PLANLAR

121 2 0
                                    



MASKENİN ARDINDAKİLER


14. BÖLÜM


PLANLAR



Uzun bir bölüm oldu. Hatalarım ve yanlışlarım varsa şimdiden kusura bakmayın. 

Bölüm ile ilgili görüşlerinizi yazmayı unutmayın lütfen çünkü yanlışlarımı görmeyi ve motive olmamda yardımcı oluyor.


Keyifli Okumlar :)



Loreen , Jungle

Kutlamadan iki önce;

Cesur, banyodan yeni çıkmış ıslak saçları ile altında sadece siyah eşofmanıyla, karanlık odanın ortasında durarak, pencereden dışarıyı izliyordu. Karanlığın bir köşesi herkesin kalbine, bir kara duman gibi sindiği bu vakitte, kendine iyi gelen tek şeyin dışarıyı izlemekte bulabileceğini sanıyordu.

Birbirine sürten kuru ağaç dalları insanın ruhuna iyi gelecek şarkısını hafiften mırıldanırken, pencereden içeriye düşen gölgeleri birer el gibi sarıyordu bedenini. Cesur önce, baş ucuna koyduğu komodinin üzerindeki muma baktı. Geldiği günden beridir söndürmediği o mum, son ışıklarını bahşediyordu odaya.

Sadece kendi dibini aydınlatıyordu. Sonrasında ise bitip gidecekti. Çünkü bir süre kendi dibine doğru yaktığı ateş, eninde sonunda, kendi acılı sonunu getirecekti.

Bakışlarını o mum ışığından alıp masada yer alan pikap ve Sezen Aksu'nun Firuze adlı şarkısına ait olan plaka baktı. Kafasında kime ait olduğunu bilmediği milyonlarca sesten korunmak için, gerçekten duyabildiği bir ses olmasını istiyordu odasında yatmadan önce. Fakat eli, plakın üzerine bir türlü yerleştiremediği iğneye gitmiyordu. İçinde kirs gibi büyüyen sıkıntı buna izin vermiyordu çünkü.

Ortaklık yemeğine iki gün vardı. Kalbinde anlam yükleyemediği sıkıntı buydu. Yıllar sonra ilk defa karşılarına farklı bir insan gibi çıkacaktılar. Yüzler, bedenler değişirdi fakat insanın ruhunda kabuk bağlayan yarası hâlâ aynı yerinde duruyordu, değişmeden. İnce bir kabuktu o. Her an küçük bir darbe ile yerinden sökülüp durduramayacağı kadar çok kan akmasına neden olabilirdi.

Korkak küçük bir çocuk olmadığını bilse de, bakışları asla değişmeyen o küçük çocuğunun, onu bir yerden izlediğini de gayet iyi biliyordu. Deli gibi korkan o küçük çocuktu. Onu oradan söküp çıkarsaydı, her şey yoluna girebilirdi diye, düşünmeden edemiyordu.

Rüzgar sert bir şekilde esip ağaç dallarından yüksek ses çıkarmasına neden olurken, bakışları tekrardan pencereye saplandı. Sağa sola doğru savrulan ağaç dalları her hareket ettikçe, odaya düşen gölgeleri de onlarla beraber dalgalanıyordu.

Beyni bir kara delik gibiydi. Düşünceleri fazlaydı ama asla o kara delik onları yok edemiyordu. Gücü yetmiyordu bir çırpıda yok etmek için. Daha da sancısını arttırıp sığ sularda debelenmesini sağlıyordu. Verem eden düşünceler insanı bir mermiden daha fazla öldürürdü, çünkü merminin bir hedefi olurdu. Fakat düşünceler önce beynini, sonrada kalbini hedef alarak, bedeninde sağ koymayacağı tek bir organ bile bırakmazdı. Yavaş, ama acılı bir ölüm!

MASKENİN ARDINDAKİLER (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin