07.04.2024
On sekizinci bölümümüze hoş geldiniz.
Keyifli okumalar:)Bölüm şarkısı:
Hande Yener-Kırmızı
🪢"Kimsesiz Kız Çocukları"
28 Ekim 2023
İstanbul, TürkiyeÖnünde, arkasında ya da yanında kimse durmayan kız çocukları bir zaman sonra kendi kendisini savunmaya başlardı.
Kimsesizliği yüzünden onları ezmeye çalışan çok olurdu. Kırılırlardı, üzülürlerdi, kızarlardı ama bir şekilde kendilerini avutmanın bir yolunu bulurlardı.
Kimi kendini savunurdu bu durumda, kimi görmezden gelirdi, kimi ise bencilleşir ve kendi dışında kimseye iltimas göstermezdi.
Peyda hepsini yapardı aslında. Önce görmezden gelirdi, sonra kendini savunurdu onu savunacak kimsesi olmadığı için. En son ise bencilleşirdi, onu düşünen kimse olmadığı için.
Peyda, Alaton Ailesinin yaptığı şeyleri, söylediği sözleri görmezden gelmişti bunca zaman. Fakat görmezden geldiği tüm o şeyler teker teker üzerine yığılmıştı. Peyda da savunmaya geçmişti kendisini. Kendini savundukça bencilleşecekti zamanla ama bu yolda ölmek vardı onun için, dönmek yoktu.
Masaya bomba gibi düşen sözlerinin ardından kimse konuşmamıştı, kimse masadan da kalkmamıştı. Hiçbir şey olmamış gibi yemeklerini yeseler de hepsi az önceki konuşmayı düşünüyordu. Peyda ise yemeğini açılmış iştahıyla birlikte doyasıya yiyordu.
İçinde kalmışları söylemek ona iyi gelmişti. Hafiflemiş hissediyordu kendini, Alaton Ailesinin aksine.
Civelek'e gidilecekti ve Peyda da gelecekti. Uzun zamandır evden çıkmadığı için Nazlı Hanım bu kararı vermişti.
Peyda'nın sözlerinden sonra zaten kimse ağzını açmaya tenezzül dahi etmemişti.
Masadan ilk Peyda kalktı ve odasına geçti. Dışarı çıkmadan önce banyo yapması gerekiyordu. Masada kalanlar ise birbirlerine bakmaya dahi çekiniyorlardı sanki.
Can bile masadaki gerginlikten nasibini almıştı.
"Ben sizi böyle yetiştirmedim." Nazlı Hanım'ın üzüntüyle söylediği sözleri dinlediler sadece, cevap vermediler.
"Ben size böyle öğretmedim, masum bir insana böyle davranmamalıydınız." Tarık sinirle soludu.
"Masum olduğunu nereden biliyorsun, anne?" Tarık her ne kadar Peyda'ya üzülse de hâlâ masum olduğuna inanmıyordu. Daha doğrusu ona güvenmiyordu.
"Ne hatasını gördünüz kızın?" Nazlı her ne kadar ilk geldiğinde Peyda'ya ön yargılı olsa da hiçbir zaman bunu belli ettiğini düşünmüyordu.
"Zaten hiç hatasını görmemek için önlemimizi alıyoruz, siz bize böyle öğretmediğinizi zannediyorsunuz ama bunu bize siz öğrettiniz!" Haklıydı Tarık. Cihan ve Nazlı çocuklarına böyle öğretmişlerdi. Bunu öğretirken kendi kardeşlerine uygulayacaklarını düşünmüyorlardı.
Kağan konuştu bu sefer. "Siz sanki çok iyi davranınız kıza, meleksiniz siz zaten." Cihan kaşlarını çattı.
"Bizimle böyle konuşamazsın, Kağan! Saygını takın!" Kağan sinirle soludu ama cevap vermedi, onun yerine abisi cevabı vermişti bile. Her zamanki gibi Alparslan olayı devralmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Peyda
Teen Fiction-Karanlık Adımlar Serisi 1. Kitap- Peyda, bir Gerçek Aile/Kaçırılmış Çocuk klasiğidir. "Şimdi, on yedi yıl sonra annem ve babam karşımda dikiliyorlardı. Onları görüyor, onlarla aynı masada oturuyordum. Birbirimizi tanıyalı yarım saat bile geçmemiş...