19,
Bilinmeyen Hediye.
~~
Dilimi yutmuş, balık gibi oldum bir anlığına. O o, bana ne demişti? "Defne miden mi ağrıyor? İyi misin?" Sence oradan bakıldığında iyi gibi mi gözüküyorum? "Be-." Anlık olarak kalbim sıkıştı."Panik atak geçireceğim galiba.." Bir anda maviş gözleri büyürken yutkundu. "Neden ne oldu?" bedenimi yana doğru koyup, yavaşça omuzlarımı tutu. "Kusacak mısın yoksa?" Daha da derin nefes almaya başladım.
"Dediklerine inanamıyorum." Başımı olumsuz anlamda salarken gözlerimi habere çektim. Doğru mu olması gerekiyordu, yoksa. "Dediğime mi, takıldın?" Takılmak mı?
"Yok ya ne takılacağım, konu sen olunca." Konu manken bir adam. Derin bir nefes verip gözlerini benden çekti. "Konu biz olunca." Belimi bir anda tutup yatağa uzandı ve beni kucağına aldı. "Biz diyorum, bak biz."
"Tamam, biz anladım." Gözlerimi ondan çekip yarısı bitmiş seruma baktım. "Az kalmış," Murat ellerini belime sararken, "Hı hı," dedi. Hı hı mı? Bu beni dinlemiyor muydu?
"Sen, bana sarılıyorsun, bir de beni dinlemiyor musun?!" Kaşlarımı anlık çatıp gözlerimi ona çektim. "Deli misin yoksa Murat." Kesin öyle.
"Evet deliyim Defne. Hata zır deliyim. Sana deliyim, senin o gülüşüne, konuşmana, kavga etmene, hatta o vücuduna bile." Sadece yutkundum. İlk defa Murat'ın sinirli halini görmüştüm. Sesinde ki o sertliğin altında ki kırılganlığı hissetim.
"Sevgilin var ama." Gözlerim bir anda dolarken, yutkunmaya çalıştım. "Vardı. Bak ne diyorum, Vardı! Zaten ayrılacaktım." Belimden tutup kendine çekti ve çenemi tutu.
"Senin o koyu kahve gözlerin, bile benim için yeter."
Büyüdükçe deniz mavisi gözleri büyüdü. Sesindeki o yumuşak ton gittikçe artı. Bana karşı duygularını küçük bir kavgam sayesinde söylemişti. "Seni sevdiğimi anla işte."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÜVEY ABİM / +18
Random*Yarı Texting Üvey ABİM: "Defne bana direk havlumu getir!" Üvey ABİM: "Sana hemen diyorum!"