10. BÖLÜM

453 28 2
                                    

Delinse yer, çökse gök; yansa,kül olsa dört yan

Yüce dileğe doğru yine yürürüz yayan.

Yıldırımdan, tipiden, kasırgadan yılmayan,

Ölümlerle eğlenen tunç yürekli Türkleriz...

                                                   H. Nihal Atsız

Oy verip yorum yapmayı unutmayalım 🤍

Keyifli okumalar!

10/11/2005

"İç şunu!" Emir, başını olumsuz anlamda salladı. Bu kız başına bela olmuştu.

Rüya, üzgün gözlerle elindeki oyuncak tepsiye baktı. Emir'in karnı ağrıdığı için okula gitmemişti. Rüya, Emir'in ağrısı geçsin diye ona 'oyun hamuru çayı' yapmıştı.

Emir, Rüya tepsiyi ilk getirdiğinde her zaman ki gibi boş sanmıştı.

"Emir! İç artık! Ben bunun için ne kadar çok uğraştım, haberin var mı?" Hamurları keserken, oyuncak Barbie bıçağı elini kesmişti!

"Kızım manyak mısın? Hamuru nasıl içeyim?" Tabii içinde sadece hamur olduğundan şüpheliydi.

Rüya dudaklarını büzerek, masum bir sesle. "İçine su koydum," dedi.

Emir bardağa tekrar baktı. İçinde sadece su ve oyun hamuru yoktu.

"İçine başka ne koydun?" Sesi kısık çıkmıştı.

Rüya heyecanla. "Oyun hamuru, su, Minik'in kumu, bahçeden topladığım çimen, gül yaprakları ve Minik'in ödül maması. Ama merak etme hepsini kestim ve ezdim!"

Emir dehşetle karşısındaki kıza bakıyordu.

Minik, Asena'nın doberman cinsli köpeğiydi.

Emir, Minik denen o köpekten korkuyordu.

"Ayrıca, oyun hamurunun tadı çok güzel." Dedi bilmiş bilmiş.

Emir, "Ne?" Diye fısıldadı.

Asena' nın kaşları çatıldı. "Emir yüzün beyazladı, daha da hasta oluyorsun, iç artık."

"Hayır, zilli. Ben bunu hayatta içmem." Emir'in de kaşları çatılmıştı.

Rüya'nın kombinine  baktıkça gülesi geliyordu.

Emir'in gözü yine Rüya'nın üzerine kaydığında kahkahayı patlattı.

Çünkü Rüya; yasmin kostümü giymiş, kafasına unicorn tacı takmıştı ve asıl olay ayakkabılardı. Plastik, topuklu, yeşil, oyuncak ayakkabı giymişti...

Hâlbuki Emir'in üzerinde de Batmanlı kostüm vardı...

Asena' nın gözleri doldu. Emir anında kahkahasını durdurdu.

Asena, Emir'in yüzüne baktıkatan sonra çığlık atarak ağlamaya başladı.

Emir hızla yattığı koltuktan kalkıp, Asena'yı kucağına aldı ve Koşarak bahçeye çıktı. Yağız, Asena'ya düşkündü. Hep bir kız çocuğu istemişti ama olmamıştı.

Asena'yı salıncağa oturttu ve sallamaya başladı. Asena'nın ağlaması hiç durmadı.

Emir salıncağı durdurdu.

"Bana bak, Rüya," sesi yumuşak çıkmıştı.

"Tamam ne istersen yapacağım, lütfen ağlama," Asena'nın ağlaması durmuş, yerini iç çekişlere bırakmıştı.

Asena, emin olmak ister gibi yüzüne baktı.

"İç onu," Emir sıkıntıyla iç çekti.

"Tamam, zilli, tamam." Asena bardağı Emir'e verdi.

Emir kaşlarını çattı. Ne ara almıştı o bardağı?

Emir o an anladı Asena'nın yalandan ağladığını.

Asena'nın yüzüne bakarak, "Tilki," diye fısıldadı.

"Tilki ne alaka, gerizekalı?" Asena da kaşlarını çatmıştı.

"Tilki gibi kurnazsın kızım sen, beni kandırdın."

Asena, Emir'in  yüzüne anlamadığını belirterek bakmıştı.

"Emir niye, Mete'yi öpmüşüm gibi bakıyorsun?"

Mete, Asena'nın sınıfından bir çocuktu ve Asena'ya aşıktı.

Emir hızla Asena'yı kendine çekti ve gıdıklamaya başladı.

                      -BÖLÜM SONU-

Geçmiş zaman bölümü olduğu için birazcık kısa bir bölüm oldu.

Ve yeni bir kurgu yazdımmm

Karakter tanıtımını attım şu anlık

Konusu aile kurgusu

Ona da bakmanızı tavsiye ederim jjxkskskd





TİLKİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin