Bölüm Şarkısı: Raviş- Yara
1 HAFTA SONRA...
ARYA'DAN...
Bir hafta işe gelmemenin zararları işte. Bütün gün ihale dosyalarını inceledim. Son dosya dayan Arya.
Kahvemi yudumlarken gözüm saate takıldı. Saatin kaç olduğunu görmemle ayağa kalkmam bir oldu. Saat 14'e geliyordu.
Eşyalarımı toparlayıp hızla odadan çıktım. Demir'in odasının önüne geldiğimde kapıyı çalmadan içeriye girdim. Sanırım biraz sert açmıştım kapıyı çünkü kapıyı açmamla Demir hızla bana dönmüştü.
DEMİR: Arya, sen iyi misin?
-Geç kaldık Demir.
DEMİR: Nereye geç kaldık?
-Okula.
DEMİR: Ne okulu? Arya sen iyi misin?
-Asıl sen iyi misin? Masal'ın okulu için kreş müdürü ile randevumuz vardı ya unuttun mu?
DEMİR: Üzgünüm, tamamen aklımdan çıkmış. Hadi çıkalım.
Evet, yanlış duymadınız. Benim küçük meleğim okula başlıyor. Şimdi de okul için gerekli işlemleri yapmaya gidiyoruz. Demir pek sıcak bakmıyor aslında bu okul işine. Ona göre okul için daha küçükmüş kızı. Ama o da alışacak bu duruma. Hatta bence o, Masal'ı kıskanıyor. Okulda erkeklerle arkadaşlık eder diye korkuyor. Demir'in birazcık kıskanç olduğunu söylemiş miydim?
DEMİR: Kendi kendine mi gülüyorsun sen?
-Yooo.
DEMİR: Emin misin?
-Hı hııı, evet.
DEMİR: İyi bakalım, öyle olsun.
-Asıl sen anlat.
DEMİR: Neyi?
-Bir haftadır neden böylesin?
DEMİR: Nasılım ki?
-Anlamıyormuş gibi yapma Demir, tuhafsın. Çok dalgınsın. Aklını kurcalayan bir şey var gibi.
DEMİR: Bilmiyorum Arya. Zamanla her şeyi anlayacağım.
-Nasıl yani?
DEMİR: Boş ver Arya, yakında her şeyi anlayacaksın.
-Hiçbir şey anlamadım ama tamam, senin dediğin gibi olsun.
Biz böyle konuşurken çoktan okula gelmiştik bile.
Müdür beyin yanına gidip gerekli evrakları hallettik. Ardından Demir ile birlikte kahve içmek için yakınlarda bir kafeye gittik.
DEMİR: Arya, bence Masal için çok erken. Vazgeçelim bence okula yollamaktan.
-Masal 3 yaşında farkında mısın? Okul onun için daha iyi. Hem öğrenecek, hem eğlenecek. Evde canı sıkılıyor çocuğun. Arkadaş edinmesi lazım artık.
DEMİR: Bence arkadaş edinmesine hiç gerek yok.
-O da nereden çıktı? Tabi ki de arkadaş edinmesi lazım. Kıskançlık yapmayı bırak artık. Daha küçücük çocuk o.
DEMİR: Olabilir, bu onu kıskanmayacağım anlamına gelmiyor. Hem, ben sana yıllar önce olacakları söylemiştim, dedi gülümseyerek.
"Okul çıkışı Demir ile sahilde yürümeye karar verdik. Sonbahar olmasına rağmen hava çok güzeldi. İleride parkta oynayan çocukların sesini duyabiliyordum. Parka bakan bir banka oturduk. Hem çocukları izliyor, hem de sohbet ediyorduk. Demir'e bir şey anlatıyordum, beni dinlemediğini fark ettim.
-Nereye daldın?
Nasıl dalmışsa cevap bile vermedi. Baktığı yere döndüğümde küçük bir kız ile oğlanın kumda oynadığını fark ettim.
-Ne kadar tatlılar değil mi, dedim gülümseyerek.
DEMİR: Evet, ama ileride bir kızım olursa o böyle olmayacak.
-Neden?
DEMİR: Ne demek neden? Kızımın erkeklerle oynamasına izin vereceğimi düşünmüyorsun her halde?
-Şaka yapıyorsun değil mi hayatım?
DEMİR: Hayır canım. Şimdiden alışsan iyi olur, benim kızımın hayatındaki tek erkek ben olacağım.
-Doğacak çocuklarımıza acıyorum, dedim gülerek.
DEMİR: Neden ki?
-Senin gibi kıskanç mı kıskanç bir babaları var da o yüzden
DEMİR: Bu durumdan şikayetçi olacaklarını sanmıyorum.
-Haklısın, çünkü onlar dünyanın en kıskanç ve en merhametli babasına sahipler.
DEMİR: Ve en tatlı, en anlayışlı anneye sahipler, deyip alnımdan öptü."
-Haklısın, Masal senin gibi bir babaya sahip olduğu için hiç şikayetçi değil, dedim gülümseyerek.
DEMİR: Umarım hep öyle kalır.
-Ben öyle kalacağına eminim.
DEMİR: Sana bir şey itiraf edeyim mi?
-Seni dinliyorum.
DEMİR: Korkuyorum, ilk kez bu kadar korkuyorum.
-Neyden korkuyorsun?
DEMİR: İyi bir baba olamamaktan, kızımı mutlu edememekten, onu hayal kırıklığına uğratmaktan.
-Boşuna korkuyorsun, böyle bir şey olmayacak. Seni tanıyorum. Hani diyorsun ya kızımın yanına erkek yaklaştırmam diye, sırf Masal için bunabile izin vereceksin. Çünkü sen çok merhametli bir kalbe sahipsin ve Masal için yapamayacağın hiçbir şey yok.
DEMİR: Özür dilerim.
-Ne için?
DEMİR: Seni yarı yolda bıraktığım için, güvenini sarstığım için.
-Geçmişi kurcalamaya gerek yok. Oldu, bitti. Önemli olan bundan sonrası. Önemli olan Masal.
DEMİR: Haklısın.
-Oooo, saat 5 olmuş. Kalkalım mı artık? Kızımı özledim.
DEMİR: Tamam kalkalım.
Ödemeyi yaptıktan sonra kafeden çıkıp eve doğru yola çıktık. Çok geçmeden eve ulaşmıştık. Tam arabadan inecekken Demir konuşmaya başladı:
DEMİR: Arya, senden bir şey isteyebilir miyim?
-Tabi ki.
DEMİR: Yarın Masal bizimle kalabilir mi? Tabi eğer izin verirsen.
-Tabi kalabilir, sen onun babasısın. Öğleden sonra alabilirsin onu.
DEMİR: Çok teşekkür ederim.
-Teşekkür edecek bir şey yok. Neyse iyi akşamlar.
DEMİR: İyi akşamlar, kızımı öp yerime.
-Tamam, öperim.
Eve girdiğimde Masal beni gülücüklerle karşıladı.
Ne çabuk büyüdü benim meleğim? Daha dün gibi onu kucağıma verdikleri an. Belki de pişman olmadığım tek şey, Masal'ı dünyaya getirmem. Eğer o olmasaydı şuan ben bu kadar güçlü olamazdım...
"Bir kızın varsa kaybetmeyeceğin küçük bir dostun var demektir..."
YENİ BÖLÜ İLE KARŞNIZDAYIM...
ÜZGÜNÜM BAYAĞI GEÇ GELDİ BÖLÜM, FAKAT BU ARALAR ÇOK YOĞUNUM. HANİ "BAŞIMI KAŞIYACAK ZAMANIM YOK" DERLER YA İŞTE TAM OLARAK O DURUMDAYIM.
UMARIM BEĞENİRSİNİZ. KİTABIN GİDİŞATI HAKKINDA FİKİRLERİNİZE AÇIĞIM.
SİZİ SEVİYOORUUMMM...
ÖPÜLDÜNÜZ...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIZIM İÇİN
Teen FictionBen ARYA SANCAKTAR. SANCAKTAR HOLDİNG'İN sahibi MUSTAFA SANCAKTAR'ın kızı. Babamın isteği üzerine bugün Türkiye'ye geri dönüyorum. Anılarımın olduğu yere: TRABZON'a...