33. Bölüm - Birlikte

113 6 1
                                    




Gözlerim fal taşı gibi açıldı, dayısıyla yaşadığı evi kastediyor olamazdı değil mi? Biraz önce bana resmen birlikte yaşayalım mı demişti? Denizde yüzerken bunu söyleyeceğinin farkındaydım ama onun ağzından duymak, sanki tahmin etmemişim gibi kalbimi yerinden çıkartınca olduğum yerde dikelip heyecanıma yenik düştüm. "Dur, dur, bir dakika. Senin 'bana taşınalım' dediğin yer, dayınla yaşadığın ev mi? Yekta dayı ne yapacak peki? Böyle bir şey yapamayız..." Gülümsemeye başlaması, zaten delilercesine atan kalbimi yerinden oynattı, sanki binlerce kez yapmamış gibi. "Sen... Teklifimi kabul mü ettin?" Ellerimi kavradığında, beni tekrar havluya çekerek uzandırırken yüzündeki gülüş, bembeyaz dişlerini bile öpülesi göstermişti. Gülümsemesi bulaşıcıydı, onaylayarak olduğum yerde kıpırdandım. "Söylediğin gerekçeler mantıklı geldi, diyelim..."

Kendisini sırt üstü bırakıp dövmelerini ortaya çıkaracak şekilde gerinerek kollarını kafasına dayadığında, dışarıdan güneş banyosu yapıyor gibi görünüyordu. İçinde, mutlulukla dans eden Doruk'u görebiliyordum. Umarım sadece ben görüyordum çünkü o yanı çok özeldi, onun kalbini kırmamak için yaşamaya değecek kadar özel... Gözleri kapalıydı ama onu izlediğimi biliyordu. "Dayımın evini onun elinden alacak kadar acımasız mı duruyorum?" Tek gözüyle bana baktığında, kafamı olumsuzca salladım. "O zaman parasız görünüyorum?" Bacaklarını üst üste atıp sallarken klip çekiyor gibi profesyoneldi. Bu adam ne yaparsa yapsın bir şekilde kendisini izlettiriyordu. "Birikim yapamayacak kadar savurgan biri miyim sence?" Olduğu yerde gerindiğinde, varlığından haberim olmayan kasları bile ortaya çıktı. Çok oyuncuydu, bu yanını çok seviyordum. "Beni, komünist gibi yaşayan biri sandın ama ben, geleceği görmüştüm ve seni bulacağımı biliyordum." Gözlerimizi birleştirmek için kafasını, yanında uzanan bana çevirince içimi amansız bir heyecan kapladı. "Ve senin gibi en iyilerini hak eden o kadına... Michelin'in de yardımıyla, çok beğeneceği o mükemmel evi almıştım bile."

Maddiyattan, gayrimenkulden etkilenecek biri değildim ve o da bunu biliyordu. Bu vurguları yapmasının ardında daha önemli detaylar vardı. Dediği kadar derin düşünmemiş olsam da birkaç tahmininde haklıydı. Geleceğine yatırım yapacak biri gibi görünmediğini düşünmüştüm, doğruya doğru. Yatırım yapmak yerine parasını çevresine, ihtiyacı olanlara harcayan biri sanmıştım. Ama o bütün bu önyargılı tahminlerimin aksine geleceğine bir yatırım yaptığını söylerken, içine benimle olan hayallerini de katarak bana paylaşırken gözlerinden mutluluk fışkırıyordu. Havlularımızın birbirine yapışık olmasından güç alarak onu dikelmeye zorladım ve birbirimize bakacak şekilde bedenlerimizi konumlandırdım. Bağdaş kurmuş şekilde birbirine gülüşerek cilvelenen çift olarak, birazdan kucaklaşacaktık, bunu meraklı olmayan kalabalığa seslendim içten içe. Erkek arkadaşımın kaslı bacaklarına tutundum ve en doğal halimle konuştum. "Benimle planlar yapacak kadar yüce gönüllü birine sahip olmak, öyle kıymetli bir şeymiş ki... İyi ki, yüzeysel hatalarımı içerlemedin ve bizi bu noktaya getirdin. Sen olmasan... Olmazdık, sevgilim."

Konuyu evden çekip ilişkimize getirdiğim için o da bunu konuşmak, bana iyi hissettirmek için elinden geleni yaptı. "Deva, sevgilim, en başta sen bana inanmayı seçtin. Beni sevdin ve sana dirensem de bekledin, pes etmedin. Ben de şimdi sana inanmayı seçtim. Berabereyiz..." Sol bileğimi tutup avucumu dudaklarına götürünce, öpücüğü içimi gıdıkladı. Ne kadar mükemmeldi, ona bakınca kalbimin yerinden çıkmaması imkânsızdı. Doruk benim hayatımda böylesine büyük bir fenomendi işte. Kalp ritmimi bozan ama buna rağmen kanımın damarlarımdan sorunsuz akmasını sağlayan yegâne detaydı. Bana avucuma bıraktığı öpücüklerinin arasında, şakacı bir tavırla sordu. "Bahsettiğim evi deli gibi merak ettin değil mi? Kiracıları iyi ki önceden çıkartmışım... İşin doğrusu, evet diyeceğini umdum..."

Kiracıları mı vardı? O evde niye yaşamamıştı? Ve en önemlisi, o kiracıları ne zaman çıkartmıştı? Bütün bu soruları bakışlarımla sorduğuma emindim ama sırasıyla dile getirmeden de edemedim. "Sen neden kendi evinde yaşamadın ki?"

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 26 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

NAR AĞACI (Nar Serisi Birinci Kitap)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin