24-Egosu Aklından Büyük

132 11 0
                                    

Okul yolu gözümde hiç bu kadar büyümemişti.Git git bitmiyor.Aslında bu duruma üzülsem mi sevinsem mi bilemedim.Yani sonuçta düşünmek için bol bol vaktim oluyor. Bu iyi. Ama düşündükçe kafam allak bullak oluyor ve bu da tabii ki kötü.

Ve bu kadar karışıklığın içinde Çağın'da hiç yardımcı olmuyor.Aslında bir şey yapmıyor.AMA BANA DİK DİK BAKAN VE BİNLERCE SORU SORAN GÖZLERİ DIŞINDA. Bunu neden yaptığını da bilmiyorum. Her şeyi anlattım. İnanmıyor mu yoksa? Off aklımdaki milyonlarca çılgın soruya iki tane daha eklendi. Harika(!)

''Yeter.''

''Efendim?Anlayamadım?''

''Off Çağın yeter.Neden böyle bakıyorsun.Aklımdan geçenleri bilseydin bana böyle bakmazdın.Şu an bir sürü şey düşünüyorum ve sen hiç yardımcı olmuyorsun.Hatta daha da batırıyorsun. Offf. Delirtiyorsun beni.''dedim ve ne yazık ki bunları söylerken akan göz yaşlarıma hakim olamadım. Aslında konuşursam ağlayacağımı bildiğim için konuşmuyordum.Ama biraz daha konuşmazsam yine ağlayacağımı biliyordum ve kendi kendine ağlayan bir deli gibi gözükmek istemedim.

''Ciddi misin Talya!''

''Evet! Hem de hiç olmadığım kadar.''

''Tamam.Bir daha sana bakmam.''

''Ya küçük çocuklar gibi yapma.''

''Ben miyim çocukluk yapan.Hayatında çocukluğu hiç tatmamış olan ben mi?'' Off lanet olsun.Bunları söyledikten sonra gözyaşlarım iyice çoğaldı.

''Tamam Çağın kapatalım bu konuyu.Kırmayalım birbirimizi.'' Normalde bu cümle insanın ruhunu okşayabilir ama nasıl söylediysem bana sinirli bakışlar attı.Ve benden hiç beklenmeyecek bir şekilde bağırmaya başladım.Aslında şu an yaşanılanlar ikimize de hiç benzemiyor.

''Sana öyle bakma demiştim.''dedim. Kafayı yemiş gibi çıkan bir ses tonuyla.Belki de öyleydi.Ben kafayı yemiştim.Mantıklı son zamanda yaşadıklarım çok ağır.Ve bu durum görüntüden görüntüye atlamamı da açıklıyor.

''Talya kusura bakma sana böyle demek istemezdim ama mal mısın? Ya yok öyle bakma yok şöyle bakma.Lanet olsun.Bakmam tamam mı sana bir daha asla bakmam olur mu? Kendine gelince haber ver.Belki o zaman doğru düzgün konuşuruz.''dedi ve önden yürümeye başladı. Yüzündeki ifade çok garipti.Sanki beni üzdüğü için kendinden nefret eder gibi.Ama bir yandan da ona öyle davrandığım için benden nefret eder gibi.Duygularımız karşılıklı.Bende ona öyle davrandığım için kendimden nefret ediyorum.Aynı zamanda bana dik dik baktığı ve alttan almadığı için ona kızgınım.Kendime olan nefretimi mutlaka kendime ödetirim.Ama ona da ödeteceğim.

''Bir daha görüşmeyelim.''diye bağırdım ve başka bir öne doğru gitmeye başladım.İyice uzaklaştığım bir sırada arkamdan Çağın'ın adımı söylemesi gibi bir şeyler duydum.Ama yanıldığımı düşünüp bakmadım. Paronayağa bağlıyorum galiba. Lanet olsun görüntülere! Lanet olsun yaşadığım krize! Lanet olsun hassas yapıma!

ÇAĞIN'DAN

''Bir daha görüşmeyelim.''dedi ve kalbimde acayip bir sızı hissettim.Bu sızı kendini belli etmek ister gibi gözlerime hücum etti ve kendime inanamayarak ağlamaya başladım. Aslında kendine gelince görüşelim derken ciddi değildim.Biraz ilerleyip geri dönmeyi düşünüyordum.Böylece sinirim sönerdi.Ve en azından ben kendim gibi olabilirdim.Ama öyle olmadı.Gitti.Bir daha görüşmeyelim dedi.Tabii ki okulda birbirimizi görecektik.Ama ne kast ettiğini biliyordum.Ben yokmuşum gibi beni hiç tanımamış gibi yapacaktı.Ve bu beni en çok etkileyen şey olurdu. Aslında kendime hiç yediremesem de ilk kez birisinin arkasından gittim.Gözlerim yaşlıyken "Talya" dedim ama bir an bile tereddüt etmeden gitti.

TALYA'DAN

Yolda giderken Açelya ile Batur'u gördüm. Açelya'yı çekerek yanıma getirdim ve yürümeye başladık.Batur'u gördüm. Açelya'yı çekerek yanıma getirdim ve yürümeye başladık.Normalde çok sinirlenirdi ama suratıma bakınca bir şey demeden geldi.Gözlerim şişmişti.Büyük ihtimalle dudaklarımda.Gözlerimde kızarmıştı ve aynı zamanda burnumda.

''Ne oldu?''dedi. Her şeyi anlattım.Ve bana çok adisin bakışlarından attı.Tam bir pislikmişim gibi baktı bana.

''Talya çok aptalsın.Tamam arkadaşlık konularından anlamazsın ama bu kadarı da çok fazla.Senin yaptığın konuşmayı birisi bana yapsaydı ve bu kişi Batur olsa bile yüzüne bakmazdım.''

''Amma salladın aa.''dedim ama fazla kötü davrandığımı biliyordum.

''Talya çok ciddiyim çok iğrenç bir şekilde davranmışsın.Neredeyse beni kardeşlikten soğuttun.''

''Deme öyle.''dedim dolan gözlerimle.

''Ya tamam.O kadar değil ama çok kötü yapmışsın.Git özür dile bir şekilde telafi et.''

''Asla ben kendi tükürdüğümü yalamam.O özür dilesin.''

''Ya aptal.Salak çocuk ne yaptı sana.''diye bağırdı.

''Dik dik baktı.''diye bağırdım.

''Ya aklı egosundan büyük olan Talya nerede? Çok zeki olduğundan değil ama egon yoktu ve bir miktar aklın vardı.''dedi.Haklıydı ve sustum.Yine de özür dilemem.

Sonun da okula geldik.Aslında geç de kaldık ama çok takılmadım.Nedense sınıftakiler ve Aras bahçedeydi bizde katıldık.

''Evet sizde geldiğinize göre duyurumu yapayım.Yeteneklerinizi farklı yerlerde de sınamak için bir ormana gideceğiz.Bugün eve gidin ve bir çanta hazırlayın.Uzun bir yol olacak.Yaklaşık sekiz saat.Ve ormanda da her hangi bir duruma karşı yedek kıyafet alın.Sorusu olan?''

''Saat kaçta yola çıkacağız ve nerede buluşacağız?''dedi Açelya beni şaşırtarak.Çünkü cidden dinlemediğini düşünüyordum.Sanırım artık olgunlaşmaya başladı.O dinliyorsa ben de biraz kafa dağıtabilirim.

''Bugün akşam yola çıkacağız siz en geç 17:00' da evinizde hazır olun.''dedi.O sırada Çağın'a bakıyordum ama kıpırdanınca bakmadım.İnat değil mi! Ne olduğunu anlamadım ve dağılmaya başladık.Bir süre daha konuşulmuştu ama dinlemedim. Sonunda eve vardık.Önce Açelya duşa girdi.Bende o sırada sırt çantamı tıka basa doldurdum.Çok eşya aldığımdan değil çantam küçük ondan şişti.Ve o sırada Açelya duştan çıktı.

''Açelya başım ağrıyor.Anneme sen anlatsan Aras bizi almaya gelince uyandır.''

''Bizi Aras...''

''Uf.Bugün neler olduğunu biliyorsun.Sorunları sen hallet.''dedim ve başıyla onayladı.

Soğuk bir duş alıp kafamı topladım demek isterdim ama yola çıkacağımız ve hasta olmak istemediğim için ılık bir su ile yıkandım.Daha sonra güzelce saçlarımı kuruladım ve topladım.Bir ağrı kesici alıp yatağıma girdim.Daha yeni uyuduğumu düşündüğüm bir an Açelya'nın sarsmasıyla kalktım.

''Ya daha yeni yattım.Sorunları hallet demiştim.''

''Beş saattir uyuyorsun saat altı ve almaya geldi.''

''Annemle konuştun mu?''

'Canı pek istemedi ama izin verdi.''

'Hımm tamam.Hadi gidelim.'' Hemen bir depresyon topuzu yaptım.Rahat bir eşofman ve uzun kollu ince bir tişört giydim. Aşağıya indik.Çantam sırtımdaydı.Annemle vedalaştık.Ve ortada Aras yoktu.

Açelya'ya 'Aras nerede?''dedim.

'Bizi Aras almayacak.Geçen sefer ki gibi Çağın alacak.''

'Ya Açelya neden?''

'Ya herkesin işi var mecburuz. Konuşmak zorunda değilsin.''

'Peki.''dedim ve evin çıkışına yöneldik.

Ütopya'ya Dokuz AdımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin