Peyda 23

25.2K 2K 948
                                    

13.04.2024
Yirmi üçüncü bölümümüze hoş geldiniz.
Keyifli okumalar:)

Bölüm şarkısı:
Canozan-Ağlama Ben Ağlarım
🎀

"Edilen Yeminler ve Vazgeçilen Kişi"

Mert Alaton

29 Ekim 2023
İstanbul, Türkiye

Annemin karnından yalnız doğmadığım gibi hayatımın hiçbir anını da yalnız yaşamamıştım.

Ceyda, ikizim. O benim yıllardır yalnızlığımı dahi paylaştığım kardeşim, dostumdu. Anne karnındaki dokuz ay dışında Ceyda benim hayatımın her saniyesinde vardı ve bu beni ona sonsuz bir şekilde bağlıyordu.

Onu koruma iç güdüsü ile gözünden tek yaşın dahi akmasına dayanamıyordum. Sanki Ceyda üzülse bir diğer yarım kaybolacak gibi hissediyordum.

On iki yaşında, annem ve babam Ceyda'ya üvey olduğunu söylerken oradaydım. Ben de bu gerçeği Ceyda ile beraber öğrenmiştim ve öğrendiğimiz gerçek ikimizi de yıkmıştı.

O günlerde Ceyda odasına çekilir ve sessizce ağlardı. Ben ise kapının ardından onun bastırmaya çalıştığı hıçkırıklarını dinlerdim. Ceyda çok ağlardı, çok üzülürdü fakat bunları tek başına yapardı. Sanki bu dünyaya tek geldiğini biliyormuş gibi. Annesi, babası ölmüştü ve Ceyda, onların öldüğünü bile on iki yıl sonra öğreniyordu.

Bu şey onun için yıkıcı olmuştu fakat ben de o dönemi çok sağlıklı atlatamamıştım. Dinlediğim her hıçkırığı içimde kapanmayan bir yaraydı hâlâ. O gün kendime bir söz vermiştim. Ceyda bir daha bu derece üzülmeyecek ve ağlamayacaktı.

Öyle de olmuştu. Peyda'ya kadar...

Annem ve babam Peyda'nın yaşadığını söylediklerinde ilk baktığım kişi Ceyda olmuştu. O an sanki beş yıl öncesindeydik ve annem Ceyda'nın öz ailesi olmadığımızı açıklıyordu. O an Ceyda'ya baktığımda onun korku dolu bakışları, yıllar öncesinden bir anıyla çakışmıştı. Tarih tekerrürden ibaretti ve Ceyda o gün yine kırılmış, odadan çıkmadan ve bize belli etmeden ağlamıştı. Ben ise yine kapının ardından kardeşimin susturmaya çalıştığı hıçkırıklarını dinliyordum.

O gün yeminimi tutamamam bana o kadar dokunmuştu ki beş yıl öncesine dönmüş ve o kendine söz veren çocuğun yüzüne kocaman tükürmüş gibi hissetmiştim. Bu yüzden yeni bir yemin etmiştim. Kardeşimin gözünde bir daha o korku dolu bakış olmayacaktı.

Ama bu sözümün süresi yirmi dört saat bile değildi çünkü Ceyda, Peyda'yı ilk gördüğü an gözlerinde aynı korku ifadesi vardı. Bu hayatta sözümü iki defa çiğnemiştim ve ikisi de Peyda yüzündendi. Üçüncüsü olmaması içinse tek bir söz vermiştim kendime.

Unutma, Peyda değil Ceyda senin kardeşin.

Ve sözümü tutmuştum, Peyda burada olduğu günler boyunca kardeşimin kim olduğunu unutmamıştım. Fakat şimdi Peyda yoktu ve ben aynı karında büyüdüğüm kardeşimin yokluğunun soğuğunu bir kez daha hissediyordum.

Annem yine bir hastane odasında baygın yatıyordu, ben yeni doğmuş bir bebek gibi ne yapacağımı bilemiyordum, Ceyda ise annemin başında ağlıyordu.

PeydaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin