13.Şifa

2.7K 137 7
                                    

22.02.2024

Helüü, ben geldim :)

Nasılsınız canlarım?

Oy verip yorum yaparak bölüme başlayabilirsiniz.

.

Karşımdaki dedeye bakıp ne olduğunu anlamaya çalıştım. Çalışmakla kaldım.

"Baba, sakin ol lütfen." babam dedeye doğru ilerleyip koluna girdi. "Gel, otur şöyle." koltuğu gösterdiğinde dede bastonunu kaldırıp babamı itti.

"Gölge etme başka ihsan istemez!" konuşmasıyla gülesim geldi.

Dede filozof çıktı.

"Abi, babam şu karıştırılma olayını öğrenmiş. Öfkesi taze." babama benzeyen adamın konuşmasıyla derin bir nefes aldım.

"Baba, lütfen sakin ol. Bizde yeni öğrendik ancak söylemeye fırsat bulamadık." babam sakin sakin konuşurken dede sakinleşeceğe benzemiyordu.

"Tabii vakit bulamazsınız eşek oğlu eşek! Kizun celduğundan beridir hastaneden çiktuğumu mi vardur?" deyip babamın ensesine şaplak attı. "Kizindur o senin kizun! Sağlığu her şeyden önce celmelidur!"

Dedenin beni tanımadan savunmasıyla tebessüm ettim. Poyraz da biraz örnek alsaydı ya!

Dede gözlerini etrafta gezdirip bana bakınca ufaktan tırstım ama yine de tebessüm etmeye devam ettim.

"Cel yanuma, cel da sarulayim sana cüzel kizum." kollarını bana açıp sarılmamı beklerken elini tuttum öpüp alnıma koydum. Dudaklarındaki gururlu tebessümle gölünü fethettiğimi anladım.

Sarılarak isteğini yerine getirdim.

Dedemden ayrılıp arkadaki tayfaya göz gezdirdim. Çoğunu maç gününden tanıyordum. Diğerlerini ise hayatımda hiç görmemiştim.

Çok normaldi hocam!

Geçen dakikalarda diğer kişilerle de tanışıp sohbet etmeye başladık. Sıcak çay eşliğinde sohbet iyice koyulaştı.

Saat gece bir olunca akraba tayfası bizim eve yakın olan evlerine geçtiler.

Bizde odalarımıza çekilme kararı aldık. Odamın bulunduğu kata geldiğimde katta gözlerimi gezdirdim. Sessizlik hakimdi.

Odamın kapısını açıp içeri girdiğimde Poyraz'ın çalışma masamın sandalyesine oturup bir kağıda bir şeyler yazdığını gördüm.

"Bir an hiç gelmeyeceksin sandım sevgili kardeşim!"

Bu adamın psikolojik sorunları olabilir miydi?

"Neden buradasın?" dedim söylediğini takmayarak. Elindeki kalemi kağıdın üstüne koyup sandalyeden kalktı ve yanıma geldi. Onun yanıma gelmesini umursamayarak yatağıma oturdum. Oflayıp yanıma geldi ve yatağıma oturdu.

"Sen iyi misin?" dediğimde şaşırdı. O kadar çok şaşırdı ki gözleri irileşti.

"Bana ilk kez nasıl olduğumu sordun." alayla sırıttım.

"İyi misin, akıl sağlığın yerinde mi?" deyip elimle şakağına dokundum.

"Bir an için normal sohbet etmek istediğini düşündüm." deyip dudaklarını birbirine bastırdı.

"Niye buradasın sen?" deyip bağdaş kurarak ona döndüm. O sadece omuz silkti. "Deli misin?" dediğimde ise gülüp bilmiyorum anlamında dudağını büzdü. Gülmeden edemedim. "Dalga mı geçiyorsun Poyraz?"

Bakışları gözlerim arasında mekik dokudu.

"Nereden bildin deli olduğumu?" gözlerim irileşti. "Korkma, ilaçlarımı alıyorum." bakışları gözlerimden ayrılıp zemine baktı.

"Nasıl?" dedim dilimde kelepçe varken.

"Irmak yüzünden." demekle yetindi. Üstelemedim. Bakışlarım ilk defa ona bakarken öfke değil merhamet doluydu.

"Ben üniversite sınavına hazırlanırken çok fazla stres yapıyordum. Öylesine çok stres yapıyordum ki burnumdan kan geldiğini hatırlıyorum." sessiz kalarak dinlemeye devam ettim.

"Babamlar çare bulamayınca doktora götürdü beni."

Bu adamda herkesi doktora götürüyor arkadaş!

"Doktor bir ilaç verdi, daha iyi olacaksın dedi sınav anında falan stres yapmayacaksın dedi." dudaklarını diliyle ıslattı. "O ilacı içtiğim anlarda kafamdan sesler duydum, saçma sapan şeyler söylüyordu." deyip bana baktı. "Öyle şeyler söylüyor ki ben bile korkuyorum Okyanus." derken gözleri dolmuştu. "İlk günlerde o sözün söylediklerini yapmadım, engel oldum kendime ama sonraki günlerde güçsüzleşti iradem." kafasını eğdi önüne. "Yakup abime gittim anlattım. İnandı bana meğerse Irmak ilaçlarımı değiştirmiş, abim ilaçlarımı attı çöpe." beklemediğim bir anda kafasını dizime yasladı. "Saçlarımı okşar mısın?" dediğinde elim titreyerek saçlarına gitti. Gözlerini sıkıca kapatıp konuşmasına devam etti. "O ilacı kullanmayınca bir şey değişmedi çoktan kanıma işlemiş, zihnimi ele geçirmişti." derin bir nefes aldı.

"Abim başka bir doktora götürdü beni. Her şeyi anlattım ona." gözlerinin kenarında akan yaş eşofmanıma damladı. "Bir tedaviye başladı. Anlamadım ne olduğunu, dedi bu ilacın etkisini azaltacak. Tamam dedim başladım tedaviye. Sonraki günlerde sinir hastası oldum çıktım bir anda." güldü sinirle.

"Ama yine de ilaçlarımı kullanmaya devam ettim çünkü içmeyince hem o sesler yeniden konuşuyordu hem de sinir krizi geçirip kendime ve etrafımdakilere zarar veriyordum." gözlerini açtı ama bana bakmadı. "Sonra dedim ki o kız yüzünden bağımlı oldum bu ilaçlara kendi isteğimle değil. İnat ettim içmedim ilaçları, sinirlendiğim zaman öfkemi dizginlemeyi öğrendim, ta ki sen gelene kadar." dediğinde yutkundum. "Sen gelince yaşadıklarım bir bir geçti gözümün önünden." dizlerimden kalktı ve saçlarını karıştırdı. "Öfkemi dizginlemeyi unuttum yeniden, dün abimle konuştuk. Onun sayesinde yeniden başladım ilaçlarıma." öksürüp boğazını temizledi. "Önyargımı attım çöpe ve senden özür dilemeye geldim."

Gözlerim açılırken kalbim dört nala koştu sanki.

"Yüzüm yok özür dilemeye ama yine de geldim işte, sen onun gibi değilsin Okyanus. Hem de hiç değilsin." ellerimi okşadı. "Söylediğim sözler çok ağırdı biliyorum, öfkeme yenik düşmüştüm tutamadım kendimi." yanağımı öptü. "Affet beni kardeşim."

Kardeşim.

Konuşacağım sırada susturdu beni. "İtiraz etme, affetme bile beni. Ama lütfen nefretle bakma bana." yutkundu sertçe. "Sende nefretle bakma bana."

Gözlerimi kaçırdım gözlerinden.

"İster kızayım, ister uzak kalayım senden fark etmez. Sen benim kardeşimsin Okyanus." diyerek ayağa kalktı ve alnımı öpüp uzaklaştı benden. "Sen şimdi uyu, geç oldu."

"İyi geceler." deyip kolunu okşadım.

"İyi geceler."

Odamdan çıktığında ilk dakikadan beri ne olduğunu düşündüğüm ve meraktan çatladığım kağıda doğru ilerledim.

Kağıtta kara kalem çalışması olarak çizilmiş bir resmim vardı.

"Yok artık!" kağıdı elime alıp iyice inceledim. Poyraz bu kadar yetenekli miydi?

Kağıdın sağını solunu iyice incelerken arkasını çevirdim. Arkasında tek bir kelime vardı.

Şifa.

Bu ne demekti şimdi?

Bölüm sonu.

Poyraz harbiden deli çıktı arkadaşlarr dmdşddndk

Ama yavrum çok yaralııı, iyileştirelim mi hep beraber?

Gelecek bölümlerden haberdar olmak için sosyal medya hesaplarımı takip etmeyi unutmayınn..

İnstagram: z.nesa_
Tiktok: z.nesa_

Hayat Kırıkları | Gerçek AilemHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin