8-Rüya mı Gerçek mi?

257 12 0
                                    

Multimediada Batur var.

...............................

O gördüklerimin bir rüya mı yoksa yeteneğim sonucu gördüğüm her hangi bir şey olup olmadığını anlamaya çalışarak epey uzun bir zaman geçirdim. Neydi bu böyle ya? Bir türlü anlam veremiyordum.

Ama bu ev gerçekten çok lükstü. Ve böyle lüks bir yer Distopya'da hiç ama hiç görmemiştim. Belki başkanımızın evi falan böyledir. Ama onun evini daha önce hiç görmedim. Ve doğrusu başkanın evinin bile bu kadar güzel olduğunu sanmıyorum. Sonuçta o da bir Distopya'lı. Ve eğer başkanın evi böyle ise benim başkanın evinde ne işim var? Acaba gücümüzle ilgili olarak hepimizi mi çağırmıştı? E o zaman diğerleri nerdeydi?

Belki bir yerlere gitmişlerdir. Bende bir şey için geri dönmüş olabilirim. Belki bir şey düşürmüşümdür. Ya da başkan benimle özel konuşmak istemiştir. Ya neden böyle saçmalıyorum.

Belki başkan yerine başka yüksek mertebeli birisinin evi de olabilir. Ama özel birinin evinde ne işim var?

Cevabı buldum: Tabii ki de işim yok!

O zaman hep birlikte gittiğimizi düşünelim. Ama daha gücümüzü geliştirmeden Aras bizi kimseyle tanıştırmaz. O zaman da bunun sıradan bir ev olduğunu düşünelim. Ancak o zaman sadece Ütopya'da bir yer olabilir ki bu neredeyse imkansız. Yani Distopya'da olduğunu pek sanmıyordum. Ama burası dışında neresi olabilir di ki?

Geriye Ütopya kalıyor. Ama Ütopya'ya gitmemiz çok ama çok zor bir ihtimal. Acaba Aras'a sorsam bilebilir mi ki? Tabii ya neden Aras'a sormuyorum ki!

Ben bu gördüklerim rüyamı değil mi diye düşünürken bronşu düşünmeyi unuttum. Of ne kadar çok düşünülecek şey vardı böyle! Bu madalyon nereden çıktı böyle ya. Ben düşürmedim. Çünkü böyle bir eşyamın olduğunu bile sanmıyorum. O zaman birisinin daha oraya gittiği anlamına geliyor. Gardenya'yı benden başka bilen de mi var? Hayır canım kaç yıldır oraya gidiyorum mutlaka en az bir kere görürdüm. O zaman nereden geldi? Gökten düşecek hali yok ya!

Ahh evet ne kadar aptalım! Tabii ki de gökten düşmüştür. Yani gök sayılmaz ama Ütopya'dan düştü işte. O yakışıklı çocuk düşürdü belki.

Peki neydi bu böyle?  Daha önce hiç görmediğim bir şey. Neyse fazla düşünmeye gerek yok bunu da Aras'a sorarım. Acaba bu soruları Aras olmadan nasıl çözerdim?

Ben bunları düşünürken her zamanki gibi Açelya uyuyordu. Ama kıpırdanmaya başlayınca benim de dikkatimi dağıttı. Oha saat kaç olmuş! Resmen okul saati gelmiş. Hemen bir duş aldım. Gerçekten iyi geldi. Duş sayesinde düşüncelerimden arındım. Çok fazla düşününce gerçekten saçmalamaya başlıyorum. Ve bunu bildiğim için arada düşünmeye ara veririm. Yoksa kendi kendime bir şeyler kurup üzülürüm. Doğam böyle kötümser bir insanım. Açelya'nın aksine!

Acaba anne karnında tüm güzellikler Açelya mı aldı? O zaman bana da sadece güzel olmayan şeyler kalmış. Of tamam sustum. Yine çok düşündüğüm için saçmalamaya başladım. Duştan çıkıp dişlerimi fırçaladım. Ve odaya girdim. Açelya anca uyanmış.Yatağın üstünde oturmuş bön bön bakınıyordu.Yeniden banyoya gittim ellerimi ıslattım. Odaya gelene kadar damlaları düşürmemek için acayip bir çaba verdim. Çünkü ortalığa su dökersem annemden bir saat azar işiteceğim ve planımı gerçekleştiremeyeceğim. Planım mı? Ah tabii ki de Açelya'yı iyice uyandıracağım.

Odaya girdim. Açelya gözlerini ovuşturuyordu. İşime geldi ve hemen arkasına geçip tüm suyu kafasından boşalttım. Sırılsıklam oldu. Bir duş alması gerekecek ama çok komikti. Bağırmaya başladı.

Ütopya'ya Dokuz AdımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin