3-Sınıf

285 16 1
                                    

Açelya ve ben önden Çise ve Şimay ise arkadan geliyordu. Hepimiz şoktaydık. Bizi nereye götürüyorlardı?

Okulun boş koridorlarında yürüdüğümüz yol  hiç bitmeyecekmiş gibi gelmişti. Ve bir sesizlik vardı kimse konuşmuyordu. Biraz daha yürüdük ve aşşağıya inen merdivenlere geldik. Burayı daha önce hiç görmemiştim. Merdivenlerden aşşağı indik ve yine bir koridoru yürüdük. Sonunda önümüze bir kapı çıktı.

Biz şaşkınca etrafı süzerken;

"Yeni sınıfınıza hoş geldiniz."  dedi bizi sınav yapan adam. (Napiyim ismini bilmiyorum.)

İçeriye geçtik, sınıfta dokuz sıra vardı ve beş sıra doluydu bile. Bizde geçip boş sıralara oturduk. Saydığıma göre dört erkek, bizle beraber beş kızdık. Peki neden burdaydık?

İki kişi hariç herkes şaşkındı. Bizden küçük bir kız vardı çok sevimliydi sınıfa girdiğimizde gülümsedi. Ama şaşkın değildi. Bizde onun hemen sağında oturan uzun boylu, sempatik ama bir o kadarda yakışıklı bir erkek vardı nedense oda şaşkın bakmıyordu.

Biz birbirimizi izlerken bizi sınav yapan adam;

"Benim adım Aras. Bana direk isminle hitap edebilirsiniz." dedi. Ohh be sonunda öğrendim adını.

"Beni Itır'ın babası görevlendirdi sizin gibi yeteneklileri toplamak için."  diye devam etti. Itır derken bahsettiğni küçük sevimli kız bakınca adının Itır olduğunu ve müdürün kızı olduğunu anladım. Fakat ondan önemlisi bize yetenekli demişti. Yetenekli mi?

"Çoğunuz yetekleinizin farkında değilsiniz bazılarınızın ise yetenekleri daha yeni baş gösteriyor. Buraya toplanma amacımız bu yeteneklerinizi geliştirmek, kendizizi konuturol edebilmek ve yeteneklerinizin kötü amaçlı kullanmalarını önlemek." dedi. Son cümle dikkatimi çekmişti. Ne yani şu yetenek dedikleri şeyden başkalarının da mı haberi vardı ve üstelik bizi kullanmaya mı çalışıcaklardı? Sanırım kafam iyice karıştı.

"Biliyorsunuz ki Ütopya'nın kurucuları Distopya'yı yonetiyor ve bize bu sefil hayatı yaşatıyorlar. Buda yetmezmiş gibi sizi bizden almaya çalışacaklar." Ama bu nasıl olur?

"İşte bizimde amacımız sizi bir arada ve güvende tutmak." Biraz duraksadı. Sanırım duyduklarımızı idrak etmemiz için.

"İlk önce hedefimiz size güvenli bir ortam oluşturmak ve daha sonrasında yeteneklerinizi geliştirmenizi sağlamak. Ama sonralarda daha farklı planlarımız olacak ama daha çok zaman var onun için." Neyi kastettiğini anlamamıştım ama sorma cesaretimde yoktu.

"Evet şimdi birbirimizi tanıyalım". dedi ve hepimizi tek tek kaldırdı. Ne yazık ki bendeki şu öküz şansı yüzünden ilk ben kalktım.

"Adım Talya. On beş yaşındayım." Başka söyleyecek bir şey bulamayınca öylece kaldım. Neyse ki Aras (kendisi ismiyle hitap etmemizi söylemişti.) imdadıma yetişti ve bana soru sordu;

"Söyle bakalım Talya sınavdaki hangi soruyu evet işaretledin?" Sormasaydı daha iyiydi ya!

"Birinci soru." diyebildim sonunda.

"Yani sen belli belirsiz görüntüler görüyorsun veya kabuslar."

"Evet öyle."

"Tamam Talyacığım tanıştığıma memnun oldum." Bu adamı sevmeye başladım sanki.

Sıra sol tarafımda oturan kıvırcık sarı şaçlı tatlı bir çocuktaydı. "Adım Barlas. On beş yaşındayım." dedi. Aras'da "Seninde tatma duyun gelişmiş anlaşılan." dedi.

Ütopya'ya Dokuz AdımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin