22.Bölüm; Aile meselesi.

182 19 63
                                    


"Hadi güzelim kalk. Seni böyle görmeye dayanamıyorum." Yavaşça yattığım yerden kalkmaya çalıştım. Göktuğ sırtımdan destek vererek kaldırdı beni. Yanağımı okşadı. Kafamdan akan kanı da sildi aynı zamanda.

"Göktuğ." Dedim. Bana baktı cevap beklercesine. 

"Ben ölsem ne yapardın?" Göktuğ'un yüz ifadesi değişti.

"Devin saçmalama güzelim kalk hadi." İtiraz eder gibi çıkmıştı sesi. Kafamı salladım ve ayağa kalktım onun desteği ile.

"Pansuman yapalım kafana. Çok derin değil sadece sıyırmış ama kanın sulu yavrum." Konuyu değiştirip koltuğa oturttu beni. Konuşmadan onu izledim sadece.

"Malzemeleri alıp geleyim." Dedi ve gitti. Yere odaklandım. Neden bilmiyorum ama bu soruyu sormak istemiştim. Göktuğ salona girdi ve yanıma oturdu.

"Dön bana bebeğim." Ona doğru döndüm. Gözlerine baktığımda, sulu sulu olduğunu gördüm. Gidip üzülmüş müydü?

Malzemeleri kutudan çıkarıp pansuman yapmaya başladı.

"Sana ne dediler onlar?" Diye sordu. Sorarken pansumana devam ediyordu.

"Dedemin hisselerini istediler." Kafasını salladı.

"Anlaşıldı neden geldikleri. Para olmasa ortada sizi merak eden yok." Dedi gerçekleri yüzüme vurarak. Gülümsedim hafifçe.

"Olsun. Sevdiğim adam ve abilerim benimle." Gülümseyip kafasını salladı tekrardan.

"Bora ve Çakır'a söylemen gerek. Yoksa sana daha fazla zarar verebilirler Devin. Bu ciddi bir konu." Derin bir iç çektim.

"Abimler çok tepki verecek." Göktuğ, pansuman malzemelerini topladı ve çantaya koydu.

"Bu akşam burada kalsam sorun olur mu? Çünkü içim el vermez tek kalmana." Kırık cama göz attı aynı zamanda.

"Camı da kırdık ama neyse." Güldüm hafifçe.

"Kalabilirsin. Misafir odasında yatarsın." Benim dediklerim ile kaşlarını çattı ve camı gösterdi.

"Cam bu hâldeyken, burayı boş bırakamam. Sen odana geç güzelim. Kapıyı da kilitle. Ben nöbet tutarım." Ayağa kalktım ve yanına geçip, yanağını öptüm. Gülümsedi.

"İyi geceler." Dedim uzatarak. Hızlıca odama geçtim.

"İyi geceler yavrum." Demişti o da. Kapıyı kilitlemedim. Kilitleyesim gelmedi çünkü.

Göktuğ uyanık olurdu ve odama kimse giremezdi. Üstümde olan elbiseyi sonunda değiştirdim. Makyajımı da çıkartıp saçlarımı saldım. Yatağa uzandım hemen ve gözlerimi kapattım. Artık rahatlama vaktiydi.

👥️

Kulağıma gelen tıkırtı sesleri ile gözlerimi açmaya çalıştım. Sesler kesilmişti. Kaşlarım çatıldı ve gözlerimi açıp önümü görmek için kırpıştırdım. Bir kaç siyahlık vurdu gözüme. Yatakta hemen düzeldim.

Nefesim hızlanmıştı. Neydi o? Odamın kapısı yavaşça üzerine kapandı. Yataktan kalktım aniden. Neler oluyordu?

Ben mi anormal görüyordum? Yoksa gerçekten evde birileri mi vardı? Odada olan vazoyu elime aldım. Kapıyı açtım ve koridora baktım. Kimse yoktu.

Beynimin bana oynadığı bir oyundur diye düşündüm. Hava hâlâ karanlıktı. Saat bilmem gecenin kaçı. Dikkatli adımlarla yürürken, salondan gelen tıkırtı sesleri daha da korkmama sebep olmuştu. Biri ise bir şeyler mırıldanıyordu.

Motorcu Güzeli | Yarı Texting (DÜZENLENİYOR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin