Dani bugün mutlu bir halde uyanmış her zamanki gibi kahvaltısını yapmış dişlerini fırçalıyordu. Daha sonra ise üstünü giyinip okula gidecekti.
Dişlerini özenlice fırçalarken kenardaki telefonuna mesaj gelmişti. Göz ucuyla açılan ekrana baktı. Mesaj Wonbin'den gelmişti. Diş fırçasını ağzına bırakıp telefonunu eline alıp bildirime tıkladı.
Wonbin:
Dani bugün üst katta buluşalım. Şu sıralar pek yazamadım yoğunluktan. O yüzden sana bir hediyem var.Dani oğlanın mesajına cevap vermiş ne verecek diye merak etmeye koyulmuştu. Bir yandan da hazırlanıp okula gitmeye tabii.
O sırada Haerin salonda oyun oynuyordu.
"Haerin-ahh oyun oynamayı bırak da bir an önce hazırlan ve kahvaltını et. Okula geç kalacaksın." dedi annesi Haerin'e.
"Off tamam anne az sonra kalkarım." dedi oyun oynarken rahatsız edilmeyi sevmeyen Haerin.
Tam birkaç dakika geçmiş, oyuna dalmıştı ki oyunun en önemli yerinde telefonuna bildirim gelmişti. Bu saatte kim mesaj atmıştı ki? Bu saatte atılıyorsa önemlidir diyerek oyunu sinirle bıraktı ve telefonuna göz attı. Mesajın aptal Wonbin'den geldiğini görünce "Off bu gerizekalı da ne diyorsa?" deyip telefonunu tekrar koltuğa fırlatmıştı kaşlarını çatarak. Mesaja bakma gereği falan da duymamıştı.
En son annesinden büyük bir azar yiyerek odasına çıkmış ve üstünü giyinmeye başlamıştı. En sonunda hazırdı ve annesinin onu okula bırakması için arabada beklemeye başladı.
Okula vardığında her zaman olduğu gibi sınıfa geçti, Hyein ve Minji ile sohbet ettiler ve dersin bitip teneffüsün gelmesini beklediler.
En sonunda aşırı sıkıcı geçen ders bitti ve Haerin, Hyein ve Minji ikilisini de koluna takıp kantine gitmeye ikna etti. Minji telefona bakarak Hyein'e bir şeyler gösteriyor, sohbet ediyorlardı. Haerin ise sabah annesinin uyarısına rağmen oyundan kalkmadığı için kahvaltı yapmamış bu yüzden açlıktan ölüyordu.
Haerin yere bakarak yürürken tam merdiven kısmına geldiklerinde Wonbin önüne çıkmış, Haerin ise onu görmediği için bakakalmıştı.
"Haerin sabah mesaj attım ama görmedin sanırım. Al bu senin için. Uzun zamandır yoğun olup sana zaman ayıramadığım için özür borcu." dedi elindeki kalp şeklindeki lolipopu Haerin'e uzatırken.
Minji ve Hyein şaşkın şaşkın ikiliye bakarken daha da şaşırmalarını sağlayan bir şey olmuştu. Daha demin merdivende gördükleri elinde kalpli lolipopuyla Dani ve yanındaki Hanni ikilinin yanına gelmiş onlara bakıyorlardı.
Haerin kızın elindeki bir de kendi elindeki lolipopa baktı. Daha sonra korkmuş bir şekilde kendisine ve Dani'ye bakan Wonbin'e baktı. En sonunda ise durumu çaktı. Oğlan ise endişeyle bir şey demeden kaçıp gitmişti.
Hanni şaşkın şaşkın bakışan iki kıza bir de aynı şekilde şaşkınca bakan Hyein ve Minji'ye baktı.
Dani oğlan gidince kızın gözlerine bakmış "Demek 'uzun zamandır yoğun olup sana zaman ayıramadığım için özür borcu' ha!?" dedi tepkisizce. "Daha kaç borcu daha var acaba?" deyip göz devirmiş o sırada masum masum kendine bakan Haerin'e göz kırpıp birazını yalayıp bitirdiği lolipopu ağzından çıkarmış kızın ağzına doğru uzatmıştı.
Haerin umursamadan lolipopu ağzına alırken biraz emmiş ve geri bırakmıştı.
"Wonbin'in 'özür borcu' lolipoplarını boşver. Benim lolipoplarımın tadına bakmak ister misin Haerin." dedi gram üzülmemiş ve umursamayan Dani.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Strawberry Blond {Daerin}
FanfictionHey Haerin-ahh. Lolipopumun tadına bakmak ister misin?