MASKENİN ARDINDAKİLER
13.BÖLÜM
İKİ ÇİFT GÖZ
ⴊ
"Nida AKEL"
Gergin bir şekilde başımı omuzumun üzerinden geriye doğru çevirdiğimde, dizlerimin üzerine yasladığım ellerim titremeye başlamıştı çoktan. Arkamda gülümseyerek gözlerimin içine bakıyordu, sesin sahibi.
Siyah ceketinin içine bordo boğazlı kazak giymişti. Elinde siyah eldivenler vardı ve sağ avucunun içinde, yuvarlak başlı, ince siyah bir bastonu sımsıkı tutuyordu. "Özür dilerim hanım efendi." Dedi kibar bir şekilde. Siyah saçları, koyu gözlerinin üzerini gölgeliyordu. Yeni tıraş olduğunu belirten yüzünde, kırmızılıklar vardı. Yüz hatları öyle keskindi ki, yüzünü bakınca o tedirginliği iliklerine kadar hissedebilirdin. Şu anda onu yaşıyordum. Hem de yerimde.
Arkamdan masanın diğer ucuna yavaş adımlarla ilerlemeye başladı. Gözlerim eş zamanlı olarak, ayak ucuna indi. Sağ elinde tuttuğu bastonu zemine daha sert bastırıyordu çünkü sağ ayağında bir problem vardı. Tüm ağırlığını sol ayağına verdiği ağırlıkla aksıyordu. Ağır ağır masanın diğer ucuna doğru ilerlemeye başladı. Adımlarını takip eden bastonun çıkardığı sesler, her vuruşunda kalbimin ritmini biraz daha arttırıyordu.
Benimde arkaya çevirdiğim yönümü, tekrar önüme döndürürken, dudaklarıma tiksinme ifadesini çoktan iliştirmiştim. Bu sefer sağ tarafıma çevirdim başımı ve öfkeli bakışlarım o adamın üzerinden çekmeden, bedenimi karıncalandıran tüm duygularla cebelleşmeye çalıştım. Gergindim, korkuyordum ve öfkeliydim!
Bütün kötü duyguları bir arada yaşıyordum!
Tüm baskıyı diğer ayağına vererek ilerlerken, konuşmaya devam etti. Fakat bu sefer cümleleri masanın etrafına dizilen kişilereydi. "Umarım misafirimize iyi davranmışsınızdır." Harflerin başına dizilmiş olan iğneleri hissetmek mümkündü. Bakışları ilk Artemis'in üzerinde durdu. "Benim güzel lotus çiçeğim yaralanmış." Dediğinde, ellerini iki yöne doğru kaldırdı. Elindeki bastonda havaya kalkmış oldu böylelikle. "Gel buraya kızım." Artemis, sandalyesini geriye doğru sakince iteleyip ayağa kalktığında, alttan bakışlarını önce Arın'a, ardından da Cesur'a çevirdi. Daha sonra da Arın'ın sandalyesinin arkasından adama doğru yürümeye başladı. Cesur'un gözlerinin onlarda olduğunu, yan tarafıma dönmesem de hissedebiliyordum. Fakat Arın tam karşımda olduğu için onun ifadesini daha net görüyordum. Kafasını kaldırmadan, dudaklarını kıpırdatarak bir şeyler söylüyor gibiydi.
Artemis'in yanağında hâlâ yarasını kapatması için sargı bezi vardı. Benimde vardı fakat duş aldığım için söküp atmıştım. Aynadaki yansımamdan anlaşıldığı üzere de hâlâ izi duruyordu.
Artemis, adamın tam karşısında durup beklediğinde, usulca parmaklarını yaranın üzerine kapatılmış olan sargı bezine dokundurdu, ardından da avuçlarını Artemis'in yanaklarına bastırıp, "canın çok yandı mı lotus çiçeğim?" diye sordu. Artemis başını olumsuz anlamda iki yöne doğru salladı. Kaşlarının çatıldığını buradan bile görebiliyordum. Nadia denilen kadında o adamın arkasında, elleri önünde bağlı bir şekilde bekliyordu. Boşluğa bakıyordu ama tüm dikkati yanında duran kişideydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MASKENİN ARDINDAKİLER (+18)
AcciónEmniyet güçleri tarafından aranan, ülkenin başına bela olmuş, maske takarak tüm suçları işleyen bir seri katil grubu. Canlı veya ölü bir şekilde yakalanmak hiç bu kadar kötü olmamıştı, çünkü bu grubun iki türlü de eline geçmek, Cehennem'de yer edin...