15. bölüm

4.1K 245 22
                                    

Cihan boynumdan çıkmıyor, ağlamayı bir türlü kesmiyordu. Ciddi anlamda içim acımaya başlamıştı, onu kucaklayıp çekyata oturdum. Kucağıma iyice yerleştiğinde gülmüştüm, kaslı bir adam olduğu için sevimli olmayacağını düşüneceklere tek bir lafım vardı....

Bok yiyin amına koyayım....

Kucağımda ağlayıp, burnunu çekerken bile dünyanın en tatlı adamı olacak kadar mükemmeldi. Onu sıkıca sarıp omzundan öptüm peş peşe.

"Aşkım, güzelim, ağlama artık. Bak bir şey de yapamıyorum, içim gidiyor sen ağladıkça." Derin bir nefes alıp ıslak yüzüyle geri çekildi.

"Tamam, üzülme. Ağlamıyorum artık, tamam mı?" Elleriyle yüzünü kurulayıp minik bir tebessüm kondurdu dudaklarına.

"Bende beni arabadaki gibi öpüp cennetle tanıştırırsın dedim ama, sevgilimiz ağlayıp sümüklerini tişörtümüze silmeyi tercih etti ne yapalım." Gülerek omzuma ufak bir yumruk attı.

"Silmedim burnumu üstüne falan, yalancı çoban." Gülerek omzunu yumuşacık öptüm.

"Silsen ne olur yavrum, senden mi tiksincem sanki. Nerelerini yerim tahmin bile edemezsin." Muzip sesimle artık açıkça gülüyordu.

"Pislikleşme Azer, yemediğin yerim kalmadı zaten. Orayı bile..." devamını getiremeyip kızarıp başını çevirdi.

"Deliğinden bahsediyorsan, o kadar güzel ki... hergün yalasam, emsem, dillesem doymam ona-" elini ağzıma kapatmasıyla avcunu yaladım. Hızla elini çekti.

"Utanma yavrum, sevgilim olmak zordur. Katlanacaksın artık, doyumsuz ve arsız bir sevgilin var bugüne bugün."

Kafasını iki yana sallayıp gözlerini kaçırırken bile onun her hareketini izliyordum, kendimi bu adama özel bir sapık gibi hissediyordum. Kokusunu, sesini, tadını herşeyini deli gibi seviyordum.

"Cihan, güzelim." Bana döndü merakla.

"Bir kere aşkım desene." Dudağını ağzına çekip kafasını çevirdiğinde çenesini tutup kendime çevirdim ve gözlerinin içine baktım.

"Bir kere de lan, bir kerecik." Parmağımı dudağında gezdirdim okşar gibi, derin bir nefes alıp verdi.

"Adı güzel..." elimi alıp kalbine koydu. Delirmiş kalp atışlarıyla yamuk bir gülümseme oluştu yüzümde.

"Duracak amına koduğumun kalbi, yapma. Ölürüm oğlum, dedirtme bana şimdi öyle şeyler. Bir sakinleşeyim, sonra tamam mı?" Elimi daha da bastırdım kalbine, eğilip kulağımı dayadım.

"Kalbin benim..." kısık sesimle konuştuğumda beni onayladı ve ekledi.

"Kalbim senin.... seni ilk gördüğümden beri..." onu kendime çekip sıkıca sardım. Derin derin nefesler alıp sakinleşmeye çalışıyordu.

Kalbinden öptüm bu güzel adamı, sonra omzundan ve boynundan. Kafasını kendime doğru çekip alnından öptüm, şakaklarından, yanaklarından, çene kemiğinden, çenesinin sivri ucundan da öptüm.

Gözlerini kapatmış, aralık dudaklarıyla keyfini çıkartıyordu ilgimin. Sert ama kısa bir öpücükle de dudaklarını öptüğümde gözleri aralanarak açıldı. Öptüğüm dudağını parlayacak kadar ıslak bir şekilde yalayıp beni daha sert öptü, geri çekilip bir kez daha aynı şekilde öpünce inledim istemsizce.

"Öpücüğe de azmazsın be adı güzel..." kalçasını avuçlayıp bir kez daha öptüm.

"Kokuna bile azıyorum, ne diyorsun sen... beni kuduruk bir azgına çevirdin yavrum." Gülerek kafasını iki yana salladı ve kucağıma iyice yerleşip tekrar öptü dudağımı.

"Sanki önceden böyle değildin.." ucu açık cümlesine kaşlarımı çattım.

"Değildim tabi amına koyayım, ne sanıyordun. Her gün birini altıma mı alıyordum sanki, kırk yılda bir, bir şeyler oluyordu." Yanağımı okşadı usulca, parmakları tüm sinirimi silip süpürürken mırıltıyla konuşması hoşuma gitmişti.

"Sakin ol, o kadar tecrübeli olunca sen... ben de çok ilişkin oldu sandım. Nereden bilebilirim ki, yetenekli adamsın, ağlatıyorsun insanı zevkten." Kızarıyordu ama devam ediyordu da.

"O kadar iyisin ki, öpüşünle bile insanı ne hale getiriyorsun. Eriyorum oğlum her seferinde, biliyorsun neyin ne olduğunu. Ondan öyle dedim, kız, sinir ol diye değil."

"Tüm bunlar sana özel yavrum, kimseyle bu kadar uzun bir ilişkim olmadı benim. Seninle olan ilişkim de geçici bir şey değil tabi, içimden nasıl geliyorsa öyle davranıyorum. Gerçek Azer'i bir tek sana gösteriyorum, senin Azer'in bu." Bana sımsıkı sarılıp boynuma doğru mırıldandı.

"Benim Azer'im, sadece benim."

Adı GüzelHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin