5. Bölüm

1K 49 102
                                    

Feride'den:

Yangın sahnesini kazansız belasız çekmiştik. Ama ben kesin hasta olacaktım! Akşam akşam o suya girip donmuştum...

Çıkar çıkmaz beni kulübeye götürmüş, saç kurutma makinesiyle saçlarımı kurutmaya başlamışlardı. Aysude başımdaydı. Sıla'da az önce Ahmet'in yanına gitmişti. O da kötüydü tabii! Çocuk 3 tokat yiyip üstüne yanıp üstüne o da akşam akşam buz gibi suya girmişti... Kıyamam... Aman ne kıyamayacağım be!? Erkek değil mi!? İnsanın saçı kurutulurken neden aklına Ahmet gelir ki!?

Mert'te benim son hâlimi çekip bugünlük kamera arkası kaydını durdurmuştu. Sanırım Sıla gelmişti ve Mert'te Ahmet'in yanına gitmişti.

Ahmet'ten:

Feride'yi kulübeye götürdüklerinde önce karavana gittim, hızlıca üzerime kuru kıyafetler giyindim. Ardından Sıla'dan da yardım alarak Feride' ye kıyafet götürttürdüm. Sıla gidince Mert'te yanıma gelmişti. Ben de o sırada kaydı izlemiştim. Mükemmel olmuştu! Set bugünlük toplanıyordu.

"Ahmet yandın lan Feride'n için! Cidden tadıyprsun ölümü kardeşim!" Dedi Mert yanıma gelirken.

"Boş yapma Mert. Feride nasıl?" Dedim.

"Oğlum kız dondu! Saç kurutma makinesiyle saçını falan kurutuyorlardı en son. Ama görmeliydin bayılacak gibiydi! Rengi falan gitti kızın!" Dedi.

Bir vicdan azabı gelmedi değil...

"Hadi ya?.. Neyse üzerini değiştirsin de bakayım. Sonra direkt eve gidelim." Dedim.

"Tamam,gelirler birazdan zaten." Dedi.

Feride'den:

Sıla, bana Ahmet'in getirmesini söylediği kıyafetlerimi getirmişti. Beni düşünmesi hoşuma gidiyordu. Bu set de çok saçmaladığımın farkındayım.

Sıla, üzerimi değiştirmemi söyleyince saçımı kurutma işlemini bitirdiler. Kulübede bir odaya girdim ve ıslak kıyafetlerimi değiştirdim. Daha fazla onlarla kalsaydım hipotermi geçirecektim herhalde!.. Neyse... Ahmet'in çocuk gibi heveslendiği, heyecanlandığı klibi için değerdi... Arkadaşım ya o yüzden yani!

Üzerimi değiştirdikten sonra kızlar sağ olsunlar eşyalarımı da getirmişlerdi. Onlara teşekkür edip telefonumu, çantamı ve ceketimi aldım. Ceketimi giyip bir koluma Sıla'yı, bir koluma Aysude'yi alıp kulübeden çıktım.

Çıkar çıkmaz Ahmet'le göz göze gelmiştim. Çıktığımızı görünce hemen Mert'le bu tarafa doğru geldiler.

"İyi misin Feride?" Dedi Ahmet.

Onun saçları kurumamış mıydı ben mi yanlış görüyorum!?

"Ahmet, senin saçlarını kurutmadılar mı!?" Dedim.

"Ben iyi misin diyorum sen ne diyorsun ya?.." Dedi.

"İkiniz de birbirinizi kendinizden daha çok düşünüyorsunuz işte!" Dedi yanımdaki Aysude.

Mert ve Sıla gülerken bense dirsek attım.

"Ben iyiyim." Dedim.

"Okey, eve gidelim o zaman." Dedi.

Kendisini önemsememişti bile... Ama ben bunun hesabını sorardım. Aklıma gelen fikirle gülümsedim. Kimseye belli etmeden onlarla arabaya doğru yürüdüm..

AhFer"Kırmızı Limon" (Yarı Texting) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin