39: Yüzleşme

790 119 32
                                    

39: YÜZLEŞME

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

39: YÜZLEŞME

"Baban üç gündür kayıp."

Annem Mapra'nın karşısındaki koltukta otururken çaresiz görünüyordu. Uzun zamandır görmediğim yüzü artık bir yabancıyı andırmaya başlamıştı, tanımakta zorlanıyordum. Sesi, hareketleri, mimikleri gözüme çok tuhaf görünüyordu.

Söylediği cümleye karşı hiçbir şey hissedemediğimde ona sadece boş bir bakış attım. Babam kayıptı, bugünün yeni haberi buydu. Öğrendiğim onlarca sırdan sonra bu da en az diğerleri kadar iç açıcı, diye içimden geçirdim.

"Bizi nasıl buldun?"

"Burada olduğunuz söylentisini duydum, görenler vardı."

Kapının ağzında bekleyen İsyancı üye huzursuzlandı ve kıpırdandı, bu iyiye işaret değildi. Her an baskın yapılabilirdi.

"Neden buraya geldin?" diye sorarken sesimde aynı hissizlik vardı.

"Gidecek başka kimse yoktu," dedi bomboş bakışlarıyla bana bakarken.

Rans müdahale etmeden yan tarafımda oturmaya devam ediyordu, konuşmamızı dikkatle dinliyor, araya gireceği zamanı kolluyordu. Sabırsızca dizi sallamasından kadının burada yarattığı huzursuzluğu görüyordum.

"Rosto ve Berta da evde yoklar," dedi annem kısık bir sesle.

Kucağında birleştirdiği elleriyle oynuyordu, gerçekten babam için endişeleniyor gibi görünüyordu.

"Benden bir özür bile dilemeden burada oturacak mısın?"

Sesimdeki nefreti kontrol edemedim, zindanda bana saldırmak istediği ve cesedimi bile kabul etmediği gün mıh gibi aklımdaydı. İhanetini nasıl unuturdum?

"Babanın kayıp olduğunu söylüyorum," dedi başını kaldırıp aynı duygusuzlukla beni izlerken.

"Mecbur olmasaydım buraya gelmezdim. Gözcüler artık evleri kontrole gelmiyor, Yuva'da her şey karmakarışık durumda. Yardım isteyebileceğim, durumu bildirebileceğim kimse kalmadı. Sadece sen varsın."

Bir süre gözlerine baktım, içeride çıt çıkmadı. İnsanların soluk alışverişleri dışında hiçbir şey duyulmuyordu, annem gözlerini kırpmadı. Bu kez ben de ondan kaçmadım.

"Ya babamı bulmak istemiyorsam?" diye sorduğumda tanımadığım bir Evera konuştu.

Bunu söylemiş miydim?

Annemin gözleri irice açıldı, dudakları hafifçe aralandı ve oturduğu yerde dikleşti. Ne dediğimi anlamaya çalışırken zorlandığını gördüm, yutkundu.

"Ne dedin?" diye sorarken şaşkındı.

Gülümsedim, kendime inanamıyordum ancak kocaman bir gülümseme suratımı kapladı. Rans'ın da ne yaptığımı anlamayarak bana baktığını hissettim. Anneme doğru eğildim ve dirseklerimi dizlerime dayadım, ellerimi üçgen olacak şekilde önde birleştirdim. Duruşum güçlü bir hakimiyet simgesi gibiydi, gülümsememi yüzümden silmeden annemin üzerine gitmeye ve baskı hissetmesini sağlamaya devam ettim.

UNUTULMUŞ KUŞLAR GÖĞÜHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin