24.Kriz ve Kıskanç

1.6K 69 0
                                    

20.04.2024

Helüü, ben geldim :)

Nasılsınız ballarım?

Lütfen oy verip ve lütfen satır arası yorum yaparak bölümü bitiröeyi hedefler misinizz?

Keyifli okumalar.

Kalp bir söze kırılır, bir söze iyileşirdi. Taştan duvar örerdi insan kırılmasın diye.

"Ne?" Poyraz abim geçen dakikaların ardından konuşmuştu. Sinirle saçlarımı geriye attım.

"Söylesene!" deyip omzuna dokundum. "Yaram olduğunu bilseydin yara açmayacak mıydın abi?" dedim ve güldüm. "Yaram olup olmamasına mı bağlıydı beni kırman?" deyince gözlerini sıkıca kapattı.

"Okyanus, mesele o değil!" deyip gözlerini açtı. Bana olan bakışları üzüntüden dolu, sinirden kırmızıydı.

"Ne peki mesele?" deyip kendimi gösterdim. "Yaralarımı sana göstermemiş olmam mı?" dedim. Kapının açılma sesi gelince salona anne ve babam girdi.

"Ne oluyor çocuklar?" annem endişeli sesiyle bize dönünce Fatih abim durdurdu.

"Yüzleşiyorlar anne, bekleyin. Şimdi karışmayalım." naif sesi derin nefes almama sebep oldu.

"NİYE KONUŞMUYORSUN?" dedim gözlerim yaşlardan dolayı bulanık görürken.

"APTAL KAFAMI SİKEYİM TAMAM MI!" deyip saçlarını sertçe çekti. "SENİN KALBİNİ KIRAN KARAKTERİME SOKAYIM OKYANUS!" dedi ve yutkundu. Gözleri yaşlarla dolarken elini göğsüne vurdu. "Bana güvenmemeni sağlayan, sana kötü imalarda bulunan dilimi keseyim!" bana doğru ilerledi. "Benden yaralarını saklayan kızın kalbini kıran dilimi keseyim!"

Gözlerimi silip yeniden baktım ona. Gözlerim arasında mekik dokudu gözleri.

"Başkasından öğrenmeseydim Okyanus, yaralarını niye ailenden başkası öğreniyor da söylüyor?" sesi çok otoriterdi.

"Kardeşinle ilgilenseydin öğrenirdin abi!" deyip üstümdeki hırkayı çıkarttım. "Yakup abim kriz geçirdiğim gün gördü." dedim ve Deniz'e baktım. "İkizim, ben bu yaraların acısını çektiğim ilk andan beri biliyordu!" tekrar Poyraz abime döndüm. "Sende eksik kalma onlardan," tişörtümün kollarını sıyırıp bileklerimi iyice sildim.

"Bak," dedim sadece. Sol bileğimi gösterdim herkese. "Bu bileğimde 4 dikiş var." sağ bileğime geçtim. "Bunda 3 dikiş."

Annem eliyle ağzını kapatıp ağlayarak baktı bana. Kimseden çekinmeyip tişörtümü çıkarttım.

"Bak," deyip sol köprücük kemiğimin altındaki dikiş izini gösterdim. "Burada kaç dikiş var bilmiyorum." deyip ağladım yeniden.

Deniz ayakta duramayıp dizlerinin üstüne çöktü. Gözlerini kapatıp bakmamaya çalıştı.

"Neden?" dedi Poyraz abim sadece.

Neden yaptın bunu kendine?

"Ben değil abi," dedim sehpanın üstüne oturunca. "O evde suçların cezası ölümdü." dediğimde babam küfür etti sessizce. "Ama ben ölmeyi seçmedim hiç birinde." bileklerimi okşayıp abime baktım.

"Onlar mı yaptı?" dedi Fatih öfkeden kızarmış bir halde.

"Evet ama biliyor musun abi ben bu eve geldiğimde çoğunuz bana karşı cephe almanıza rağmen ben iyileşiyordum." deyip omuz silktim. "Yine iyileşmeye devam edeceğim çünkü ben ölmeyi istemedim." dediğimde Deniz derin bir nefes aldı. Poyraz abim yanıma gelip sıkıca sarıldı. Öyle sarıldı ki tüm kötüler bu gardı yıkıp bana ulaşamazdı.

Hayat Kırıkları | Gerçek AilemHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin