20,
Burak!
~~
"Defne," gözlerim Ayşe teyze, Muharem dedeye kaydı. "Ne kadar çok büyümüşsün." Cebime zarfı atıp arabanın bagajını kapattım."Merhaba Ayşe teyze," teyzeye sarılıp gülümsedim, o sıra evin yanında duran Muharem dede konuştu. "Ne de güzel olmuş, dimi hanım."
Ayşe teyze başını sallayarak, tebessüm etti. "Tabi tabi, Defne kızımız çok güzelleşmiş. Bizde sana uğramaya geldik, tatlı kızım."
Kaşlarımı hafifçe kaldırırken açık ağzımı kapattım. Benim hastaneye gittiğimi nereden öğrenmişlerdi ki?
"Bütün manşetlerde siz varsınız."
Arkada beliren Burak ile yüzüm bir anda otuz iki diş gülümsedi. "Burak!" Koşup yanına ilerledim.
"İnanamıyorum, yıllar sonra karşımdasın!" Ben şoklar içerisinde Burak'a bakarken elimi bir anda tutu.
"Hala çamur partisi düzenleyip bez bebek yüzdürüyor musunuz, Defne hanım."
Başımı olumsuz anlamda salladım. "Son pembe kızım, havuzlu salıncakta yüzerken bacağı kırıldı, ondan sonra da bıraktım." Dudaklarımı büzüp, gözleri kıstım.
"Hala aynısın, tatlı kız."
Burnumu sıktığımda geri adım attım. "Burak ya, sen deve gibi olmuşsun ben bir şey diyor muyum sana?"
Burak dudaklarını büküp başını olumsuz anlamda salladı.
"Deme deme, seni hala yükseklerde görüyorum ben?" O, o benim boyumla dalga mı geçmişti?
"Isırırım şimdi seni ha!" Dişlerimi gösterdiğimde elini uzattı.
"Isır hadi." Sağımızda kalan Ayşe teyzeyle Muharem dede bir anda konuştu.
"Gençler."
İkimizde o tarafa döndük, "Tamam Ayşe teyze ya." Küçükken Burak benim tek ve en yakın arkadaşım olduğu için onu fazla özlemiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÜVEY ABİM / +18
Random*Yarı Texting Üvey ABİM: "Defne bana direk havlumu getir!" Üvey ABİM: "Sana hemen diyorum!"