32: Zehirli Planlar

1.8K 232 262
                                    

32: Zehirli Planlar

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

32: Zehirli Planlar

Rans'ın elleri ve ağzı bağlanmış şekilde karşıma oturtmuşlardı.

Rosto'nun evinde, oturma odasındaki iki büyük kanepede, boynumuzda bıçaklarla bekletiliyorduk. Aryan, bıçağın sivri ucunu benim boynuma doğru tutarken ruhsuz bakışlarındaki donukluk yerini koruyor, Celesa'dan emir bekliyordu. Celesa ise Rans'ın yanına oturmuş, onun bağlı ve hareketsiz olmasından faydalanarak bizi kışkırtacak şekilde konuşuyordu.

"Bu kız uğruna bizim elimize düştüğün yetmemiş gibi yeniden ona döndün, onu buldun ve peşinden gittin. Öyle mi genç adam? Adın neydi.. Rans. Ah, Rans."

Celesa bıçağın sivri ucuyla Rans'ın yüzünde tehlikeli şekilde gezinmeye devam ederken olduğum yerde kıpırdanıyor, bantladığı dudaklarımdan birkaç kelime bile olsa haykırmaya çalışıyordum. Bıçak onun teninde gezindi, gezindi, gezindi, sonra dudaklarında durdu.

"Hiç öpüştünüz mü?" diye sorarken önce Rans'a, sonra bana baktı.

Ardından yüksek bir kahkaha patlattı ve neşeyle gülmeye başladı. Aryan sessizce kadının yaptıklarını izliyor, hiçbir tepki vermiyordu. Evin diğer üyelerinin nerede olduğunu bilmiyordum, biri bize kapıyı açmıştı ancak yüzünü görememiştim. Celesa, sert bir hamleyle Rans'ın dudağındaki bandı kestiğinde hiçbir şey yapamadım. Rans ağzından derin nefesler alıp verdi ve doğruca gözlerime baktı.

Söylediği ilk şey, "Sakin ol," cümlesi oldu. "Kurtulacağız."

"Oh, şu romantizme bakın..."

Celesa bıçağı Rans'ın dudaklarından kaydırıp boynuna doğru indirdi. Biraz bastırdığını belli edercesine acılı bir inilti çıkardı ve Rans'ı taklit eder gibi yaptı. Oysa Rans put gibi hareketsizdi.

"Aşk bir ahmaklıktır," diye mırıldandı kadın.

Artık onun bir deli olduğuna tamamen emin olmuştum.

"Ve şimdi sen de ahmaklığının cezasını çekiyorsun genç adam. Buralara düşmene, bizim yemimiz olmana gerek var mıydı? Keşke sınırların dışında, ailenle, sıcacık yatağında oturuyor olsaydın. Çünkü..."

Celesa hırçın bir şekilde bana döndü bıçağın ucuyla Rans'a beni işaret etti.

"Çünkü peşinden koştuğun bu kadın artık bir ölü! Onu idam edeceğiz."

Sonra sesi onun ruh hastası olduğuna inanacağım bir hızla yumuşadı, fevri çıkışı sonra erdi ve Rans'a bakıp tatlı tatlı konuştu.

"Oysa sen... Ah, seni yakaladığımızda sana zarar vermesinler diye ne kadar çok çabaladım, bilmelisin. Benim olman için, bu yakışıklı suratın ölümü hak etmediği için Erele'ye yalvardım. Piç adam, izin vermedi."

Kadın yeniden yüksek bir kahkaha attı ve Aryan'a göz kırptı.

"Aramızda, değil mi tatlım?"

"Aramızda, efendim."

UNUTULMUŞ KUŞLAR GÖĞÜHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin