36. bölüm

1.1K 143 27
                                    

Cevdet DEVRAN...

Gerçekten iri kıyım ve Cihan kadar olmasa da oldukça yakışıklı bir adamdı. Atlas baba onu yanaklarını okşaya okşaya severken, tüm gamzeleriyle gülümsüyordu babasına.

İlk evlat bal olurmuş diyen anneme hak veriyordum bu ilgisini görünce, babaannesi Atlas babaya surat buruşturarak bakıp suyuna uzandı. Cevdet abi ise gözlerini bana dikti, oldukça gerilmiştim.

"Eee, adı güzel... nasıl gidiyor hayat?" Soğuk tebessümüyle yutkundum, Cihan masanın altından elimi tutup sıktı.

"İyi gidiyor, sınavlar ve açıktan ilerlettiğim işler sayesinde biraz yoğun maalesef." Başını bir kaç kez sallayıp çorbasından bir kaşık aldı.

"Kardeşimle ciddi misin?" Ceyhan abi sessizce gülünce ona döndü.

"Ne kişniyorsun oğlum sessiz sessiz?" Masada ufak bir kıkırdama koptu.

"Amca, babam at mı? Nasıl kişneyecek yaa..." Ceyhan abinin kızı sevimli sevimli konuşunca herkes gülümsedi, babaanne hariç...

"O benim bu hayattaki şansım, nefesim..." Cihan'ın gözlerine bakıp derin bir nefes aldım ve elimi sıkıca saran elini kaldırıp öptüm.

"Sofrada mıç mıç, hiç terbiyesi de yok.." Cevdet abi muzipçe sırıtıp babaannesine dönünce kadın bariz bir şekilde gerildi.

"Babaanne, sen amcama altı aylık hamileyken evlenmedin mi dedemle... rahmetli hep anlatırdı. Samanlık, dere kenarındaki sazlık öte dünyada bizden şikayetçi olacak diye... onlar terbiyesizlikten sayılmıyor galiba..." kadın morarırken Atlas baba oğlunun koluna hafifçe vurdu.

"Sus bakayım Cevdet, uğraşma annemle. Bu siniri hep menopozdan..." artık herkes gülüyordu masada.

Yemeğin geri kalanı normal geçmişti, yemekleri dağıtan kızın dekoltesini sevgilimin ağzına sokmaya çalışması harici tabi ki...

Cihan farkında olmasa bile ben sinirden kuduruyordum, yanımda, sevgilimin içine düşecekti gavur kadın...

"Yavrum sen şöyle bir yaklaş bana, bak kızcağız uzanamıyor servis yaparken. Gömlek ufak gelmiş zaten, bir beden büyük giymesi lazımmış..." Cevdet abi ilk anlayan olmuştu ve oldukça hoşnut bir gülümsemeyle bana bakıyordu.

"Azer... gel biz bir kahve içelim balkonda..." yutkunup ayağa kalkarken Cihan güç vermek ister gibi elimi sıkıp bıraktı.

"Kızım bize iki sade kahve yapın, ön balkonda olacağız." Masum görünümlü bir çalışan hemen harekete geçti.

"Gel otur, gerilmekten kramp girecek bir yerlerine kardeşim." Karşısını işaret edip oturdu, bende gösterdiği yere oturdum.

"Sana teşekkür borçluyuz." Güzel bir gülümsemeyle bana bakan adama mahcupça gülümsedim.

"Gerek yok abi, ben size özür borçluyum asıl." Burnunu çekip ceket cebinden gümüş bir tabaka çıkarttı, ince bir sigarayı dudakları arasına yerleştirip gösterişli bir çakmakla yaktı.

"Vurmuşsun bizimkine... onun için mi?" Kafamı eğip salladım, o anı hatırladıkça pişmanlıktan ağlayacak gibi oluyordum.

"Bilmiyordum beni sevdiğini, ona aşık olduktan sonra her aklıma geldiğinde kahroldum. Keşke o gün, o da bana vursaydı... hep bunu düşündüm." Aniden elmacık kemiğime inen yumrukla geriye devrildim.

Elim vurduğu yerdeyken ona baktım, muzip bir gülüşle elini uzattı. Elini tuttuğum gibi beni kaldırdı, sandalyemi de düzeltip oturmam için işaret etti.

"Şimdi ödeştik, artık bir pişmanlığın olmasına gerek yok. Vurduğun çocuğun abisi de gelip sana vurdu." Şakacı bir şekilde konuşunca bende güldüm, saçma ama işe yaramıştı.

"Keşke biraz yavaş vursaydı..." sesli şekilde gülerek konuşunca karşılıklı gülmeye başladık. Kahveler geldiğinde karşılıklı içtik, havadan sudan sohbet ederken elini omzuma attı.

"Onu üzmediğin için teşekkür ederim kardeşim, sayende yeniden parlayan bir kardeşim var. Üç yıldır yıldız gibi parlıyor, sen onun güneşisin. Işığını senden aldığını unutma, zorda kalırsan ben ikinizin de abisi olarak yanınızda olurum. Arayıp yardım istemekten çekinme.." elini hafifçe sıkıp içeri girdi.

Abisi gittiği gibi elindeki buz torbasıyla Cihan geldi yanıma, abisi yanılıyordu. Asıl o benim güneşimdi... çorak kalbimi alevleriye hayata döndürmüştü.

Buz torbasını masaya koyup sevgilimi kucağıma çektim ve başımı göğsüne dayadım. Bu kalp beni istediği sürece ondan asla ve asla vazgeçmeyecektim...

Adı GüzelHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin