Danielle, Wonbin'den gelen "Seni Han Nehri'nin güneyinde her zamanki yerimizde bekliyorum. İtiraz istemiyorum çünkü bir sürpriz hazırladım." mesajına bakmış ve saçı başı dağılmış bir şekilde yataktan kalkmıştı. Daha yeni uyanmıştı ve uyanır uyanmaz telefonu eline alınca bu mesajı görmüştü. Acilen hazırlanmalıydı. Ayağına dolanan köpeğini kapıyı açıp aşağıya, abisigilin yanına yolladı. Hemen odasındaki banyoya girip elini yüzünü güzelce yıkadı. Yüzüne bakımını uygularken bunları en hızlı şekilde yapmaya çalışıyordu. Çıktığında ne giyeceğini bilememişti. Çünkü ne olduğu hakkında bir fikri yoktu fakat eğer Han Nehri'nde ise muhtemelen yeşillik ile alakalı bir şeyler olmalıydı. Bu yüzden rahat ve en uygun kıyafetleri seçip hafif de bir makyaj yaptı. Saçlarını taradı fakat şekil vermek istemiyordu. Düz durması hoşuna gitmişti zaten. Sadece saçlarının sürekli önüne gelmesini sevmediği için ön taraflara iki tane şirin çıtçıtlı toka taktı ve zaten güzel bir kız olduğu için her şey üstünde harika duruyordu.
Hazır olduğunu hissettiğinde çantasını da hazırlayıp aşağı kata indi ve masada boş boş gözlerle kucağında köpekle oturan, muhtemelen uykudan yeni uyanmıştı, abisine baktı. Babası da kahvaltı masası hazırlıyordu.
"Dani Hanım hayırdır. Erken uyanmışsınız bugün. Kahvaltı için bu kadar hazırlanıldığını bilmiyordum." dedi babası gülerek.
"Yaa baba! Bugün arkadaşım beni davet etti onun yanına gideceğim." dedi Dani ağzına masadan aldığı salatalığı atarken.
"Tamam dikkat et ama tamam mı?" dedi adam kızını uyarırken.
"Tamamdır baba."
"Nereye gidiyorsun ki?" dedi abisi gözleri kapalıyken.
"Tam emin değilim ama şimdilik bildiğim kadarıyla Han Nehri'nin güneyine. Arkadaşım sürpriz yapacakmış. Ve itiraz istemediğini söyledi."
"Anlaşıldı. Dikkat et abiciğim." dedi Felix de uyarıyı tekrarlarken.
Dani tekrar başını sallayıp abisinin yanağına öpücük kondurdu. Daha sonra ise ona patisini uzatan köpeğini öptü. En son da babasının yanağına öpücük kondurduktan sonra kapıya yöneldi ve el sallayıp evden ayrıldı.
Durağa geldiğinde otobüsü beklemeye başladı. Otobüs geldiğindeyse binip Han Nehri'e yol aldı.
Güney taraflarında indiğinde daha önceden de birkaç kez oğlanla buluştukları yere doğru adımladı.
Etrafa bakındı aradığı kişiyi bulmak için fakat ortalıkta bir yerlerde gözükmüyordu Wonbin.
"Heyy, Dani buradayım."
Yere serdiği örtünün üstünde oturan çocuk kıza onu görmesi için el sallıyordu.
"Geldim geldimm. Waowww bana özel kahvaltı mı hazırladın?"
"Ehh yaptım bir şeyler işte. Hadi başlayalım."
Danielle ne yemek istediğini seçmek istedi bu yüzden tüm yiyeceklere bakmıştı. Bir sürü şey vardı fakat oğlanın kendi sevdiklerini tahmin edemediğini düşündü çünkü burada neredeyse hiç sevmediği şeyler vardı. Birkaçını kendi yaptığı belli oluyordu ama çoğu şeyi muhtemelen pasta eden falan almıştı.
"Sabah kahvaltısında hamburger. Vay be!" dedi Danielle içinden. Tabii ki belli etmeyecekti çünkü aynı şey kendisine yapılsa hoş olmazdı.
"Şey pankeki ben yaptım bir de kahvaltılıkları ben getirdim ama gerisini pastaneden aldım. Ne sevebileceğini bilmediğim için ben de genellikle sevilen şeylerden aldım."
Dani kafasını sallayıp gülümsediğinde çocuk el hareketi ile başlamasını işaret etmişti. Dani ise ayıp olmasın diye pizzadan bir dilim almıştı. Ve yemeye başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Strawberry Blond {Daerin}
FanfictionHey Haerin-ahh. Lolipopumun tadına bakmak ister misin?