MULTİMEDYADA DEMİR VAR
BÖLÜM ŞARKISI: Faydee- Can't Let Go
"Günlerimiz güzel bir şekilde devam ediyordu. Buraya iyiden iyiye alışmıştım. O kadar alışmıştım ki Demir'in bana davranışlarını bile takmıyordum. Zaten bu aralar aramız fena değil. Şimdi de hazırlandım ve okula geldim. Arabadan indim ve okula doğru yürümeye başladım. Bir yandan da telefonda Andrew ile konuşuyordum. Ben buraya geldiğimden beri okulda olanlardan falan bahsediyordu. Yürürken birine çarptım. Tam yürürken de biri tarafından tutuldum ve düşmekten kurtuldum. Kafamı kaldırdığımda çarptığım ve beni düşmekten kurtaran kişinin Demir olduğunu gördüm.
DEMİR: Sevgilinle konuşacağına önüne baksana, dedi kızgın bir sesle.
-Sevgilim?
DEMİR: Telefonda konuştuğun kişi işte. Her neyse, beni ilgilendirmez zaten, deyip arkasını döndü ve yürümeye başladı.
-Sevgilim değil, diye bağırmaya başladım arkasından. Durdu. Ben de konuşmaya devam ettim.
-Sevgilim değil, sadece arkadaşım. Seni ilgilendirmiyor ama ben yine de söyleyeyim dedim.
Arkasını döndü ve hafifçe gülümsedi.
DEMİR: Vaktin varsa bir kahve ısmarlayayım mı sana?
-Aslında dersin başlamasına daha var ve bir kahveye hayır demem.
DEMİR: O zaman buyrun hanımefendi, deyip girmem için kolunu uzattı. Ben de gülerek koluna girdim ve kafeteryaya doğru yola koyulduk."
Aşağıya indiğimde Masal babamın kucağındaydı. Annemle birlikte Masal'a yemek yedirmeye çalışıyorlardı.
-Günaydın, deyip abimin yanına oturdum.
ABİM: Günaydın.
Annemler hiçbir şey demeden Masal ile ilgilenmeye devam ettiler. Ben de onların bu haline gülümsedim.
-Abi, görüyor musun? Pabucumuz dama atıldı.
ABİM: Boş ver prenses, benim için hala sen birinci sıradasın, deyip göz kırptı. Sonra babamlara dönüp konuşmaya başladı.
ABİM: Baba, Mineler bu akşam yemeğe gelecekler unutmadın değil mi?
BABAM: Yok oğlum, biliyorum. Artık bitirelim şu işleri. Düğüne az kaldı zaten.
ANNEM: Bence de.
Ben size Mine'den bahsedeyim. Mine, abimin nişanlısı. Liseden beri birlikteler. Ve şimdi de evleniyorlar. 2 hafta sonra düğün var. Buraya dönemdeki diğer bir neden de bu zaten.
MASAL: Ayneee bak doydu, deyip karnını gösterdi.
-Tamam meleğim. O zaman içeride oynayabilirsin.
MASAL: Pamam.
Masal gittikten sonra babam konuşmaya başladı.
BABAM: Eeeee kızım, ne zaman başlıyorsun çalışmaya?
-Aslında ben düğünden sonra başlarım diye düşünmüştüm. Hem Masal biraz daha buraya alışmış olur.
BABAM: Olur kızım, sen nasıl istersen. Hadi o zaman, biz çıkalım artık. Torunuma dikkat edin, deyip ayağa kalktı. Ardından da biz. Önce içeride oyun oynayan Masal'ı öptü ve evden çıktı. Abim de bizimle vedalaşıp babamın peşinden evden çıktı. Ben de kızımın yanına gittim ve onunla oynamaya başladım. Biraz zaman geçtikten sonra Andrew'i aradım.
-Alo, günaydın. Uyandın mı?
ANDREW: Günaydın Masal. Evet uyandım, ben de seni arayacaktım.
-Tamam o zaman. Ben şimdi hazırlanıyorum ve seni almaya geliyorum.
ANDREW: Tamam canım, görüşürüz.
-Görüşürüz, deyip telefonu kapattım ve hazırlamaya başladım. Hazırlandıktan sonra aşağıya indim. Masal annemin kucağındaydı ve çizgi film izliyorlardı. Gidip ikisini de öptüm.
-Ben çıkıyorum.
ANNEM: Nereye kızım?
-Andrew ile ev bakacağız. Malum otelde kalıyor.
ANNEM: Tama kızım. Aslına bizimle de kalabilir ama kalmıyor.
-O öyledir anne. Kendi evinde yaşamayı sever o.
ANNEM: Pekala, selam söyle. Akşama da geç kalma, misafirimiz v.
-Tamam anneciğim. Bir şey olursa ararsın.
ANNEM: Merak etme sen. Bu arada Hüseyin amcanın yanına git de yeni arabanın anahtarlarını al.
-Yeni arabam mı?
ANNEM: Evet kızım, baban sana aldı. Hadi git, geç kalma.
-Bitanesiniz siz ya. Sizi çok seviyorum, deyip tekrar öptüm onları. Sonra da evden çıkım ve Hüseyin amcanın yanına gittim.
-Günaydın Hüseyin amcam.
H.A: Günaydın kızım.
-Hüseyin amcam arabamın anahtarlarını alacaktım.
H.A: Gel kızım, seni arabanın yanına getireyim.
-Tamam.
Garaja geldik. Biraz ilerledikten sonra bir arabanın önünde durduk. Arabama hayran hayran bakıyordum. Hüseyin amca anahtarları uzattı. Ona teşekkür edip arabama bindim ve Andrew'in olduğu otele geldim. Dışarıda bekliyordu. Arabaya bindi ve önceden belirlediğimiz evlere bakmaya başladık.
- 4 SAAT SONRA -
Sonunda Andrew'e bir ev bulmuştuk. tek katlı ve eşyalıydı. Çok da güzel bir bahçesi vardı. Şimdi de bi rAVM'ye geldik. ev için birkaç eşya alacağız. Beraber mağaza mağaza dolaşmaya başladık. Zaten çoğu şey vardı Birkaç süs eşyası falan aldık.
Biz böyle gülerek dolaşırken karşıdan gelen kişi ile donup kaldım. Yıllar sonra karşımaydı işte. Hem de Esra ile el ele.
İYİ BAYRAMLAAARRR...
ÖPÜLDÜNÜÜÜZZZ...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIZIM İÇİN
Teen FictionBen ARYA SANCAKTAR. SANCAKTAR HOLDİNG'İN sahibi MUSTAFA SANCAKTAR'ın kızı. Babamın isteği üzerine bugün Türkiye'ye geri dönüyorum. Anılarımın olduğu yere: TRABZON'a...