4.Bölüm; Buz mavisi.

2.2K 185 197
                                    

Lütfen bol bol yoruum yapııın🥺

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Lütfen bol bol yoruum yapııın🥺

"Devin, bir cevap bekliyoruz?" Dizimi sallamayı bırakıp, abime döndüm.

"Bulut ile dövüştük abi." İkisi de kaşlarını çattı.

"Hiç öyle bakmayın, vallahi kaşındı. Gel beni döv dedi."

"Seni de bu hâle o mu getirdi?" Kafamı sallayıp, koltukta yayıldım.

"Yani, dövüştük dediğime göre."

"Tahmini, ne zaman akıllanırsın?" Omuz silktim.

"Bilmiyorum abiciğim." Oturur hâle geldim hızlıca.

"Ayrıca tek dengesiz ben miyim?!" Kollarımı birbirine bağladım.

"O ibne-" Boran abim hızla sözümü kesti. Kötü sözleri sevmezlerdi. Hah!

"Devin!" Oflayarak devam ettim.

"Bulut da beyinsiz! Gidin ona kızın biraz da!"

"Devin, doğru konuş."

"Devin doğru konuş, Devin düzgün dur, Devin onu yapma, Devin bunu yapma!" Ayağa kalkarak ikisine de baktım.

"Sürekli yanımdasınız." Derin bir nefes aldım. "Ama hiç bir zaman yanımda değilsiniz." Boran abime döndüm.

"Abi ben senin kızın gibi değil miydim?" Kafasını salladı.

"Evet küçük kızımsın." Kafamı iki yana salladım.

"Değilim abi, değilim. Sen hiç bir zaman benim nasıl olduğumla ilgili sorular sormadın. Bir olay olduğunda, neden yaptığımı sordun. Bana bir şey olup olmaması umurunda değil. Bana baba olamazsın. Çünkü babalar." duraksadım.

"Pardon, bir babanın nasıl davrandığını bile  bilmiyorum." Hızlıca odama geçtim. Dolan gözlerimi kırpıştırdım bir kaç kere. Annem ve babam işkolik insanlardı. Sürekli yurtdışında. Onları hiç görmedim. Çok yoğunlarmış. Abilerim diyor. Bizede her ay para yolluyorlarmış. Anne ve babam yaşıyordu. Yani sadece öyle biliyordum. Odanın kapısına bir kaç kere tıklatıldı.

"Devin, girebilir miyiz?" Boran abimin sesini duyunca, duygulanmıştım. Hayır şimdi ağlayamazdım.

"Gidin abi! İstemiyorum sizi." Dediklerime ben bile kırılırken, onları düşünemiyordum. Her ne kadar ayı olsalar da, içlerinde yumuşak kalpli bir ayıcık yatıyordu.

"Özür dileriz, bebeğim" Çakır abimin konuşması ile kapının dibine geçtim.

"Özür dilemen, hatalarını silmeyecek abi!" Artık sürekli ben de hata ve suç bulmalarından sıkılmıştım. Gidip bir güzel dövseydiler Bulut'u. Ya da her neyse. Adım seslerini duydum, muhtemelen gitmişlerdi. Dış kapının da sesini duyunca derin bir nefes aldım. Şimdi yalnızdım. Gerçi şimdi değil, ben aslında hep yalnızmışım. Yüzümü buruşturdum. Dram mı yapacaktım şimdi de? Göz devirip dolaba yöneldim. Acaba bugün neler olacaktı?

Motorcu Güzeli | Yarı Texting (DÜZENLENİYOR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin