22. bölüm

2.3K 218 39
                                    

Kahvaltı güzel geçse de havuz için aynısını söyleyemezdim, ikimize de asılan kızlar yüzünden bebeğimin keyfi kaçmıştı. İlgilenmediğimizi söylesek bile peşimizi bırakmamışlardı, ama noktayı koyup beni çıldırtan feminen bir gencin Cihan'a numarasını vermeye çalışmasıydı.

Çocuğu terslediğim için bana kızmıştı, şuan resmen trip yiyordum. İnsan gibi söyleyebilir ve çocuğu o kadar kırmayabilirmişim. Haklıydı ama gözüm dönmüştü kıskançlıktan, o da kızlara dövecek gibi bakmıştı ama sesini bile çıkartmamıştı.

"Ya... yavrum tamam valla bir daha kimseye kırıcı konuşmayacağım yaaa.."

Yüzünde ufak bir tebessüm oldu ama hemen toparladı, tek kaşını kaldırıp yüzüme baktı ve arabayı sürmeye devam etti. Elimi uyluğuna atıp okşadım, dudaklarını yalayıp direksiyonu sıktı.

"Senin bacaklarına zaafım var galiba Cihan, hep dokunasım geliyor. O çocuk hafifçe bile olsa dokunduğu için delirdim güzelim, kimse benim güzelime dokunamaz. Ben sahiplenici bir öküzüm, kabul ediyorum."

Sözlerimle hafifçe gülümseyişi içimi ısıtmıştı, çocuğun ojeli tırnaklarını Cihan'ın bacaklarında görünce kırmızı görmüş boğaya dönmüştüm. Cihan hemen elini kendisinden uzaklaştırsa bile ben görmüş ve delirmiştim.

Önce çocuğu havuz kenarından biraz havuza çekmiş olabilirim, sonra da ona benim sevgilimin herhangi bir uzvuna dokunan elini havuz giderine sıkıştırmakla tehdit etmiş olabilirim. Çocuk kaçarcasına yüzerken, Cihan hayretle bana bakarak yutkunmuş ve kaçarcasına soyunma odasına gitmişti.

İşte arabada eve dönüyorduk ve ben, bu yaşananlar yüzünden trip yiyordum gerçek anlamda. Cihan elimi bacağından çektirip uzaklaştırdı, bana yandan bir bakış atıp yola dönerken mahalleye yaklaşmıştık.

"Bu haftanın geri kalanında bana dokunma, çok sinirliyim." Bir dakika, şaka falandır inşallah....

"Bebeğim, şaka değil mi? Bak cidden özür dilerim ama dört gün amına koyayım. Ben nasıl duracağım dört gün sana dokunmadan, bari birlikte uyuyalım." O uyuyunca öper, severdim.

"Nah..... yok sana Cihan bu hafta." Cidden sert duruyordu yüzü, şaka falan değildi.

"Nasıl yaa, elin femboyu yüzünden sana dokunamayacak mıyım ben dört gün? Aşkım, cidden üzülüyorum burada, bana kıyacak mısın? Adı güzeline..."

Derin bir nefes alıp evin önüne park ettiğini fark etmediğim arabadan indi ve binaya yürüdü. Sert adımları ciddiyetini belli ediyordu, hatta hep bulaştığı dedikoducu teyze bile telaşla içeri girdi onu öyle görünce.

Uyuşturucu bağımlılarını şimdi anlıyordum, ben bu dört günün nasıl geçeceği ile ilgili korkunç ihtimalleri tartarken karşı dairemin kapısı kuvvetle kapandı.

Kafamı kaşıyıp eve girdim ve kendimi duşa attım, üç haftadır ilk kez tek başıma duş aldığım için çok yavan gelmişti. Eğlencesiz, aşksız, Cihan'sız duş sadece basit bir temizlenme işlemiydi. Hızlı ve tatmin edicilikten uzak, oysa Cihan yanımda olduğunda birbirimizi yıkar ve sataşırdık.

Asılan suratımla üstümü giyindim, bilgisayarımı açıp sıkıntıyla işlerimi hallettim. İki yeni iş almıştım, onların birini bitirdim. İkincisine de başlasam da bir türlü kafamı veremediğim için bitmiyordu ve ben de sevgilimin kokusunu özlemiştim.

Kapı deliğinden baktığımda Cihan siyah pantolon ve gömlekle merdivenlerden iniyordu. Kaşlarım çatıldı, eşofman tişörtle olmama bakmadan cüzdanımı ve anahtarımı alıp evden çıktım.

Acaba yine o bara mı gidiyordu?

Femlerin olduğu yere.....

'Umarım öyle değildir' diyerek taksiye atladım aptalca bir merakla peşine düştüm. Gerçekten de şuan o barın kapısından geçişini ve millete gülümseyişini izliyordum.

Beni sevdiğini biliyordum, ama cidden bu kadar kıskanç olduğumu bilmediğim için onu kendimden soğutmuş olabilir miydim acaba....

O olaydan sonra yüzüme bile bakmamıştı zaten, soğumuş olma ihtimali beni paniğe sevk etti ve hızlı adımlarla bara girdim. Gay bara....

Onun, benim masam dediği yere baktım ve bingooo....

Dört femboy Cihan'ın iki yanına kurulmuştu ve yüzlerinde güller açarak konuşup kokteyllerini içiyorlardı. Yutkunup, ne kadar kendimden nefret de etsem arkalarındaki masaya oturup dinlemek için en uygun yere oturdum.

Yaptığımdan utansam bile bütün gece onları dinlemiştim, gözlerimi parlatacak şeyler duyacağımı bilmeden....

Adı GüzelHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin