30.Bölüm 🐎

605 33 103
                                    

Merhabaaa 🤍

Biliyorum, bölüm atmayalı epey zaman oldu. Ama uzunca bir süre uygulamada sorun yaşadığımı, panoya yazmıştım. Ve bölüm yazacak ilham ve de zamanım yoktu maalesef:( Yeni bölümle sizlerleyimm 🌼💫 (son kısmı ekleyip eklememe arasında gidip geldim de neyse)

Bu arada, finale yaklaştık... (Sevda Masalı değil de destanı oldu biraz:))

Umarım beğenirsinizz ✨️

*******

Olabildiğince hızlı bir şekilde çıktılar odadan. İkisi de utançtan kıpkırmızı olmuştu, birbirlerine sataşacak yüzleri de kalmamıştı. Sessizce mırıldandı Orhan.

"Rezil rüsva olduk"

Alaeddin sessizce başını salladı. Sonra yavaşça ağabeyine döndü.

"Sen yeterince olmadın"

Orhan, kaşlarını çatarak baktı.

"İkimizi de rezil ettin, sus"

"Ben mi rezil ettim?" dedi şaşkınlıkla, koridor boyunca söylene söylene ilerlediler. Orhan kendi odasına girerken hâlâ aynı fikirdeydi Alaeddin. En çok kendisi rezil olmuştu; ağabeyine, yengesine, babasına, ustaya...

'Ben de Goncagülüme anlatırım, kısas olur' diye geçirdi içinden. Kızın yüzünde belirecek alaycı gülüş kim bilir kaçıncı darbesini vuracaktı şehzadenin derbeder yüreğine. Adımlarını hızlandırdı.

***

Sonunda odaya geldiğinde kapıyı yavaşça açıp içeri girdi. Kapıya sırtı dönük oturmuş Gonca'yı görünce usulca yaklaştı yanına. Genç kadın, avucunun içine hapsettiği beyaz bir yumağa hayran hayran bakıyordu. Dikkatlice baktı, kızın uzun ince parmaklarının arasında minicik beyaz bir çift patik vardı. Yavaşça okşuyor, yüzünde tatlı bir gülümsemeyle hülyalara dalmış gibi görünüyordu. Öyle ki kapının sesini bile duymamıştı. Alaeddin şaşkın bir ifadeyle kalakaldı olduğu yerde.

Gonca, Holofira'nın odasından elinde kitap ve o minik patik çiftiyle dönmüştü. Kitabı masaya bıraktıktan sonra tüm ilgisini patiklere vermişti. Bunları giyecek bir bebe hayal etti, yüzüne şirin bir gülümseme yayıldı. Sonra daha da detaylıca hayal etmeye çalıştı, biraz kendine biraz da Alaeddin'e benzeyen bir bebeyi. Alaeddin'in kucağında minik bebe daha da minnacık görünürdü kesin, şehzadenin yüzündeki tatlı tebessümü görür gibiydi.

Gözlerinde merhamet dolu parıltılarla bebeyle konuşmaya çalışır, o gür sesiyle tatlı tatlı mırıldanırdı belki de.

"Gonca?"

Hayır, kendisiyle değil bebeyle konuşan bir Alaeddin düşünmeye çalışıyordu. Düşünceleri kontrolden çıkmış gibi hissedince sinirlendi.

Başını iki yana salladı. Tekrar hayallere dalmaya çalışırken ses daha yakından gelince ne yapacağını şaşırdı.

"Gonca-"

Patikleri hemen arkasına sakladı telaşla, Alaeddin'e döndüğünde kalbi delicesine çarpıyordu. Alaeddin'in aklından birkaç saniye içinde o kadar şey geçip gitmişti ki, kızın ona döndüğünü kısa bir an sonra fark etti. Acaba ayakta düş mü görüyordu? Karşısındaki yüzü kıpkırmızı olmuş kıza odaklandı sonunda.

"Elindeki neydi? Neden sakladın?" dedi heyecanla. Gonca, bir ton daha kızardığına emindi.

"Sen ne vakittir buradasın A- Alaeddin?"

Sevda Masalı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin