10.Bölüm 🪶

575 26 3
                                    

"Ne güzel kafamı dinlerim"

"Hem onun süslü püslü lafları da yok, taktığı lakapları da yok imdi"

Odada durdukça daha da içi daralıyordu, odadan çıkıp diğerleriyle konuştu. Sohbetler ettiler. Sonra mutfağa da gitti amma yok. Hâlâ canı sıkılıyordu. Dışarı çıkmaya karar verdi, atına bindi. Birden pazara sürdü atını. Tezgâhlara göz attı. Durum hiç hoşuna gitmemişti. O sıradan kavga eden bir grup gördü, hemen atını oraya sürdü.

"Nolur burada?"

Atından indi. Hepsi bir ağzından konuşunca elini kaldırıp hepsini susturdu. Yüzünde çok ciddi bir ifade vardı.

"Nolur burada dedim?!"

"Herkes aynı şartlarda rekabet etmeyecek miydi? Ne deyü fiyat arttırırlar?"

"Kimmiş fiyatı arttıran?"

"Vahap Bey"

Gonca hışımla o adama döndü.

"Doğru mudur bu?"

Adam durumdan çok bezmiş gibiydi. Gonca'yı tersledi.

"Sen kimsin hatun? Er işine karışma"

Bir başka adam da lafa atladı.

"He ya. Sen karışmayasın hatun. Hem pazarın sorumluluğu Alaeddin Bey'de idi. E o da vazifeye gitti. Üstüne vazife olmayan şeylere karışma. Sen kim olursun da bize ahkâm kesersin?"

"Ben Gonca Hatun! Alaeddin Bey'in hatunuyum! BEYİM YOKSA BEN VARIM! Herkes ayağını denk alsın!"

Adamlar şaşkınla birbirine baktı. Gonca öfkeyle konuşmaya devam etti.

"Nizamı bozarsanız karşınızda beni bulursunuz!"

Alaeddin'in öfkesine şükrettiler içlerinden çünkü Alaeddin öfkesini dizginleyebiliyordu ama bu hatun elinde olsa kesecekti hepsini.

"Affedin Gonca Hatun, bilemedik"

Durdu, öbür adam devam etti konuşmaya.

"Sade sistemde bir sorun var idi, biz de onu konuşur idik."

Gonca hâlâ öfkeliydi.

"Hangi sistemde sorun var imiş Vahap Efendi?"

"Narh sisteminde. Yeterince kâr edemezim, Galip Bey de öyle. Alaeddin Bey bu kuralı koydu amma-"

"Alaeddin Bey etraflıca düşünmeden bir kural koymaz. Sistemi de bilirim, ben de bir beis görmezim. Amma yok illa itiraz edecem derseniz onun yeri burası değildir efendiler! Adap erkân bilmez misiniz siz?"

Hepsi suspus olmuştu. Gonca öldürücü bakışlarını attı. Sonra sert adımlarla atına doğru giderken Bala Hatun'u gördü. Bala Hatun onu izliyordu ne zamandır.

"Kızım az sakin olasın hele, hiddetinle yıkacaksın cümle pazarı."

"Alaeddin'in nizamına laf ederler ana! Nasıl susup oturayım?"

Bala gülümseyerek baktı ona.

"Sen gene de bu kadar öfkelenmeyesin kızım, kesin sirke küpüne zarardır"

Fatma yanlarına geldi.

"Bir şey mi oldu?"

Aslında her şeyi saniyesi saniyesine takip etmişti. Ama laf olsun diye soruyordu.

"Bir şey yoktur Fatma, sen işine bakasın kızım"

Bir Gonca'ya bir Bala'ya baktı. Dudak büktü, ağır adımlarla uzaklaştı yanlarından. Gonca da müsaade isteyerek ayrıldı Bala'nın yanından. Atına binip pazarın çıkışına doğru sürdü. Atıyla ufak bir gezinti yapmak istiyordu. Rüzgâr yüzüne çarptıkça gözü sulanıyordu, zati içindeki sıkıntı da onu rahat bırakmıyordu. Birer damla yaş süzüldü yanaklarından.

Sevda Masalı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin