30-Ve Daha Fazla Boşluk

188 11 3
                                    

Demek ki Ütopya'dakiler geceleri toplantı yapıyor. Ben ne zaman uyusam direk onları görüyorum. Hıı bir de uyumadan önce şu Ütopya'lı çocuğu düşündüğümden olsa gerek.

Neyse gidip olanları Aras'a anlatmalıyım.

Hava yeni aydınlanıyordu. Ve Aras hala uyanıktı. Yanına gidip konuşmama bile gerek kalmadan her şeyi öğrendi.

"Evet yeni bir gün. Yine bir görev. Hadi diğerlerini uyandıralım." Diğerlerini uyandırıp toplandık. Ve olanları anlattık.

"Peki Utkan Distopya'daydı diye alabildik. Ütopya'ya gitmemiz imkansız." Dedi Atlas.

"Normalde imkansız ama bize değil. Size her tarafta bize destek olanlar var demiştim." Dedi Aras.

"Peki diyelim ki gittik, onlarını nasıl ikna edeceğiz. Üstelik varlığımızı bilmemeleri gerekiyordu?" dedi Batur.

"Haklısın. Güzel soru. Onlara yetenekli olduğumuzu söyleyemeyiz. Başka bir bahane bulup bir süreliğine onları yanımıza alırız. Sonrada bir şekilde ikna ederiz. Ama Utkan'da olduğu gibi yetenekli olduğumuzu söylemeyi göze alamayız. İşimiz çok daha zor."

"Peki o kişiyi de yanımıza alırsak çok şüphe çekmez miyiz?" dedim.

"Evet bir de o sorun var. Varlığımızı anlayıp peşimize düşebilirler."

"Yani onları yanımıza almamız bize büyük bir tehlikeye sokacak." Dedim Çağın.

"Evet bir yandan da öğle ama bizim güçlenmemiz lazım onların değil. Neyse artık soru sormayı bırakın da işe koyulalım akşama kadar zaman var fakat daha çok işimiz var. Bir de sadece belirli kişiler gidecek çünkü buradaki gibi rahat olamayız. Distopya'lı olduğumuzu anlamamalılar."

"Kimler gidecek?" dedi Itır. Sanki sıra sıra soru sormaya programlanmış gibiyiz.

"Bize en çok yararı olan Talya. Ve neyle karşı karşıya olduğumuzu görmesi için Utkan. Bir de Barlas. Batur, Atlas ve Çağın ise kızları evlerine götürecek. Yeterince burada kaldık. Ailelerinizi daha fazla tedirgin etmek istemiyorum. Ama yarın okula geliyorsunuz." Dedi Aras.

Ve dediği gibi birbirimizden ayrıldık. Aras, ben, Barlas ve Utkan'ı büyük bir binaya getirdi. Buraya biliyordum. Burası hem Distopya'nın hem Ütopya'nın ortak yönetim binasıydı. Daha doğru Ütopya'ın Distopya'yı daha kolay yönetmesi için yapılan binaydı. Ve aynı zamanda iki tarafında birbirini gördüğü tek yerdi- Gardenya hariç-. Aras'ın aklındakileri merak ediyordum.

"Burada ne işimiz var?" dedim.

"Sizi bir Ütopya'lıya çevireceğiz."

"Nasıl yani?"

"Birazdan benim Ütopya'da çok yakın bir arkadaşım gelip size uygun Ütopya'ya kıyafetleri getirecek Ve Ütopya'ya bu binanın çalışanlarıymış gibi çıkacağız. Ama bu zor olacak." Orası kesin zaten!

Bir süre kocaman binanın Distopya tarafında oturduktan sonra. Ütopya'lı bir çalışan geldi.

"Beni takip edin." Dedi Aras.

Aras ve Ütopya'lı adam önden gitti biz üçümüz arkasından koşturmaya başladık.

"Ne macera ama. Kendimi ajan gibi hissediyorum." Dedi Utkan. Ve üçümüzde güldük.

Kimseye görünmeden Distopya çalışanlarının giyinme odasına girdik. İçeride kimse yoktu. Ütopya'lı adam elindeki poşetleri bize uzattı. Hepimiz bir kabine girdik.

Ben üzerimdeki pantolon ve geniş tişörtü çıkardım ve poşetin içindeki daracık beyaz gömleği, hemen kalçamın altında biten-yine daracık- siyah eteği ve siyah, epeyi yüksek  topuklu ayakkabıları giydim.

Ütopya'ya Dokuz AdımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin