Feride'den:
Gördüğümüz şeyin ardından Sıla ve ben çığlık ata ata arkamıza bakmadan kaçmıştık. Diğerleri de arkamızdan koşmuştu. Kalbim ağzımda atıyor, nabzım bilmem kaçtı...
Dışarı çıkar çıkmaz önce yanımdaki Sıla'ya sonra yanımıza gelen Ahmet'e baktım.
Hepimiz nefes nefeseydik.
"İ- iyi misiniz!? Ne gördünüz!?" Dedi Ahmet, nefes nefese.
"A- abi s- su..." Dedi Sıla.
O daha beterdi...
Hepimiz zorlukla ve bir o kadar da aceleyle arabaya gittik.
Arabada kapıları kilitledikten sonra, sularımızı içtikten sonra sakinleşince konuştuk.
"Abi birisi... Yerde yatıyordu." Dedi Sıla.
Ben gördüğümden beri tek kelime edememiştim..
"Tamam tamam.. Kayıtlardan bakarız, sakin olun. A*k arabayı nasıl kullanacağım şimdi!?" Dedi Mert'te eli ayağına karışmış vaziyette.
"Kanka geç, ben kullanırım." Dedi Ahmet ve yer değiştirdiler.
Ben bir yere odaklanmış bakarken Ahmet, arkaya döndü.
"Feride! Pişt! Sıla, dürt bir şunu!" Dedi.
Sıla, dediği gibi ismimi söyleyerek yavaşça dürttü. İrkilerek etrafıma bakındım.
"N- ne oldu?" Dedim.
"İyi misin?" Dedi Ahmet.
Cevapsız kaldım.
Sıkkınlıkla nefes verip tek eliyle elimi tuttu.
"Tamam, kendine gel. Bak güvendeyiz. Bitti video, gidiyoruz. Eve gideceğiz." Dedi güvenilir bakışlarıyla gözlerime bakarak.
Başımla onayladım. Sıla bana sarılınca Ahmet'le ellerimizi ayırıp Sıla'yla yol boyu sarıldım...
Ahmet'ten:
Mert'in videosunda saçma olaylar yaşanmıştı. Mert, yol boyunca oradakinin ne olduğunu öğrenmeye çalışmış, en sonunda da bir sonuca varmıştı.
Şu an telefonda Yiğit'le konuşuyordu.
"Tamam, tamam tamam anladım. Evet, siz de evlerinize gidin sonra ilgilenirsiniz videoyla geç oldu zaten. Tamam, hadi görüşürüz Yiğit." Dedi ve telefonunu kapattı Mert.
"Ne olmuş? Neymiş öğrendin mi!?" Dedi Sıla.
"Evet... Bizim sandığımız gibi değilmiş. Videodan da bakmışlar, gözükmüş. Sadece orada kalan bir adammış dedi Yiğit. Yani büyük ihtimalle durumu falan yok, yerde yatıyormuş. Ama iyice dikkatli baktıklarında da kan falan yokmuş yani. Düşündüğümüz gibi değil, rahatlayabilirsiniz." Dediğinde hepimiz rahat bir nefes verdik.
"Ay gerçekten mi!? Ben ceset falan sandım. Allah'ım çok şükür!" Dedi Feride.
Aynadan bakıp yeniden yola döndüm.
"Tamam, herkes iyiyse sorun yok. Peki bu adama yardım falan etmeyecek miyiz oğlum? Adam yerde yatıyor. Bir şey yapalım en azından." Dedim.
"Evet, Ahmet haklı. Benim de aklıma geldi o." Dedi Feride'de bana katılarak.
"Bilmiyorum ki. Adamı nasıl bulacağız bir daha?" Dedi Mert.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
AhFer"Kırmızı Limon" (Yarı Texting)
Fanfiction!'Kırmızı Limon' ismindeki ilk ve orijinal kitaptır! Kesit~ Gözlerim dudaklarına kaydı. Aynı şeyin onda da olduğunu fark ettim.. Buradan sonra ya mantıklı düşünecektim ya da şu âna kadar yaptığım gibi hiçbir şey düşünmeden devam edecektim... Aramızd...