Gecenin köründe telefonuna gelen mesaj ile aldatıldığını öğrenen, Devin. Hesaplaşmak için, gelen konuma gider.
Fakat motor çetesinin lideri Göktuğ. Yüzünü gizler ve Devin'e intikam almayı teklif eder.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bu bölümü, instagram grubunda olan okurlarıma armağan ediyorum. 😽🎀
Yazar'ın ağzından.
"Evet memur bey, şikayetçi değilim." Diye başladı Bulut. Polis memuru Bulut'a kısa bir bakış atıp, kafasını salladı.
"Anladığım kadar ile, sadece Devin Kaya'dan şikayetçisiniz. Diğerleri suçlu değil." Bulut, polis memurunu onayladı.
"Evet." Polis memuru önündeki dosyadan çıkardığı kağıdı Bulut'un önüne koydu.
"Şurayı imzalayın." Dediğinde Bulut tereddüt etmeden, masada olan kalemi aldı ve kağıdı imzaladı. Polis memuru, kağıdı dosyaya geri koyup ayağa kalktı. Nezarethaneye doğru yürüdü. Bulut ise olduğu yerde bekliyordu. Polis memuru odaya girip, demir parmaklıkları ardında duran gençlere baktı. Polisi gören grup anında ayaklanırken, polis konuşmaya başladı.
"Devin Kaya hariç, diğer herkes serbest." Diyerek, demir parmaklıkları açmaya başladı. Hepsi derin bir nefes alırken, Göktuğ ve Devin birbirine bakmış nefeslerini tutmuşlardı. Polis memuru onların kilidini açarken, sadece Göktuğa baktı.
"Buyurun sizde." Göktuğ derin bir nefes alıp, dışarı çıktı. Devin çaresizce kalktığı yere geri oturmuştu. Yalnız kalmayı sevmiyordu. Göktuğ olduğu için kendini burada iyi hissediyordu. Şimdi o da yoktu. Herkes gitmişti. Boşlukta kalmıştı Devin. Niye sadece kendisi kalmıştı? Göktuğ ve diğer üyeler odadan çıktığı gibi Bulut'u görmüştü.
Karşılarında 32 diş sırıtan bir Bulut vardı. Gözü morarmış, kaşında bant var, dudağının kenarına pansuman yapılmış. Tam anlamıyla bir mal gibi duruyordu. (Tutamadım kendimi pardon.)
Alptekin hızla öne atıldığında kolu, polis memuru tarafından tutulmuştu.
"Daha yeni çıktın. Girmeye bu kadar meraklı mısın?" Alptekin sabır dileyerek karakoldan dışarı çıktı. Bulut sırıtarak peşinden çıktı. Diğerleri de onların arkasından gittiğinde, hızla yürüyen Alptekini gördüler. Hepsi Bulut'a dalmamak için kendilerini zor tutuyordular. Fakat şimdi dalarsalar, ne o sağ çıkardı. Ne de onlar suçsuz olurdu.
Göktuğ, Devin'i çıkarmak için bin türlü plan düşünürken, tek bir seçenekten başka seçenek yoktu. Bu seçenek bir nevi kendini harcamaktı.
"Ne oldu? Biricik kardeşin çıkamadı mı nezarethaneden?" Diye kışkırtmak adına bir soru sordu Bulut. Alptekin olduğu yerde durarak, sinirden kararmış harelerini ona çevirdi. Bu görüntüyü gören Bulut bir adım geri kaçtı.
"Madem korkuyorsun, susmaya ne dersin?" Bulut sessiz kaldığında Alptekin yürümeye devam etti. Çağatay, hızla gelip Bulut'un ensesine tokat yapıştırdı.
