41-Hayal mi?

142 9 0
                                    

Dance me to the end of love

(Benimle aşkın sonuna dans et)

Dance me through the panic 'til I'm gathered safely in

(Paniğe doğru dans et benimle kendimi güvenle toparlayana kadar)

***

Hayal mi görüyordum ben yoksa?

Ben şaşkınken yanıma gelip, kafasını yaklaştırarak; "Şu şaşkın ifade. Onu yok et yoksa giderim." dedi. Sıcak nefesi beni hem kendime getirmişti hem de daha çok sersemletmişti.

Yanımdan dolaşıp arkama geçti ve kafasını kafama yasladı. "Eğer başlamazsan. Kararımı değiştireceğim."

Başlamak? Tanrım danstan bahsediyor!

Çenesini sağ omzuma yaslayıp ellerini belime koyarken bende yüzümü sağa çerip yüzümüzün temas etmesini sağladım. Bu ilk adımdı. Odaklan Talya! Müziği duymaya çalıştım. Hemen başlamalıydım.

"Yapacağını biliyorsun bay kehribar." dedim. O gece tek başıma yaptığım dansı kast etmiştim. 

Elimi uzatıp sol elini tuttum ve kalbime doğru getirdim. Sonra ikimizde sol kolumuzu açtık.Ellerimiz hala üst üsteydi.

Sol kolumuz yukarıdayken beni sağ eliyle beline tuttu , havaya kaldırdı ve ikimizin de sol tarafa hafifçe eğilmemizi sağladı. Yüzünü, nefesini saçlarımın içinde hissediyordum. Bu güzeldi.

Beni yere indirdi ve önüme geçti.

"Sen ciddi misin?" dedim o sağ elimi elinin içine alırken.

"Kararımı hala değiştirebilirim o yüzden sus!" dedi ve beni sertçe kendine çekti. Tanrım kalbim!

Yüzlerimiz arasında neredeyse mesafe yoktu. Ben sol yanağımı onun sağ yanağına yaslarken o elini saçıma attı ve kafamdaki tokayı çıkarıp saçlarımın belime inmesini sağladı.

"Artık benim kurallarımla oynayacağız. Adımlarımı takip et."

Sağ eliyle elimi sol eliyle de belimi tutmuştu. Belimden indirdiği eliyle sol bacağımı kendi bacağına yapıştırdı ve bacaklarımızı önce geriye sonra eski haline getirdi. "Bu şekilde yapacaksın." dedi gözlerini benden ayırmıyordu, bende ondan.

O sağ ayağını geri atınca bende ona uyarak bacağımı onunkine yasladım ve geri yerine çekerken; "Beyaz ha? Güzel seçim." dedi. Hala bakışlarımız gözlerimizdeydi.

"Adın ne?" dedim o beni kendinden uzaklaştırıp kendi etrafımda çevirirken. Dönünce bakışlarım şaşsa da tekrar ona önünce gözlerimi diktim.

"Ve doğru karar..." derken beni yine sertçe kendine çekti. Bedenim onun bedenine çarparken o başıyla dudaklarımı göstermiş ve söylediği şeye devam etti; "Bir daha kırmızı ruj sürmemelisin."

"Kötü müydü?" dedim dudağımı büzerek. 

Yine bir elini belime attı ve diğer elini ise hafif eğerek sağ bacağıma attı. Tanrım!

Elini bacağımda dizime kadar yavaş hareketlerle indirdikten sonra dizimden itibaren  kendi bacağının üst kısmı ve beli arasında bir yere koydu. Hafifçe eğilirken; "Ve bir daha dudak büzmemelisin." dedi yavaşça doğrulurken.

Ben daha neyi kast ettiğini anlamadan beni arkaya çevirdi ve arkamdan bana yaklaştı. Yine nefesini hissetmemle tüylerim ürperdi. 

"Şimdi yapacağım şeyi ilk defa deneyeceğim ama korkma bana güven." İşte sorun buydu ona güvenmek mi? Ama o şu an tamamen başka biriydi. İlk defa dans ederken hem rahat hemde bir o kadar ürkektim. Kendime güveniyordum ve dansıma. Peki ya ona?  Ya da daha iyi bir soru:Ona güvenmeli miydim? 

Ütopya'ya Dokuz AdımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin