Kibrit

33 1 5
                                    

Neden böyleydi onun cezasını neden ben veremiyordum o aylarca beni yanında zorla tuttu ama ben bir tokat bile atamadım adaletlimi bu?

Herkese aşırı sinirli olduğum için yanlarına gittiğimde bile onlarla konuşmadım ama hepsi sadece iki dudağımın içinden çıkacak sözlere bakıyordu şuan ne desem ne istesem hepsi olurdu galiba beni çok özlemişlerdi ben ise şuan onlara trip atıyordum ayrıca babamda hapishanede Burak yoğun bakımda evet Burak onu unutmuştum hemen hastaneye gitmem lazımdı.

"Ben bir yere kadar gideceğim gelince nasıl ölmediğimi anlatırım ama sakın peşimden gelmeyin"

İlk cümleme yolda kendi kendime gülerken bir yandanda arkama bakıyordum birileri geliyormu diye Burağın yanına gidip durumunu öğrenmem gerekliydi çünkü o ölürse babam mahkemeye çıkacak birde şikayetçi olursa..

10 dakikalık yolun ardından hastanenin bahçesindeydim derin bir nefes aldım ve ilerledim.

"Merhabalar Burak Çelik kaçıncı katta ve oda numarasını öğrenebilir miyim?"

"Olur tabi bir saniye bekleteceğim"

"Tamamdır"

"3.kat 155 numara "

"Teşekkürler"

Danışmanın verdiği numara beni güldürmüştü ve hemen hızlıca odaya çıktım camdan onu görebiliyordum ama vücudunun her yerinde bir kablo vardı her kısmında sanki şarj oluyordu tabi yaşarsa ben onu çok güzel şarj ettirecektim.

"Bana bak Burak şuan yaşamanı en çok ben istiyorum eğer ölürsen mezarından çıkarır seni diriltirim" diye fısıldadım ve gözlerimi kapatıp düşünmeye başladım kandan korkan ben bir seri katilin eline düşmüştüm

Kadın kandan korkuyordu
Adam kan kokuyordu

Biz tam olarak böyleydik hatta hatırlıyorum bir keresinde kan gördüğüm için bayılmışım annemler çok gülmüştü buna ama ben o zamanda kendime bir söz vermiştim "eğer bir gün kanlar içerisinde kalmam gerekirse asla bayılmayacağım" tabii çok küçüktüm nereden bilebilirdim kanlar içinde kalacağımı nerden bilebilirdim Ateşin Tutsağı olacağımı.

Kendimi şuan bir kibrite benzetiyorum Ateşe verilmiş ve yanmaya mahkum olan bir kibrite..

Ben gözüm kapalı bunları düşünürken birden odadan cihazların sesleri gelmeye başladı ve aniden odanın kapısına yöneldim.

"Hemşire!"

"Buraya bakın bir şey oluyor!'

"Burak ölme lütfen Burak!"

Haykırıyordum hemşireler geldiğinde biraz rahatladım ve onlara yol verdim ama o ölemezdi ölmesi gerekiyordu ama babam tarafından değil.

"Hanımefendi lütfen sakin olun o iyi "

"Emin misiniz?"

Ne salak bir soruydu bu onlar hemşire, kadın bana cevap vermeye bile tenezzül etmeyip koluma dokundu ve gülümseyip gitti.

Burağın iyi olduğunu öğrendim ve ardından dışarı çıktım yürüyordum kulağımda kulaklıkla müzik dinleyerek yürüyordum şöyle diyordu şarkı;

"Yalanlar olmasın beklememem fazla kifayet
ben durursam şeytan durmaz olmaz hiç adalet
dünyayı değiştireceğimize hiç inancın yok mu?
İnsan dediğin bir çuval etten mi ibaret
Direndim yenildim ama kaybettim diyemem..."

Bu şarkıyı çok seviyordum bana garip hissettiriyor hatta tüylerini diken diken ettiriyordu.

Yolda yürürken bir elin omzuna dokunduğunu hissettim ve hemen arkamı döndüm bir teyzeydi bu çok tontiş yanakları yumuşacık duran bir teyze.

"Kızım sabahtan beri burada yürüyorsun bir derdin var gel anlat"

"Yok bir şeyim teyze"

"İyi misin?"

İyi miyim? Bu soruyu duymayalı uzun zaman olmuş bilmiyorum iyi miyim değil miyim ama harika olmadığım kesin.

"İyiyim teyzem sen yorma kendini"

"Eh tamam o zaman"

"Ama senin varmı bir derdin ben severim insanları dinlemeyi"

"Olmaz mı kızım herkesin vardır küçük büyük bir derdi"

"Gel anlat bana teyzecim"

"Benim kızım ve oğlum var birer tane hepsi unuttu gitti beni tek kaldım böyle eh koca desen o da vefat etti tek başıma yaşıyorum yıllardır "

"Ah ne teyzem nasıl bıraktılar seni yanaklarına kurban olurum senin"

Neden böyle bir şey dedim hiç bir fikrim yok ama yaşlılara karşı çok hassastım bir de yanakları çok ilgimi çekmiş olabilir.

Kadın aniden bana güldü ve çok tatlıydı.

"Hem istersen ben senin kızın olurum ama bu devirde pek kimseye güven olmaz sen bilirsin yani"

"Biliyorum sen de bana pek güvenmedin normaldir"

"Evet yani zor şeyler yaşıyorum kimseye güvenim kalmadı ama anlatamam kusuruma bakmayın "

"Peki kızım bilmiyorum konuyu o yüzden bir şey diyemem ama sana çok tatlı bir kucaklaşma verebilirim "

"Şuan en ihtiyacım olan şey teyzem"

Ve sarıldık uzun zaman sonra en mutlu olduğum an buydu gerçekten çok tatlıydı.

"Adın ne kızım?"

"Efsun Demir senin?"

"Şengül Pamuk"

"Bende diyorum bu ponçik yanakların sırrı ne meğersem soy adından geliyormuş"

Şengül teyze bana gülüp sarıldı ve ayrıldık bu adı asla unutmayacaktım üstelik galiba artık mutluydum ama kısa süreceğine emindim.

______________________________________

Selamm bölüm nasilll bence güzel oldu Efsunu artık bir süre mutlu etmek istiyorumm bana üzücü şarkı önerir misinizzz

Ateşin Tutsağı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin