MASKENİN ARDINDAKİLER
12.BÖLÜM
YENİ YER
ⴊ
"15 Ağustos 2007"
"Nida, körebe oynayalım mı?"
İlayda ve dayımlar her akşam olduğu gibi bugünde bize gelmişlerdi. Diğerleri annemin çalışma odasında sohbet ederken, ben ve İlayda'da benim odamda takılmak zorunda kalıyorduk. Uzayan sohbetleri gece yarısını bile geçtiği için, hiçbir insanoğlunun tahammül edemeyeceği kuzenime katlanmak zorunda kalıyordum her akşam.
Elindeki bez parçası ile odanın önünde dikilerek, yüzüme sırıtarak bakıyordu. Saçları git gide daha fazla sarı oluyordu. Mavi gözleri cin gibi bakıyordu insana. Gözlerine uzun süre bakınca korkmuyor değildim doğrusu.
Her gece maruz kaldığım bu hareketlerinden dolayı gına gelmişti bana. Yatağımın üzerinde oturmuş, sırtımı da duvara yaslamıştım. Oflayarak kafamı da duvara yasladığımda, oynamak istemediğimi belli etmek için kafamı iki yöne doğru salladım.
"Aaa hadi ama..." Huysuzlanarak kafasını omuzuna doğru eğip odanın ortasına doğru bir adım ilerledi. "Her akşam size geliyorum ve boş boş oturmaktan başka bir şey yapmıyoruz. Çok sıkıcısın doğrusu."
"Gelmeyin o zaman İlayda." Dediğimde, parmak etlerimi soymaya devam ettim. Bu alışkanlıkta yeni yeni peydah olmuştu bana. Annem her gördüğünde, azarlayarak durdurmaya çalışıyordu ama asla fayda vermiyordu. Zaten benimde duracağım yok gibiydi.
Gözlerini devirerek, bir dudağının kenarını iğreniyormuş gibi havaya kaldırdı. "Zaten bende sana meraklı değilim ama mecbur geliyorum. Ailelerimizin işi olmazsa bir adım atmam evinize." Kollarını göğsünde birleştirdi. Ardından yüzüme bakmaya devam edip tekrardan konuşmaya başladı. "Hem kuzeniz, sen beni kıracak mısın?" dedi yalandan sesini incelterek, yüzündeki sırıtış tekrardan belirmişti çok geçmeden.
Kırarak oturduğum dizlerimi biraz daha karnıma doğru çekip ağrıyan başıma ve acıyan gözlerimi umursamamaya çalıştım. Bugün yeteri kadar yorulmuştum. Gözlerimi bir saniye bile kapatmama engel olan, çığlıklara maruz kalmıştım dün gece. Her odadan, her koridordan bir çığlık yükseliyordu acı bir şekilde. İyi ki annem ve babam vardı yanımda. Odada olmasalar da varlıklarının orada olduğunu bilmek içimi rahatlatıyordu.
"Yorgunum İlayda, biliyorsun daha bugün geldim hastaneden." Dediğimde, bu sefer kollarımı midemin etrafına doladım. Karın boşluğumdan yükselen bir ağrı vardı. Tekrardan çığlıklar zihnimin odalarında yankılanırken, gözlerimi birkaç saniye için kapattım. "Ve uykum var." Diye mırıldandım. Çığlıkların silinmesini bekledim.
"Zaten o hastaneye ne için gittiğini bilmiyorum. Saçma bir kere." Ani bir reflekse ile onu onaylarken buldum kendimi. Ama hastaneler kötü bir yer değildi. Fiziksel ve mental olarak en uygun yerdi kendisi. Hemen kafamın hareket etmesini durdurup gözlerimi açtım. Zaten neden gittiğimi de hatırlamıyordum ama annem ve babam tembihlemişti beni, her gün belli bir saatler de çalıştıkları yere gitmem için. Zaten kötü bir yer olsaydı bana böyle bir şey söylemezlerdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MASKENİN ARDINDAKİLER (+18)
ActionEmniyet güçleri tarafından aranan, ülkenin başına bela olmuş, maske takarak tüm suçları işleyen bir seri katil grubu. Canlı veya ölü bir şekilde yakalanmak hiç bu kadar kötü olmamıştı, çünkü bu grubun iki türlü de eline geçmek, Cehennem'de yer edin...