15-Neden Kulaktan Kulağa Konuşuyoruz?

169 9 0
                                    


Tuhaftır ki yine rahat uyumuştum. Sanırım elimde bir şey olmadığı ve kafamdakileri boşalttığım için. Bugün okula sadece beş kişi gidecektik o yüzden Açelya'ya seslenmeden hazırlanmaya başladım. Dün Batur için plan yapmıştık ama zaten ben gitmeyecektim onunla aynı grupta değiliz. Böylelikle zaten Batur Açelya'nın yanına oturur.

Normalde bugün okula gitmezdik. Çünkü hafta sonu. Ama Aras çağırmıştı bir kere. Yapacak bir şey yok. Anneme bir şey söylememiştik. Açelya'ya zor gelmezse anneme anlatır. Ama zor gelirse hiç uğraşmayıp bir şeyler sallar.

Üstüme annemin yardımıyla diktiğim bir elbise giydim. Annem asla bir şeyleri boşa harcamaz,kalan kumaş parçalarıyla da kendimize elbise dikeriz. Kumaşı kim beğendiyse o kullanır. Bunu Açelya'da çok beğenmişti. Hatta uzun bir süre tartışmıştık. Ve o kazandı.Gerçekten güzel bir elbise oldu. Lacivert bir kumaştı ve elbisesini yaptı. Ama pek beğenmedi.Ve içim elvermese de elbise için önerilerde bulundum.Üstüne beyaz işlemeler yaptık.Ve o da iyilik edip elbiseyi bana verdi.Arada böyle düşünceli anları da olabiliyor.

Saçlarımı açık bıraktım ve bir kısmının gözüme girmesini engellemek için küçük bir toka taktım.Ve hazırım.Sessizce aşağıya indim.Canım kahvaltı yapmak istemiyor. Bu yüzden bir elma yedim.Ve tabii ki alışık olduğum saatte karnım acıkacağı için yanıma da bir sandviç aldım.

Böylece kapıya yöneldim. Ve tam kapıyı açmamla birlikte kısık bir çığlık atarak kapıyı kapatmam bir oldu. Ne olduğunu anlayamamıştım ve birden görünce korktum.Saçma saçma düşünürken kapı çaldı. Ve açtım.

''Günaydın.Korkuttum mu?''dedi.

''Evet fazlasıyla.Ne yapıyorsun burada?''

''Bilmem. Bir şeyler lazımdı bu taraflardan geçiyordum.Okula da birlikte yürürüz diye düşündüm.Ama rahatsız olduysan ben gidebilirim.'' diyerek saçmaladı Çağın. Buraya kadar geldiyse kovacak halim yoktu herhalde.

''Yo hayır tabi ki.''

''Ee çıkalım mı? Yani o anlamda değil.Dışarıya çıkalım mı? Üff yani evden çıkıp okula yürümeye başlayalım mı?'' dedi ve kızardı. Epey komik gözüküyordu. Bu durumu daha da komikleştirebilirdim. Ama ben Açelya değilim.

''Utanmana gerek yok. Zaten ne dediğini anlamıştım. Seni yanlış anlamam merak etme.''dedim ve gülümsedim. O'da biraz daha rahattı ve oda gülümsedi.

''Ee anlat bakalım ne yapıyorsun burada?'' dedim yola çıktığımızda.

''Dedim ya bir şeyler lazımdı,buradan geçiyordum...''

''O zaman aldıkların nerede ve bu saatte açık dükkan nerede?'' diye sordum lafını bölerek.

''İşte dükkan açık olmadığı için bir şey alamadım.''dedi bir süre düşündükten sonra. Ona inanmayan gözlerle baktım.

''Peki ben sana dün direk Açelya ile aramızda geçenleri anlatmışken sen neden yalan söylüyorsun?''dedim.

''Of tamam. Buraya Açelya ile aranızın nasıl olduğunu merak ettiğim için geldim.Ve birde okula Açelya ile gitmeye alışmışsındır, ve yalnızlık çekmeni istemediğim için geldim. Zaten tek gidip gelmekten sıkılmıştım.Ve evimizde çok uzak sayılmaz.''dedi. Vaay ne uzun bir neden böyle.

''Hmm iyi yapmışsın. Ne diye yalan söyledin ki! Bir daha bana yalan söyleme çünkü gerçekten kötü hissediyorum.Ve düşünceliliğin için teşekkürler. Aynı zamanda Açelya ile barıştık. Yine senin tavsiyelerinle. Sağ ol.''

''Tamam sana bir daha yalan söylemem. Ve bu kadar çok teşekkür etmene gerek yok. Gerçekten.''dedi ve güldü. Bende güldüm.

ÇAĞIN'DAN

Ütopya'ya Dokuz AdımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin