KüçüK bir aheste
27,~~
Yıldızları sayan, onca gök yüzü?
Güler mi insanın yüzüne?Dikenler batar mı kalbe?
Bir kahpenin gülüşüne...Mısralar, ne çok anlatırdı insanların yaralarını. Kalbinden çıkan acıların tutsak acizliğini.. Sessizce beliren küçük serzeniş, ne çok can yakardı öyle..
Ah, dedim gözlerim karların inişini izlerken. Hayalini kurduğum sevdanın, gözlerimde aheste kalışına şahit oluyordum..
Peki ya kara sevda, tam olarak bu muydu? Nereden bilebilirdim, Türk Dili ve edebiyatı dersinde, sadece acı olan kelimenin beni yakacağını?
Gözlerim doldukça, içimde hıçkırıklar boğdu bedenimi.. Ruhsuzluk, ruhumu sardı, ilmek ilmek..
"Yemekte mi yemeyeceksin?" Kerem gözlerini bana çekerken yutkundum. "Kaç gündür açsın Defne abla, ne bir söz ne de cümle kuruyorsun. Sorun neyse yardımcı olmak istiyorum.."
"İyiyim, sadece..." Sadece ne Defne?
"Sadece, dinlenmek istiyorum," dedim çayımı alıp yudumlamadan saniyeler önce.. "Dinlenmen yetmedi mi?" Dedi, Burak.. Yetmedi desem olmaz mıydı?
"Yetmedi," dedim gözlerimi yere çekerken..
"Abim anlatı, Murat üvey abinmiş, o yüzden mi yemek yemiyorsun Defne abla?" Gözlerim bir anda fal taşı gibi açılırken, zar zor yutkundum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÜVEY ABİM / +18
Random*Yarı Texting Üvey ABİM: "Defne bana direk havlumu getir!" Üvey ABİM: "Sana hemen diyorum!"