Bölüm 16: Conium Maculatum

298 32 11
                                    

On yıl önce

"Gidelim tavşanım! Söz veriyorum çok geç olmadan döneceğiz. Hem yanımızda Rick de olacak." abim beni ormanın derinlerine gitmek için ikna etmeye çalışıyordu.

"Rick de mi gelecek? Tamam o zaman gidebiliriz bence, evet evet gidelim." Rick'in de geleceğini duyduğumda çok heyecanlanmıştım.

"Rick'i benden çok sevemezsin tavşan! Yoksa seni tavşan yahnisi yaparım!" Marcellus beni herkesten kıskanıyordu zaten..

"Ama tadım güzel olmaz ki!" benden yahni yaparsa o zaman ölürdüm ve Marci çok üzülürdü.

"Tamam bakma öyle yapmayacağım yahni falan ama en çok beni seveceksin çünkü ben en çok seni seviyorum." kollarımı abime doladığımda o da bana sarıldı.

"Hadi gidelim annemler yokluğumuzu farketmeden döneriz." abimin elini tutup kapıdan çıktık ve bizi orman yolunda bekleyen Rick'i gördüğümde koşarak kollarına atladım. Abimden sonra en çok onu seviyordum. Onunla olmak çok eğlenceliydi!

İkisinin de ellerinden tuttum. En çok sevdiğim iki kişinin ortasında çok mutluydum. Ormanlığın derinleri beni korkutuyordu. Bir ağacın arasından canavar çıkıp beni tavşan yahnisi yapar diye çok korkuyordum. Neyse ki Marci ve Rick yanımdaydı ve beni canavardan korurlardı.

"Marcellus biraz daha gidersek Lia'ya göstermek istediğimiz yere ulaşmış oluruz. Sence beğenir mi?"

"Bence kesin beğenir. Belki burada yaşamaya devam etmek bile isteyebilir. Sakın aklından öyle şeyler geçirme tavşanım çünkü seni burada bırakamam sensiz ölürüm. Ölmemi istemezsin değil mi?" abim ölürse ben de ölürdüm.

"Hayır, hayır söz istemeyeceğim öyle bir şey! Ölme abi lütfen, nolur ölme! Ben sensiz yaşayamam!" ağlamak istiyordum! Marci ölmesin Tanrım lütfen!

Marci ve Rick güldüğünde beni kandırdıklarını anlamıştım. İkisinin de ellerini bırakıp kollarımı birbirine bağladım. "Beni kandırdınız!" ikisine de kızmıştım ama abimin ölmediğine çok sevinmiştim.

"Bize kızma küçüğüm, biz seni çok seviyoruz. Sen bizi sevmiyor musun?" Rick elini tutmam için uzattığında abim de elini uzatmıştı.

"Seviyorum ama beni hep kandırıyorsunuz!" ikisinin de elini tuttum.

"Ama seni kandırmaya çalışmak çok zevkli. Kızınca çok tatlı oluyorsun." Rick, Marci'den daha eğlenceliydi ama beni hep kızdırıyordu.

"Bir gün size küseceğim ve bir daha asla konuşmayacağım!" ikisi de güldüğünde daha çok sinirlenmiştim. Bana cevap vermek yerine yürümeye devam ettiler. Nereye gittiğimizi bilmiyordum ama yanımda ikisi varsa kesin çok eğlenceli bir yere gidiyorduk.

Biraz daha yürüdükten sonra ormanın tam içindeydik. Sağ tarafımızda kocaman bir dağ vardı. "Yaaa ne kadar güzel!"

"Çok beğendiysen büyüdüğümüzde ben de dağ olurum!" abim çok komikti. Bir insan nasıl dağ olabilirdi ki? Söylediği şeye kıkırdayarak güldüm.

"Geldik! Şimdi gözlerini kapat küçüğüm." Rick ve abim bir yandan ellerini gözlerimle kapattıklarında çok heyecanlanmıştım!

"Adımına dikkat et burada taşlar var." abim bir eliyle sol gözümü kapatıp bir eliyle sıkıca elimi tutuyordu. Düşmesem bile elimi sıkışından elim kırılacaktı ama bir şey demedim.

"Hazırsan elimizi çekiyoruz!" ikisi de aynı anda ellerini çektiklerinde bir mağaranın yanında kocaman bir ağaç ve ağacın yanında, mağaranın üstünde dağ çilekleri vardı.

Karma Zincir ReaksiyonuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin