27.Bölüm🕯️

1K 51 169
                                    

Bu aralar biraz yoğunum ama yine de bölümü düzenleyip atayım dedim. Uzun olmasına dikkat ettim, merak etmeyin:)

Ufak bir not: Yorumlarınızı okuyorum, teşekkür ederimmm. Yeni bölüm için yorum yazmak yerine satır arası -hikâyeyle ilgili- yorumlar yazabilirsiniz. Ben zaten olabildiğince sık bölüm atmaya çalışıyorum ve elimden geldiğince uzun yazıyorum:)))

Umarım beğenirsiniz, iyi okumalarrr:)). 🤍🌼✨

***
"Çekil önümden Mehmet! Gardaşımı almaya geldim!"

"Hadsiz Orhan! Germiyan Sarayına düstursuz giremezsin! Geri dur!"

Orhan hışımla bağırdı.

"Ayı Boğan önümden çekil yoksa boğup kenara atarım seni! Gardaşımı almaya geldim!"

O sırada Osman Bey'in sesi avluyu doldurdu.

"Gayemiz kavga değildir, Alaeddin'i alıp gidecez Mehmet. İmdi önümüzden çekilesin!"

Osman ve Orhan saraya girdi, Yakup Bey'i beklemeye başladı. Yakup Bey, Alaeddin ile konuşuyordu; Gonca'yı odasına yollamıştı Yakup.

Alaeddin hem zindanda ve hem odada uzun uzun düşünmüştü ne diyeceğini, nasıl ikna edebileceğini. Şimdi de bunları tane tane anlatıp Yakup Bey'i ikna etmeye çalışıyordu. Yakup Bey ise uzun süredir barışa sıcak bakmaya başlamıştı ama henüz kesin bir karar vermemişti. Delikanlıyı dinledikçe daha da ikna oluyor gibiydi.

Zaten damadını severdi Yakup Bey. Ağır başlı, feraset sahibi, saygılı bir delikanlıydı; Yakup Bey böyle düşündüğü için Orhanla değil de Alaeddin ile evlenmesini istemişti kızının. Ama işler ters gidince ayırmak mecburiyetinde kalmıştı işte. Damadını da zindana atmak istemezdi ama Alaeddin'in bu son tavırları hiç hoşuna gitmemiş, hayal kırıklığına uğramıştı. Ama şimdi karşısındaki Alaeddin gene o saygılı, ölçüp tartarak konuşan damadıydı.

Konuşmaya devam ederken kapı çalındı, Kayyumazdı gelen. Yakup Bey'e durumu bildirince tamam anlamında başını salladı. Yakup Bey, Alaeddinle beraber odadan çıkıp onların yanına gitti. Orhan kardeşini görünce hızlı adımlarla yanına gitti. Hemen sıkıca sarıldı.

"Gardaşım"

"Ağabey"

Alaeddin aniden hissettiği acıyla kesik bir nefes çekti içine. Yavaşça çekildi. Orhan şaşkın bir ifadeyle baktı ona.

"Sen... Sen yaralı mısın? Kim yaptı?"

Alaeddin'in cevap vermesine fırsat vermeden Osman Bey konuşmaya başladı bu sefer de.

"Yakup Bey? Evladım ne deyü yaralıdır?! Deyin hele!"

Yakup Bey'in az önceki sevecen ifadesi değişti birden. Öfkeyle bakmaya başladı. Alaeddin az önceki çabalarının boşa gitmemesi için hemen açıklamaya çalıştı.

"Bizans itleriyle cenk ederken oldu bey babam"

Orhan şaşkın şaşkın baktı kardeşine. En son Gonca'yı görmek için çıktığı yoldan nasıl Bizansla cenk edip yaralanmıştı? Alaeddin durumu kısaca özetledi. Tutuklanma konusunu anlatıp anlatmamak arasında kaldı. Sonra Yakup Bey'e baktı.

"Yakup Bey de beni burada misafir etti. Yaralıyım, doğrudur. Amma pek mühim değildir, merak etmeyesiniz."

Çevresindekilere tek tek baktı. Yakup Bey memnun bir şekilde gülümsüyordu. Ağabeyi ve babası ikna olmuş gibi duruyordu. Mehmet'in o an orada olmadığı için şükretti içinden.

Sevda Masalı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin