39-Tükenmek 2.Kısım

117 10 0
                                    

    Birilerine ihtiyaç duyduğum anda kaybolur herkes.Böyle zamanlarda ise yalnızlığın büyülü dumanını içime çekmek isterim.Nefesim kesilene kadar...

  Gözyaşlarımı biriktirip hüzünlü bir deniz yapmak isterim.İçinde yüzmek isterim...Her bir damlası bana ait hüzünlerin arasında boğulana kadar...

   Yalnızlığımdan bir yudum daha,acılarımdan bir lokma daha...Buradan kurtulana kadar...

   Daha fazla acıyı hissetmemek,incinmemek,parçalanmamak isterim.Belki birazda dinlenmek isterim.Ölüm beni kurtarana kadar...

   Beni bu kadar üzen,yıpratan tek şey kehribar gözlü değil tabi ki.Evimden farklı bir dünyada zorla tutuluyorum.Biliyorum onlarda yıpranıyor,beni özlüyorlar.Ama artık vazgeçtiklerini düşünmeye başladım.

   Burada yaşadıklarım...Bir gün yaşayacağımı hayal bile edemediğim şeylerdi.Zaten kim böyle bir şey hayal eder orası da ayrı bir sorun.Yaşamak için o kadar hayal kurarız.Ama daha çok hayal kırıklığı yaşarız.Hayaller ne kadar büyükse hayal kırıklıkları da büyür.Pek bir hayalim yoktu.Çünkü benim için gerekli her şeye sahiptim.Belki bu daha büyük bir yıkımın öncüsüdür.

   Gözyaşlarım sessizleşmişti artık.Sadece hıçkırıklar kaldı geriye.Toparlanmam lazımdı.Ne kadar içimde yıkılmış bir dünya olsa da  bunu dışarıdan göstermemeliydim.Sakla Talya!Güçlü olma sırası sende.Acımama sırası sende.Çünkü bu insanlar benim içimi acıtıyor.

   Kendi kendimi desteklerken yerimden doğruldum ve gözyaşlarımla ıslanmış suratımı sildim.Bizim odamızdaki küçük banyoya gittim.Elimi yüzümü yıkadım.Saçlarımı açtım.Tarak aradım ama bulamadım.Bende parmaklarımı tarak gibi kullanarak saçlarımdaki düğümleri açtım.Daha sonrada sıkıca bağladım.Şimdi biraz daha kendimdim.Biraz daha güçlü...

   Yankı'nın bana  gösterdiği dolabın oraya gittim ve kapağını açıp içinde bana göre bir şeyler aramaya başladım.Bileklerimde biten siyah bir pantolon seçtim.Üstünede beyaz bir gömlek.Ama böyle çok resmi olduğunu düşündüğüm için üstünede bir kot ceket giydim.İşte şimdi hazırdım.Her türlü zorluğa hazırdım.

   Yankı'yı çok aksattığımı düşündüğüm için balkona çıktım.Yerde bağdaş kurmuş uyukluyordu uykucu.Kız zaten bütün gün uyuyordu hala uyukluyor.Belki bende öyle yapmalıyım.Çünkü benim aksime o tanıştığımız zamanki gibi sağlam duruyor.

''Selam.''dedim yanına gidip.

''Ooo Talya Hanım bensiz bir yere mi gidiyorsun yoksa.''

''Yok canım.Kaçmada uzman olan sensin.Sensiz nasıl gideyim?''dedim şakaya vurarak.

''Doğru.Ben de seninkiler gelir diye bekliyorum ama onlardan hayır yok bize.Kendimize bir kaçış planı yapsak iyi olur.''

''Yinede birkaç gün daha bekleyelim.Bizi bulmaya çalışıyorlardır.''

''Onların da yetenekleri yok muydu?Neden bu kadar geciktiler?''

''Onlar da yetenekli ama daha acemiyiz.''

''Hım.Onlarda ne tarz yetenekler var?Bizi buradan kurtarmaya yarayacak bir şeyler?''

''Bizim yerimizi empat grubu tespit edebilir.Açelya yani kardeşim hissetme,Itır koklama,Barlas'ın tatma,Atlas'ın da duyma yeteneği var.''

''Hissederek yerimizi nasıl bulabilirler pek bir fikrim yok.Duyma desek her yer bina.Buraya ait pek özel bir ses yok.Bir tek geriye tatma ve koklama kalıyor.Bu bölgeye ait bir şeyin kokusunu veya tadını almalarını sağlarsak...İşte o zaman kaçmamıza yardım edebilirler.''

Ütopya'ya Dokuz AdımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin