26. Bölüm - Dönüm Noktası

46 7 5
                                    

Uzun bir bölümle neredeyse bütün sır kapılarını aralıyoruz!! Yorumlarınızı bekliyorum...

"Bu ne güzel bir sürpriz, hoş geldiniz, bu ne güzelliktir böyle!"

Girişte karşıladığım insanların arasında, açık sarı mini eteği ve aynı renk takım ceketiyle bana yürüyen Meryem Hanım'ı görünce böyle yüksek bir tepki vermemek elde değildi çünkü tanıştığımız gün sonrası buluşup içtiğimiz kahveden beri muhabbetimiz hiç soğumamış, gün aşırı denk gelir olmuştuk. Doruk, bu yakınlaşmamızı samimi bulmuştu. Hatta kulağıma dedikodular fısıldamıştı, ondan hiç beklenmeyecek şekilde. Eğer bugün Yekta dayı ile denk gelirlerse iletişimlerine dikkat edecektim, dedikodunun doğruluğunu tasdiklemek için. Kucaklaştıktan sonra aynı hareketi bana yapmıştı, gülümsedim bu yorumuna. "Payetli elbise giymiş, hanımefendiye bakın, pop starımız siz misiniz acaba? Enfes görünüyorsun..." Yanaklarımızı birbirine değdirmeden öpüştükten sonra, peşinden geleceğimi telkin ederek onu ileriye doğru yönlendirdim. "Karşılama sonrası yanınıza geleceğim. Sahne önündeki bistrolara rahatça yerleşin lütfen."

Origin'in yaz sezonu açılışını kutlamak adına Milas'tan bizzat davet ettiğimiz yakınlarımız ve otelin bu geceki indirimli açılışına konaklama satın alan konuklarımızla muhteşem bir gece geçireceğimize inanıyordum. Öyle olacağına inanmak istiyordum. Öyle ki uğur getirmesi adına altın rengi parıltılı bir elbise tercih etmiştim çünkü göz almalıydım, otelimiz gibi. Doruk ile Yekta dayıyı beklerken Funda ve erkek arkadaşını görmemle dikkatim dağıldı. Gözlerimi büyüterek ilgiyle Funda'yı kucakladım. "Bu ne güzellik kızım!" Kollarından ayrılırken fısıldadım kulağına. "Beyefendiyi günlerdir bizden saklıyorsun, bugüne kısmetmiş... Tanıştırmayacak mısın?" Funday'yı bir haftadır detayları öğrenmek için sıkıştırıyor olsam da yeni filizlenen aşklarını kalıcılaştırmaları adına çoğunlukla kafeye uğramıyordum. Günlerdir Motto'da bu oğlanı gördüğüm zaman hızlıca otele koşarak geri dönüyordum. Funda, ondan hiç beklemediğim utangaç hareketlerle bugünkü kavalyesini bana taktim etti. "Fehim ile tanış, Deva. Kendisi tedarik işiyle uğraşıyor..." Gülümsedim ilgiyle ve bu bilgileri beynime not ederken elini sıktım Fehim'in. "Çok memnun oldum, ilk önce konseri dinleyelim sonrasında bol bol konuşuruz. Hoş geldiniz tekrardan!" Funda ilerlerken arkasını dönüp parmağını havalandırınca onu alkışladım kaçamak bir tavırda. Gülüşlerimizin arasında başka tanıdık misafirleri karşılamamış olmamak adına kafamı alanın göründüğü çimenliğe doğru döndürünce gözümden kaçırdığım kimse olmadığından emin oldum. Gözlerimi merdivene döndürmek üzereydim ki bir bedene çarptım. Kokusunu artık ezbere bildiğim bu adamın bedeni, ilaç gibi gelmişti bana. Dün gece onun giysileri arasından seçtiğim siyah gömleği ve beyaz pantolonu, onu bambaşka birine dönüştürmüştü. Kollarımı beline sardığımda o da aynısını yaptı. Bir anlığına yanındaki Yekta dayıyı bile unuttum ve konuştum heyecanla. "Siz kimsiniz ve sevgilime ne yaptınız? Bittim ben..." Dudağımı teğet geçerek yanağıma doğru büyük bir öpücük verdi bana ve onu şakayla karışık itmemi sağladı. Yekta dayı da onu hafifçe köşeye itip beni kucaklayınca, gülüşüm büyüdü. "Hoş geldiniz, isminizi yazdığım bistroya geçin hemen, Meryem Hanım'ın masasının hemen yanı." Yekta dayı da en az yeğeni kadar şıktı. Ayakkabıları dâhil simsiyah giyinmiş, beyazlaşmış saçlarını arkaya doğru jölelemişti. Onu da hiç böyle görmediğim için beğeniyle baktım ikisine de. Ondan duymaya alışık olmadığım bir sesle konuştu bana doğru. "Meryem Hanım da nereden çıkmış? Neyse, ben starımızı izleyeceğim zaten. Mükemmel görünüyorsun, Deva'cığım." Elime minik bir öpücük kondurduktan sonra yeğenini de kolunun altına alıp ilerlemek istese de Doruk onun sırtına vurup devam etmesini söyledi. "Siz Meryem ablayla muhabbete başlayın, hemen geliyoruz, sevgilimi tek bırakamam."

NAR AĞACI (Nar Serisi Birinci Kitap)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin