14. bölüm

3.8K 249 20
                                    

Uykudan telefonuma gelen bildirim sesleriyle uyandım, onlarca değil yüzlerce bildirim vardı ekranda. Tüm sosyal medya hesaplarım +99 gösteriyordu ve bu beni şoka sokmuştu.

Aklıma asla gelmeyen şey Can'ın, Cihan ve benim fotoğraflarımızı ifşa etmesiydi. Ondan gerçekten nefret etmiştim artık, bunun umarım ki Cihan'a bir zararı dokunmazdı.

Bildirimlerde kız kardeşimden gelen mesajlar hariç hepsini görmezden geldim. Sevda fotoğrafımıza kalpli emoji atıp 'Enişte yakıyor şerefsiz ve bundan benim neden haberim yok?' yazmıştı.

Gülerek ona cevap yazıp yolladım, henüz çok yeniyiz ve balayımızı yaşıyoruz gibi bir şeyler geveledim. Hemen cevap yazıp yakından fotoğrafını istediğinde ise uyuyan güzele döndüm.

Suratı gevşemiş, hafif gülümser bir ifadesi vardı uykusunda. Fotoğrafını çekip attığım kardeşim ise şaşırtmamış ve beni gömmüştü mesajıyla.

Sevda : Bu yakışıklı herif sana nasıl baktı, habeş maymunu asdffa

Azer : 🖕

Görüldü olunca diğer hesaplarımı kontrol ettim, bir çok destekleyen ve nefret içerikli mesaj vardı. Nefret içerikli olanlar daha fazlaydı tabi.

Can'a mesaj atıp bunları kaldırması için yirmidört saati olduğunu söyledim. Benim elimdekiler daha sarsıcıydı ve ben onun kadar şerefsiz bir piç değildim.

'Siktir git' mesajından sonra gülen yüz atmıştı ve ben de kolları sıvamıştım.

Onun bütün sikik mesajlaşmalarını, fotoğraflarını, görüntülü konuşmalarında yaptığı rezillikleri içeren harika bir içerik hazırlayıp hem okulun itiraf sayfasına, hem de twittera attım.

Bundan sonra karşısında aptal aşık Azer yoktu, canımı yaktığı kadar canını yakacaktım. Sikik egosunu başka aptalların üzerinde tatmin edebilirdi, bu aptal artık akıllanmıştı.

Cihan'ın kıpırdanmasıyla telefonu bırakıp ona döndüm, yüzü hafifçe buruştu ve gözleri titreşerek açıldı. Beni görünce mayışıkça gülümsedi ve elini bana uzattı.

"Gelsene." Elini uzanıp tuttum ve yan yatarak uykulu yüzünü izlemeye başladım.

Adam başyapıt gibiydi, dolgun ve öpüşmekten şişip kızarmış dudaklarına baktım. Aralık dudakları ve kirli sakalıyla içimi titretecek kadar masum duruyordu, telefonum çaldığında arayana baktım.

Can arıyordu...

Cihan gözlerini aralayıp ekrana baktı, kafasını çevirmeden önce kırgın bakışını yakaladım. Meşgule atsam bile arka arkaya arıyordu.

"Aç sunu, beynim sikildi." Sinirli sesle derin bir nefes alıp yataktan kalktım, salon olarak kullanılan odaya geçtim.

"Ne var?" Sert sesimle bir an ses gelmedi.

"Sen ne yaptın? Senin bu kadar aptal olacağını bilmiyordum, senin yüzünden ne hale geldim..." yine kendisini düşünen sikik yüzünden sinirle güldüm.

"Seni uyardım, bana bulaşırsan aynı şekilde karşılık veririm dedim. Bizim fotoğrafımızı paylaşırken ne düşünüyordun acaba? Bunun beni bırak, Cihan'ı zor duruma sokacağını bilerek yedin o boku." Derin bir nefes ve burun çekme sesi geldi.

"Ondan vazgeçip bana dönmen lazımdı, sen beni bir hamlede silip attın Azer. Bunu hazmedemiyorum bir türlü, beni onun için nasıl bıraktığını anlamıyorum." Sinirle gülüp saçlarımı çekiştirdim.

"Lan biz diye bir şey mi vardı göt? Bir kez olsun beni mutlu edecek bir şey yapmaya tenezzül ettin mi? İnsan yerine bile koymuyordun, içine boşaldım diye ağzıma sıçtın- ki sarhoştum amına koyayım."

"Ama sensiz yapamıyorum." Eskiden olsa bu kelimeler kalbimi mutlulukla doldururdu, şimdi ise tiksinti vardı sadece.

"Sikimde değilsin, onu seviyorum ve ne bok yersen ye onunla mutluyum. Bunu sen değil kimse değiştiremez, anladın mı? Sevdiğim adama bir daha bulaşıp canını sıkacak herhangi bir şey yaparsan çok korktuğun yumruklarımın hedefi olursun."

Karşıdan ses gelmeyince konuşmasını bekledim, kesik bir nefes sesi duydum. Salak gibi beklememeye karar verip telefonu kapatacakken konuşmaya başladı.

"Onun için bana bile vuracak kadar seviyorsun demek, öyle olsun. Sitedeki fotoğrafları kaldırıyorum, bundan sonra hayatında yokum." Telefonu kapatıp koltuğa attım, umarım sözünü tutup hayatımdan defolup giderdi.

Arkamı döndüğümde sadece iç çamaşırıyla beni izleyen bir Cihan bulmayı beklemiyordum. Gözlerinden süzülen yaşlarla öylece bana bakıyordu ve gülümsüyordu.

"Beni seviyorsun?" Sorar tonuna başımı sallayarak cevap verdim.

"Seni seviyorum." Dudaklarımdan dökülen kelimelerle iki adımla kollarını boynuma doladı ve boynuma gömüldü.

Derin nefeslerle sırtını okşarken sakinleşen bedeni daha da kendime çektim. Bundan böyle onun yeri kollarımın arasıydı ve onu bırakmaya hiç niyetim yoktu.

Adı GüzelHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin