"Yok. Senle gelecem"
Yürümeye devam ettiler. Pazara girdikleri zaman birkaç kişi dönüp baktı onlara. Gonca da ciddi bir ifade takındı. Pazarda ilerlerken yandaki tezgâhlarda bir hareketlenme oldu. İkisi aynı anda dönüp baktı. Yüz ifadeleri bile aynıydı neredeyse. Bir esnaf mırıldandı.
"Birken iki oldular"
Sonra geçen seferki karmaşayı çıkaran Vahap ve Galiple göz göze gelince kaşlarını daha da çattı Gonca. Alaeddin adamların bakışına ilk başta anlam veremedi. Adamların gözünde bariz bir korku vardı. Sonra yanındaki Gonca'ya döndü. Gonca'nın bakışları çok fenaydı.
"Geçenki fırsatçılar di mi bunlar?"
Gonca başını yavaş yavaş salladı. Hâlâ bakışlarını onların üstünden çekmiyordu.
"Hele bir selam verelim şunlara" dedi Gonca. Alaeddin başıyla onayladı. Tezgâhlara doğru yürüdüler. Adamlar hemen yağ çekmeye başladı. Selamlaştıktan sonra Gonca tezgâhtaki mallara baktı.
"Hoş geldiniz Alaeddin Bey'im ve Gonca Hatun"
Gonca adamın gözlerine dikti gözlerini. Bir kaşını kaldırarak sordu.
"Bunun ederi ne kadardır Vahap Bey?"
"Beş akçedir Gonca Hatun"
Adam ecel yerleri döküyordu. Alaeddin ise gururla hatununu izliyordu. Geçen seferki olayda göremediği için hayıflanmıştı. Ama şimdi izleyebilecekti. Gonca Alaeddin'e döndü.
"Narha uygun mudur Alaeddin?"
"Uygundur"
Vahap'a dönerek "Eyi" dedi. Ama yüz ifadesi hâlâ çok ciddiydi. Alaeddinle beraber başka bir tezgâha bakarken adam derin bir nefes aldı. Pazarda gezmeye devam ederken Gonca ciddiyeti bir kenara bıraktı. Heyecanla sordu.
"Eee ne almıştın?"
"Ne?"
"Hani hediye aldım dediydin ya. Onu sorarım"
"E amma söylersem ne manası kalır?"
Aynı zamanda da yürüyorlardı.
"Alaeddin merak ederim işte, söyle"
"Olmaz"
Bir tezgâha yöneldi. Adamla uzun uzun konuştuktan sonra tekrar Gonca'ya döndü.
"Yorulduysan dön-"
"Yok"
Sonra birden durdu.
"Sen daha yorgun görünürsün Alaeddin"
"Neden acep?"
Gonca birden sustu. İşte gene suçlu hissetmişti. 'En eyisi akşam yatakta Alaeddin yatsın' diye kendini rahatlattı. Alaeddin, suçlu hissettirmek istemiyordu onu.
"Mühim değil. Zati alışığım, bir şey olmaz"
Sonra ekledi.
"Erin dayanıklıdır merak etmeyesin, öyle yorgunluk uykusuzluk yıkamaz kolay kolay" diyip güldü.
Gonca'nın içi rahatlamıştı iyice. Aklına gene defter geldi. Defteri sorsa kızar mıydı? Tâbi kızardı. O zaman hediyeyi sormaya devam edecekti. Alaeddin'in hızlı yürüyüşüne ayak uydurmuştu iyice. Pazarın çıkışına doğru ilerlediler.
"Ne aldığını söyleyecen mi?"
"Yok"
Sonra durdu.
"Belki de beğenmezsin. Bu kadar beklentiye girmeyesin"
Gonca şirin şirin gülümsedi.
"Ben senin zevkine güvenirim"
Alaeddin sıcacık gülümsedi.
"Niye? Ne yaptık da bu iltifatına mazhar olabildik Nazlı Hatun?"
"Odan, kitapların-"
"Odamız"
Gonca gülümseyerek başını salladı. Sonra konuşmaya devam etti.
"Kitapların, bıraktığın notlar"
"Buldun mu onları?"
"Tâbii ki"
"Pek beğenmediğini düşünmüştüm. Bir iki tanesi yerdeydi çünkü"
"Düşmüş herhal"
Hevesle konuşmaya devam etti.
"Notlar, defterin-"
Birden durdu. Az kalsın defterin içine baktığını belli edecekti. Alaeddin'in yüzündeki gülümseme yavaş yavaş silindi.
"Ben de Hileci Hatun ne vakit gene bu konuyu açar diyordum. Sabahtandır lafı deftere getirmek için dolandırıyorsun değil mi? Bugünkü tavırların da hep defter için"
"Yok, yanlış anladın"
Daha da açıklama gereği duydu.
"Defter de öyle güzeldir diye tahmin ettiğim için dediydim"
Alaeddin gene de pek ikna olmuşa benzemiyordu. 'Demek bu hâl ve hareketler hep o defter içindi ha Hileci? Alacağın olsun.' diye geçirdi içinden.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sevda Masalı
FanficGermiyan ve Kayı birliği, Alaeddin Bey ve Gonca Hatun'un evlenmesiyle sağlanmıştı. İkisinin de birbirlerine karşı hisleri olmasına rağmen, gizli tutuyorlardı.