11.Bölüm ☀️

558 27 6
                                    

***
Gonca Alaeddin'in notlarını okuya okuya ezber etmişti. Gene sedire uzanmış, notlara bakıyordu. Bu sedir de ne sertti böyle. O gelene kadar bu sedirde yatmaya kararlıydı. Alaeddin nasıl uyuyor burada diye düşündü. Güya sırayla yatırıyorlardı amma Alaeddin pek izin vermiyordu sedirde yatmasına. Aklına, inat edip sedirde yattığı gün geldi. Alaeddin gelmeden önce sedire geçmiş, yatmıştı. Sonra birden Alaeddin'in kucağında bulmuştu kendini.
"Alaeddin naparsın sen?" demişti uykulu uykulu. Alaeddin cevap vermeden yavaşça yatağa bırakıp üstünü örtmüştü. Bunu hatırlayınca gülümsedi.

Sonra neşeyle yorganı iyice sardı kendine. Yastığa iyice gömdü yüzünü. Alaeddin'in yastığını kendi yastığı gibi kullanmaya başlamıştı Alaeddin vazifeye gittiği günden beridir. Yorganı da öyle. Sonra içini hüzün kapladı. Keşke gitmeden önce daha sıkı sarılsaydım ona diye geçirdi içinden. Alaeddin'in herkese tek tek sarılmaya başlayınca kendisine sarsılmaz sanmıştı. Ama Alaeddin birden sımsıkı sarılmıştı, Gonca da utanıp karşılık verememişti. Zaten etrafta diğer aile üyeleri vardı. İçini çekti.

"Dönünce sımsıkı sarılacam. Sonra bir bahane bulurum"

Kendine güldü. Sonra da burnundan getiririm diye geçirdi içinden.

Gonca uyanır uyanmaz masanın başına oturmuştu. Alaeddin'in kitaplarına uzun uzun baktı. Alaeddin gerçekten de tam bir medreseliydi. Gonca gülümseyerek notlara baktı tekrar. Kitaplara bakıyordu ama Alaeddin'i düşünüyordu, onu görüyordu sanki. Çakmak çakmak gözleri, kor dudakları... Sesi...

"Hileci Hatun"

Birden duyar gibi oldu, sonra yanlış duydum herhal diyip kitapları üst üste dizdi. Ses daha yakından geldi.

"Gonca?"

Birden arkasını döndü. İnanamaz gibi baktı.

"Alaeddin!?"

Boynuna sarıldı hemen. Öyle aniden sarılmıştı ki Alaeddin birkaç saniye şaşkınlıkla kaldı. Sımsıkı sardı kollarını Gonca'ya. Gözlerini kapattı, kokusunu içine çekti. Gonca ağlamamak için kendini zor tutuyordu, Alaeddin kollarını bedeninde hissedince kendini huzur dolu hissetti. Gonca birden geri çekti kendini. Birden sarıldığı için de utandı. Sonra gözlerini kaçırarak konuşmaya başladı.

"Alaeddin sen ne vakit geldin?"

Alaeddin Gonca'nın kokusuyla mest olmuştu, birden uzaklaşmak canını sıkmıştı. Biraz daha sarılmayı çok isterdi. Sonra soruyu anlamaya çalıştı. En sonunda cevap verdi.

"Yeni geldim"

"Niye bu kadar uzun sürdü bu vazife?"

Sonra Alaeddin'in ilgili bakışlarına dayanamadı, kitapları raflara yerleştirip oyalanmaya çalıştı.

"Dediydim ya uzun sürebilir deyü"

Gonca kitapları yerleştirirken kitapların arkasında küçük bir defter gördü. Onu yavaşça alırken konuşmaya başladı.

"Eee tamamen bitti de mi oradaki vazifen?"

'Bu defteri niye saklamış buraya? Acaba içinde ne var? Bakmama müsaade etmez kesin, en iyisi odadan çıkıp bakayım' diye geçirdi aklından Gonca.

"İmdilik bitti amma sonra tekrar olur mu bilmezim"

Sonra bir sessizlik oldu.

"Gonca sen ne edersin orada?"

"Heç, heçbir şey. Kitapları koydum raflara o kadar"

"Ben yokken heç papatya içmemişsin Hileci Hatun"

Sevda Masalı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin