9. bölüm

4.5K 258 11
                                    

Cihan doyup sofradan kalkınca sofrayı toplayıp bulaşıkları lavaboya bıraktım. Banyodan su sesi gelirken içimde biriken arzuyla ellerim titriyordu, soyunup yanına girdiğimde irkildi. Elini takip eden gözlerim büyümüştü, kendini parmaklaması beklediğim son şey olabilirdi.

"Bensiz haaaaa..." elini çekip dudaklarına kapandım, kolları boynuma dolanırken karnıma kramplar giriyordu.

Tüm vücudumu onunkine yaslayıp tenimizin sıcaklığını paylaştım, boğuk inlemesine bile deli gibi azıyordum. Kendimi ona iyice sürtüp arkasını çevirdim, elleri fayanslara dayanmıştı.

Boynuna öpücükler kondururken kendimi de kalçasına sürtüyordum, ensesine ve oradan da sırtına indirdim öpücüklerimi. Bel gamzeleri vardı ve ben buna bayılırdım.

"Yavrum bu ne güzellik..." dudaklarımı iki gamzeye sırayla bastırdığımda alnını da fayansa yasladı.

Kalçasını kendime çekip biraz da bacaklarını araladım, nefesi oldukça sıklaşmıştı. Bana teslim olmuş haline bakıp sağ taraftan bir ısırık aldım ve hemen aynı yeri öptüm.

Kalçasını araladığımda ortaya çıkan deliğinin görüntüsüyle bile gelebilirdim ve bundan sonra bunu sürekli yapmak isteyeceğimden de emindim.

Eğilip tam üzerine bir öpücük kondurdum, kasılan deriyle sırıttım. Dilimle hamle yaptığımda öne doğru kaçmaya çalıştı, ısırdığım yere sert bir tokat patlattım.

"Yerinde dur, kıpırdama." Derin bir nefes sesi banyoda yankılandı, ardından kısık bir sesle konuştu.

"Yapma Azer..." yapma dediği herşeyden oldukça zevk alıyordu, bu yüzden onu dinlemeyip dudaklarım ve dilimle deliğiyle öpüşmeye başladım.

İlk inlemesi sessizdi ama sonra sesi giderek yükseldi, gevşeyen deliğini salyalarımla parmaklayıp yalarken dizlerinin titrediğini görebiliyordum. İki ve üçüncü parmaklarda sesi normaldi, dördüncü de ise ağlar gibi çıkmıştı.

"Şimdi yatağa güzelim." Baygın gözleri ve aralık dudaklarıyla kafasını salladı.

"Tamam." Dedi sadece.

Onu havluyla kurulayıp yatağa domalttım, yapacağım şeyden oldukça utanacağını bildiğim için içten içe sırıtıyordum. Ellerini alıp kalçalarını tutmasını sağladım, şimdiden boynuna doğru yayılan kızarıklıkla gerçekten sırıttım.

"Azer..."dedi sadece.

"Güzelliğim...." dedim sırıtarak. Komodindeki jeli yanıma aldım uzanıp, biraz daha yalamak istiyordum ama önce.

"Sakın bırakma tamam mı, yoksa yine yırtarım seni." Boğuk sesiyle sadece 'tamam' dedi.

Orada onu neredeyse on dakika daha dilimle genişlettim, zevk dolu iniltileri beni mahvetse de kendimi tutuyordum. Jeli alıp deliğine sıktığımda yalanmaktan gevşeyen deliği aniden sıkılaştı, sırıtıp iki parmağımı içine ittim ve beklemeden hızla parmaklamaya başladım.

Bel gamzelerine sulu sulu öpücükler konduruyordum bir yandan da, inlemesini dinleyerek üçüncü parmağı ekledim. Küfredip eliyle tuttuğu kalçalarını kızartacak kadar sıktı, dördüncü parmakta ise sadece sızlandı ve yatağa doğru boşaldı.

Arkasına geçip kendimi yavaşça içine ittim, elinin birini karnıma atıp beni durdurdu. Hemen durdum, hızlı hızlı nefes alıp veriyordu. Gevşeyen deliğiyle elini çekti ve biraz daha derine girdim.

"O kadar genişlettim, hala darsın amına koyayım." İniltiyle kafasını yastığa gömdü.

Yavaş yavaş dibini bulana kadar ter içinde kalmıştım, sonunda kasıklarımız birleştiğinde ise derin bir nefes aldım.

"Güzelim, iyi misin?" Dolu gözlerini bana çevirdiğinde kalbim duruyordu neredeyse, içimden bir parça kopmuş Cihan'a doğru fırlamıştı sanki.

"İyiyim, hareket et. Devam et adı güzel." Gözlerini kırpınca gözlerindeki yaşlar aşağı süzüldü.

"Acıyorsa çıkabilirim, acıyor mu güzelim?" Sesim mi titremişti az önce benim?

"ÇIKMA... hareket et, çıkma sakın." Aniden sesini yükseltmesiyle kaşlarım havalandı, eğilip omzuna bir kaç öpücük kondurdum ve hareket ettim.

Elleriyle destek alıp hafifçe doğruldu ve başını bana çevirdi. Belki bir şey söyleyecekti ama kızaran dudakları yüzünden aklım bulandı ve hızla dudaklarına kapandım.

İçinde hızlanan hareketlerim ve yoğun bir tutkuyla hareket eden dudaklarımız sayesinde, bir kez daha ağzıma doğru inleyerek boşaldığında bende kontrolümü bıraktım. Delirten bir hızla içine girip çıkarken dilimde ağzında dokunmadık yer bırakmıyordu, tüm vücudumu yakan arzuyla dilini ağzıma çekip emdim.

Kendimi en dibine itip sona ulaşırken bile kendi tadını bana taşıyan dilinden kopamamış, tüm inlememi dilinin etrafına hapsetmiştim. Kendini yorgunca yatağa bıraktığında bende üstüne uzandım içinden çıkmadan.

"Şunu çıkartmayacak mısın?" Boğuk sesiyle derin bir nefes çektim içime.

"I-ıh, dursun yuvasında yavru kuş." Homurdanıp söylendi.

"Götümün yavrusu... canavar amına koyayım." Omzunu bir kez daha öptüm.

"Aynen aşkım, götünün yavrusu." Aşkım dememle kesilen nefesini ve daha da hızlanan kalp atışlarını hissettim. Dudaklarım kıvrıldı, bu adam cidden her konuda bakirdi.

Adı GüzelHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin