12.Bölüm ❄️

543 26 5
                                    

Tam kolunu bırakıyordu ki diğer elindeki defteri gördü. Telaşla sordu.

"O elindeki nedir? Hele ver onu bana"

Kolunu kurtaran Gonca defteri hemen arkasına sakladı.

"Sana ne?"

"Gonca ver şunu"

"Vermem"

"Benimdir, ver derim"

"Ben buldum, bakmaya hakkım vardır"

Alaeddin yavaş adımlarla üstüne yürüyordu. O defteri bir an önce almalıydı. Keşke başka yere saklasaydım diye geçirdi içinden.

"Sen buldun deyü bakmaya hakkın var mı sandın Hileci? Ver derim şunu"

Gonca'ya çok yaklaşmıştı. Ani bir hamleyle almaya çalıştı. Ama Gonca defteri vermeye niyetli değildi.

"Gonca yorma beni ver şunu"

"Ne var bunun içinde Medreseli? Ne gizlersin böyle?"

Alaeddin Gonca'yı yakaladı, sımsıkı tuttu.

"Benim özelimdir, ver artık inat etme"

"Allah Allah ne özeli Alaeddin Bey? Ne var bunun içinde? Bak imdi daha da meraklandım"

"Goncaa"

Alaeddin, Gonca'yı hâlâ sımsıkı tutuyordu.

"İmdi ver şunu, mevzu uzamasın"

"Bırak beni yahu, alt tarafı bir defter girdiğin hâllara bak"

"Tamam işte, alt tarafı bir defter. Bakmana gerek yoktur, imdi güzellikle ver, zorla almaya mecbur etme beni"

"Önce beni bırak"

Alaeddin'i ikna etmeye çalışır bir şekilde baktı. Alaeddin yavaşça kollarını gevşetti. Kurtulur kurtulmaz hemen odanın öbür ucuna kaçtı, defteri açtı. Aşina olduğu bu nizamî yazıyla doluydu sayfalar. Önce hızlıca karıştırdı sayfaları, yer yer şiirler yer yer uzun yazılar vardı. İlk sayfayı okuyacakken Alaeddin yanı başında belirdi.

"Hani defterimi verecektin Hileci?"

Gonca Alaeddin'e dönüp defteri gene arkasına sakladı.

"Defteri verecem demedim ki sade bırak dedim"

"Hile ettin"

Kaşlarını çatarak emredercesine konuştu.

"İmdi ver"

Gonca hayır anlamında başını iki yana salladı. Alaeddin birden yanağından öptü onu, Gonca şaşkınlıkla donup kalmıştı, Alaeddin defteri kaptı elinden.

"Hile ettin Medreseli!"

"Hileye karşı hile edilir, oyunun kuralı budur Hileci Hatun"

"Ver şunu Medreseli"

Elindeki defteri yükseğe kaldırdı. Kaşını kaldırarak konuştu.

"Kimin defterini kimden istersin Hileci?"

Almaya çalıştı ama almaya çalıştıkça Alaeddin defteri daha da yukarıya kaldırıyordu.

"Boşuna uğraşmayasın Hileci Hatun, alamazsın"

"Alırım, hem de öyle bir alırım kiii"

"Nasıl olacakmış o?"

Gonca birden Alaeddin'in dizine tekme attı, Alaeddin dengesini kaybedip sendeleyince hemen elinden kaptı defteri.

"Alırım dersem alırım Alaeddin Efendi"

Gonca ilk sayfadaki şiiri okumaya başladı hızlıca. Özene bezene yazılmıştı.

"Hoştur bana senden gelen,
Ya Gonca gül yahut diken,
Ya hayattır yahut kefen,
Nârın da hoş nurun da,
Kâhrın da hoş lütfûn da...

Yunus Emre"

"Gene hileyle aldın"

Gonca daha hızlı karıştırdı sayfaları.

~Benim için çok değerlidir, keşke hep yanımda olsa.~

~Keşke bilse benim için ne kadar önemli olduğunu, onu ne kadar-

Devamını okuyamadan defter ellerinden uçup gitmişti sanki. Alaeddin defteri almıştı. Telaşla Gonca'ya baktı.

"Okudun mu?"

Gonca hâlâ cümlenin devamını merak ediyordu. Düşüncelere dalmıştı.

"Okudun mu derim sana duymaz mısın?"

"Okuyamadım amma imdi okuyacam veresin"

Alaeddin kaşlarını çatarak bakmaya başlamıştı. Defterin varlığını bilmesini bile istemezken imdi Hileci okumak isterdi.

"Okumayacan da Gonca. Yeter. Benimdir derim özelimdir derim. İnat etmeyesin"

Gonca küskün baktı. Alaeddin telafi etmek ister gibi sesini yumaşatarak konuşmaya devam etti.

"Vazifeden döndüm, yorgunum. Beni daha fazla yormayasın Gonca. Kendini de üzme. Yok yok, mühim bir şey yoktur bu defterde. Sade karalamalardır, merak edilecek bir şey değildir"

Gonca üzgün üzgün baktı ona. İçten içe defteri de çok merak ediyordu. İçini çekti. Alaeddin Gonca'nın böyle üzgün olmasını asla istemiyordu, başka bir defter olsa zati bakmasına izin verirdi. Amma bu defter olmazdı. Gonca'ya baktı üzülerek. Hafiften başını yana eğdi, 'Olmaz, anla işte' der gibi baktı.

Sevda Masalı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin