Gecenin köründe telefonuna gelen mesaj ile aldatıldığını öğrenen, Devin. Hesaplaşmak için, gelen konuma gider.
Fakat motor çetesinin lideri Göktuğ. Yüzünü gizler ve Devin'e intikam almayı teklif eder.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Göktuğ!" Diye cırlayıp yüksek sesle bağırdım. Odanın kapısı gürültü ile açıldı.
"İyi misin yavrum?" Dehşetle ona döndüm.
"Tarağımı bulamıyorum Göktuğ!" Göktuğ rahat bir nefes alıp, elini kalbine götürdü.
"Kalbime iniyordu güzelim. Ben ne bileyim nerede tarağın?" Makyaj masanın yanına ilerleyip tarağı aradı.
"Buradaymış." Diyerek eline aldığı tarağı bana uzattı. Kaşlarımı çatıp aldım elime. Düğüne 1 saat kalmıştı neredeyse ve hazırlanıyordum. Göktuğ hazırlanıp beni almaya gelmişti fakat ben hâlâ hazırlanıyordum. Oflayarak saçımı taradım.
"Yavrum bu kadar strese niye giriyorsun? Yetişeceğiz." Göktuğ'a bir bakış attım.
"Göktuğ sürekli bir şeyler kayboluyor. Makyajımı bile yapmadım!" Saçıma güzel bir model vermeye çalışarak mırıldanıyordum.
"Çok güzel olacaksın ama bu gece zor geçecek." Oflayarak yatağa oturdu. Ona doğru döndüm.
"Tek sorun bu mu sence? Düğüne geç kalacağız." Aynaya tekrar dönüp saçımı tamamladım. Pufa oturdum ve makyaja başladım. Makyaj süngeri ile kapatıcıyı yüzüme yaymaya başladım.
"Bizim düğünümüzde de böyle stresli mi olacaksın?" Afallama yaşadığım için sünger sabit kalmıştı. Aynadan arkaya doğru bakarak Göktuğ'un gözlerine baktım. O zaten bana bakıyordu.
"Evet." Net cevabım ile makyaja devam ettim. Kalbim küt küt olmuştu. Bu zamana kadar evlilik hayalini kurmamıştım. Şimdi de düşününce çok güzel gelmişti. Kendimi sakinleştirmeye çalıştım.
Göktuğ ile evlenmek, hayalini kurmak güzeldi. Fakat gerçekleştiğinde de böyle güzel olacak mıydı?
Göktuğ benimle evlenmeyi düşünüyordu. Gülümsedim ve tekrar aynadan ona baktım. Sırıtarak bana bakıyordu. Aklından neler geçiyor bilmiyorum ama hain planları var gibiydi. Gözlerimi kıstım.
"Yavrum niye öyle bakıyorsun? Bir şey mi dedim sanki." Korku dolu sesi ile gülerek önüme döndüm. Yüzüme kapatıcıyı iyice yaydıktan sonra göz makyajımı yapmaya başladım.
"Kahverengi olan göz farını sürsene bebeğim çok yakışır." Anında ona döndüm.
"Hayırdır Göktuğ? Nereden biliyorsun kahverengi olanın yakışacağını? Ayrıca ismini?!" Oturduğu yatağa biraz daha sindi. Benim sinirli çıkan sesim ile korkmuştu çünkü.
"Bir arkadaşım öğretmişti." Dediğinde makyaj masasının üstünde olan fırçayı ona fırlattım. Yatakta geriye doğru çekildi ve fırçadan kurtuldu. Masadan başka bir şey aldım elime.
"Hangi arkadaş o?!" Elime geçen şeyin tarak olduğunu fark ettim fakat çoktan uçup gitmişti. Göktuğ'un kafasına denk gelen tarak ile Göktuğ da sızlanmıştı.
