BÖLÜM ŞARKISI: Aydilge- Aşka Gel
Multimedyada ARYA...
YIL 2011
" ARYA'DAN...
Ben Arya SANCAKTAR. Üniversite işletme 4. sınıf öğrencisiyim. Üniversiteyi İngiltere'de okuyordum. Ta ki bu güne kadar. Bu sene son senem olduğu için babam bu seneyi Türkiye'de okumamı istedi. Arkadaşlarımdan ayrılması zor olsa da babamı kırmayıp TRABZON'a döndüm. Kendimi kasmıyorum. Çünkü gideceğim okulda lise arkadaşlarım da var. Onları da özlüyordum zaten.
Bugün okulun ilk günü. Hazırlanıp evden çıktım ve arabama atlayıp yeni okuluma, "Özel Arduç Üniversitesi "ne doğru yola koyuldum. Okula geldiğimde hemen otoparka giriş yaptım. Otopark bayağı kalabalıktı. En sonunda boş bir yer buldum. Tam oraya park edecekken başka bir araçta girmeye çalıştı. Sinirle arabadan indim. Diğer arabadaki kişi de indi.
-Ne yapıyorsun sen? İlk önce ben geldim.
X: Olabilir, ama başka boş yer yok ve oraya ben park edeceğim.
-Sen öyle san.
X: Ben istediğimi yaparım. Anlaşılan bu okulda yenisin. Neni tanısan böyle konuşamazsın.
-Allah Allah. Kim mişsin sen?
X: Demir Arduç. Bu okulun sahibi.
Biraz durdum ve düşündüm.
-Aaaaa. Öyle mi? Hiç bilmiyordum. O zaman arabanı biraz geri çek de ben çıkayım, sen de buraya park et. Ben de başka bir yer bulayım.
DEMİR: Bu kadar erken pes edeceğini düşünmemiştim.
-İlk günden başımı derde sokmak istemiyorum. Hadi, bir an önce çıkayım.
DEMİR: Tamam, bekle.
Bay ukala arabasına ilerleyince ben de arabama bindim. Arabasını geriye çekince ben de arabamı çalıştırdım Veeee, arabamı park ettim. Ne sandınız? Bir ukalaya istediğini vereceğimi mi?
Arabadan inip kapıları kilitledim. Bay kala hala arabasında oturuyordu. Sanırım olayı sindirmeye çalışıyordu. Arabasına ilerledim. Beni görünce arabasından dışarıya çıktı. Tam önünde durdum ve konuşmaya başladım:
-Ne sandın? Gerçekten sana boyun edeceğimi mi? Bak ukala. Sen bu okulun sahibi olabilirsin. Ama ben de Arya SANCAKTAR 'ım. Kimseden de emir almam. Şimdi ben yeni okuluma gireyim, sen de boş yer ara. Bol şans, deyip okula doğru yürüdüm. Arkamda ağzı açık bir Demir bırakarak. "
GÜNÜMÜZ
Uçak sonunda Trabzon'a inmişti. Andrew ile uçaktan indik. Evet, o da benimle gelmişti. Bu zor günlerde en iyi destekçim o idi.
Babamlar havaalanında bizi bekliyordu.
BABAM: Hoş geldiniz.
-Hoş bulduk.
ANNEM: Nerede benim torunum? Burnum da tütüyor.
- Zaten beni özleyen yok, hep torununuz. Al bakalım biricik torununu deyip Masal' uzattım.
BABAM: Saçmalama kızım, tabi ki seni de özledik. Bunu söylerken bana bakmadan Masal ile ilgileniyordu.
ABİM: Boş ver prensesim. Ben seni çok özledim. Onlar özlemese de olur, deyip kolunu omzuma attı.
BABAM: Hadi artık çıkalım buradan, deyip Masal'ı kucağına aldı ve çıkışa doğru yürüdü. Arkasından da annem ve Andrew konuşarak ilerliyordu. Onların arkasından da abim ve ben.
Size biraz onlardan bahsedeyim:
Babam Mustafa SANCAKTAR. SANCAKTAR HOLDİNG'in sahibi. Annem Asiye SANCAKTAR. Abim Sarp SANCAKTAR. SANCAKTAR HOLDİNG'in ilk varisi. Ben de ikinci varisi oluyorum. Andrew üniversite arkadaşım. Daha öncede söylediğim gibi zor günlerimdeki en iyi destekçim. Ve kızım Masal. O benim her şeyim. O benim yaşam kaynağım. O olmasa ben bu olanları atlatamazdım.
Ben bunları düşünürken eve gelmiştik bile. Annem çoktan en sevdiğim yemekleri hazırlatmış. Yemek yedikten sonra saat geç olduğu için kızımı da alıp odama çıktım. İkimizin de üzerini değiştirip yatağa yattım. Kızımı da yanıma yatırdım. Kokusunu içime çekerek uykuya daldım. Aslında her şey bugünden sonra başlayacak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIZIM İÇİN
Teen FictionBen ARYA SANCAKTAR. SANCAKTAR HOLDİNG'İN sahibi MUSTAFA SANCAKTAR'ın kızı. Babamın isteği üzerine bugün Türkiye'ye geri dönüyorum. Anılarımın olduğu yere: TRABZON'a...