"Buyrun gidelim o vakit"
Süleyman sırıttı.
"Önce pazarı gezdirecek bana Gonca Hatun"
Alaeddin bir Gonca'ya bir Süleyman'a baktı. 'Demek öcünü böyle alıyorsun ha Hileci? O zaman devam et böyle' Zoraki bir şekilde gülümsedi.
"Ben size gezdiririm Süleyman Bey, Gonca sen heç zahmet etmeyesin"
"Yoo, ne zahmeti? Hemi laf ağızdan bir kere çıkar, buyrun Süleyman Bey, gidelim"
Alaeddin tam itiraz etmek için ağzını açtı ki yanındaki kişi fırsat vermedi.
"Zati Alaeddin Bey de beni gezdirecek idi, yarım kaldı"
Alaeddin Gonca'yı bir saniye bile olsun Süleymanla yalnız bırak istemiyordu asla. Zaten Süleyman'ı da gözü hiç tutmamıştı.
"O vakit hep beraber gezelim"
Hümeyra gözlerini devirdi. Koyun sürüsü gibi gezmeye niyeti yoktu. Gonca da Hümeyra'yı görmeye tahammül edemiyordu. Ama en sonunda herkes ikna oldu, birlikte yürümeye başladılar. Hümeyra bu ilgisizlikten sıkılmıştı. Hiç alışık değildi böyle bir şeye. Gonca'yla konuşmayı denedi ama öldürücü bakışlarını görünce vazgeçti.
"Pazar pek güzelmiş Gonca Hatun"
Gonca daha ağzını açmadan Alaeddin konuştu.
"Öyledir Süleyman Bey" her kelimeye basa basa söylemişti. Keşke şu defolup gitse bir an önce diye düşündü. Bana konuş der gibi bakıyordu Süleyman'a. Hümeyra birden Süleyman Bey'e döndü.
"Peki sizin oranın pazarı nasıldır Süleyman Bey?"
"Eyidir Sümeyra Hatun, bir ara uğrarsın"
"Hümeyra" diyip gülümsedi Hümeyra Hatun.
Tam o anda Gonca sendeledi, Alaeddin hemen tuttu onu. Süleyman da hamle yapmıştı ama Alaeddin çoktan tutmuştu karısını. Süleyman'a sonra da havadaki eline baktı kötü kötü. Sonra Gonca'ya döndü bakışları yumuşamıştı.
"Eyi misin Gonca'm?"
"Eyiyim, eyi"
"Eyi misin Gonca Hatun?"
Süleyman'a ters ters baktı yine. Hümeyra da hâl hatır sorunca Gonca hiçbir şeyi olmadığını defalarca söyleyince Hümeyra, Süleyman'la konuşmaya devam etti. Birkaç saniye sonra Süleyman Alaeddin ve Gonca'ya dönerek "Biz diğer tezgâhlara bakmaya gideriz" dedi.
Alaeddin ve Gonca ikisinin arkasından bakakaldı."Bizi koyup gittiler"
"Öyle oldu"
Birbirlerine baktılar.
"Bari biz de dönelim, benim işim bitti burada"
"Ben senin keyfine göre hareket edemem Alaeddin, sen git benim işim bitmedi"
Aslında bir işi yoktu ama yine de Alaeddin'in dediğinin tersini söylemek istemişti.
"Gonca... Bilirim bana inat yaparsın bunu amma imdi yapma. Bak hasta olmak üzeresin, rengin solmuş. Sana ot kaynatayı-"
"İstemezim Alaeddin"
Alaeddin'in gözlerinde delice bir pırıltılı hâsıl oldu.
"Ya imdi güzellikle gelirsin ya da-"
"Ya da ne?"
"Ya da seni sırtıma atar öyle götürürüm"
Gonca onun gözlerine baktı, gerçekten yapar mı yapardı. Ama gitmek de istemiyordu.
"Böyle pazarın ortasında sırtına hatun atan şehzade mi olurmuş? Yapamazsın"
"Hem de öyle bir yaparım ki..."
Tam Gonca'ya doğru hamle yapmıştı ki Gonca hemen konuşmaya başladı.
"Tamam! Tamam dur! Rezil edeceksin bizi cümle âleme!"
"Yürü o zaman"
Gonca ters ters baktı.
"Sen Medreseli değil direkt eşkıyasın, haydutsun. Şu hâllere bak, bir de pazar ortasında sırtıma atacam diyor!"
"Biraz daha konuşursan görürsün haydutluğu"
Gonca bilerek oyalanıyordu, Alaeddin'e çok sinirliydi. Pazarın diğer çıkışına doğru yürüdü.
"Oradan değil Gonca, diğer çıkıştan"
"Burası daha kısa mesafededir Alaeddin Bey"
Alaeddin, 'Alaeddin Bey' lafını duyunca la havle çekti. O sırada tezgahları gezmeyi bitiren Süleyman ve Hümeyra onlara doğru geliyordu. Alaeddin'in iyice sabrı taşımıştı. Ne Süleyman'ı görmek istiyordu ne Hümeyra'yı.
"Gonca oyalanma, sabrım taşıyor. Gene hilecilik edip beni başından savmaya çalışıyorsun amma-"
Gonca, Süleyman'ı görmüş, onunla konuşmak istiyordu. Süleyman ve Hümeyra da neredeyse yanlarına gelmek üzerelerdi. Alaeddin, Gonca'nın Süleyman'a doğru bir adım attığını görünce artık dayanamadı.
"Bunu sen istedin Hileci"
Gonca bir anda kendini Alaeddin'in kucağında bulmuştu. İlk birkaç saniye şokla öylece kaldı. Hümeyra şaşkın şaşkın bakıyordu. Süleyman'ın da durumu farklı değildi.
"Alaeddin! İndir beni!" diye fısıldadı Gonca.
"Alaeddin Bey?" dedi Hümeyra. Alaeddin Süleyman'ın gözünün içine baka baka konuşmaya başladı.
"Karım hastadır, imdi bize müsaade"
Hümeyra donup kalmıştı.
"Karın mı?"
Gonca belki de yüzüncü kez Alaeddin'e "indir beni" demişti amma fayda etmiyordu. En sonunda utançtan yüzünü Alaeddin'in göğsüne gömmüştü. Kimsenin görmemesini diliyordu. Hümeyra çok sinirlenmişti. Alaeddin'in arkasından bakakalmıştı. 'Evli olduğunu bilse idim yanına yanaşmazdım ki zati' diye düşündü.
"Demek bu yüzden köşe bucak kaçıyordun şehzade"
"Ben size dediydim hanımım"
Birden yanında dikilen Bengü'yü fark etti. Uzunca bir süreliğine onu atlatabildiği için sevinmişti amma imdi gene yanı başındaydı işte. Gözlerini devirdi. Bengü sonunda bey kızını bulduğuna sevinmişti. Alaeddin'den vazgeçmesiyle de derin bir oh çekti. Hümeyra'ya baktı. Hümeyra'nın bu üzüntüsü iki dakika bile sürmemişti. Zati gönlü daldan dala konuyordu. Süleyman'a bakarak gülümsedi.
"Pazara davetiniz hâlâ geçerli midir Selahattin Bey?"
Bengü'nün az önce rahatça aldığı nefesi şimdi sıkıntıyla verdi. Avucunu alnına vurdu. Hümeyra'nın ise keyfi yerindeydi. Aslında Süleyman'ın adını biliyordu ama az önceki 'Sümeyra' diyişini kinayen o da adını hatırlamıyormuş gibi yapmak istiyordu. Çok eğlenceli gelmişti bu durum Hümeyra'ya. Süleyman ise Alaeddin'in arkasından bakakalmıştı.
"Hay senin okuduğun medreseyi-"
Hümeyra'nın sorusunu duyunca arkasına döndü.
"Selahattin mi?"
Hümeyra güldü.
"Süleyman" dedi Süleyman. Sonra bir kez daha iyice uzaklaşmış Alaeddin'e baktı. Sonra tekrar Hümeyra'ya döndü.
"Geçerlidir pazar teklifim"
Hümeyra durdu. Az önceki Süleyman'ın, Gonca ve Alaeddin'e bakışlarını hatırladı. Sonra konuşmalarını, Gonca Hatun'a ilgisi var gibi hissetti birden. Hınzırca gülümsedi.
"O vakit gelemeyeceğimi söylemiş olayım, eyi günler Selahattin ay Süleyman Bey"
Bengü'ye göz kırptı. Birlikte gülüşerek uzaklaştılar. Süleyman'ın öfkesi katlanmıştı. Söve söve pazardan çıktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sevda Masalı
FanfictionGermiyan ve Kayı birliği, Alaeddin Bey ve Gonca Hatun'un evlenmesiyle sağlanmıştı. İkisinin de birbirlerine karşı hisleri olmasına rağmen, gizli tutuyorlardı.