the biggest gift

43 8 41
                                    

"Kızlar, Dani en çok sarı sever o yüzden sarı dizayn etmeliyiz bence." dedi Tomoya kızlara fikir verirken.

Dani'nin doğum günü için bir şeyler organize ediyorlardı bu yüzden birbirleri ile fikir alışverişi yapıyorlardı.

Tomoya, Dani'ye dışarıya alışveriş yapması için çıkması gerektiğine dair birkaç yalan söylemiş ve böylece evden çıkabilmişti. Kızlarda zaten sıkıntı yoktu.
Felix'in de bu doğum gününden haberi vardı fakat çocuklara bırakmıştı bu işi.

"Güzel o zaman sarı süsler falan alırız. Peki nerede yapacağız? Sahilde mi yapalım, mekan mı ayarlayalım yoksa başka bir şeyler mi?" dedi Haerin.

"Sahilde güzel olur aslında. Hem kutlayıp hem de denize girebiliriz. Daha eğlenceli olur." dedi Minji.

"Her yer kum olmaz mı?" dedi Tomoya.

"Sahilin yanında kafe olan bir yer ayarlarız. Öyle çok fazla var sahilin yakınında kafe. Kafede kutlarız sonra sahile ineriz." dedi Haerin.

"Okeyy, ben uyarımm. Bu arada bir sürü insan olması lazım. Dani kalabalık doğum günlerini seviyor." diyerek karşılık verdi Tomoya.

"O iş Hyein'de. O herkesi toplar." dedi Haerin, Hyein'e bakarak.

"Evet evet. Zaten herkesin abisini kardeşini çağırırız. Aileler var. Arkadaşlarımız ve hocalarımız var. Bayağı kalabalık olacağız." dedi Hyein kafa sallayarak.

"Pastayı da büyük yaptıracağız o zaman." dedi Hanni.

"Evet evet, büyük olsun ne olur ne olmaz." dedi Haerin.

"Kalkın madem alışverişe çıkalım. Her şeyi yarına bırakmayalım. Yetişemeyiz sonra. Süsleri falan alalım." dedi Tomoya pipetiyle kahvesinin son damlalarını içerken.

Kızlar da bunun üzerine kahvelerini bitirmişler ve kalkmışlardı. Her yere otobüsle gidemeyecekleri için Hanni abisi Chan'ı gelip onları alması için aramıştı. Chan birkaç dakika sonra kafenin önüne gelip çocukları almış ve alışveriş merkezine doğru sürmüştü.

"Eee gençler! Doğum günü hazırlığı mı yapıyoruz Dani için. Bu arada sizleri tanımıyorum hadi tanışalım." dedi Chan arabayı sürüp çocuklara seslenirken.

"Bu Tomoya, abi. Hani Dani'nin Japonya'daki çocukluk arkadaşı." dedi ön koltukta oturan Tomoya'yı göstererek Hanni.

"Dani'yi depresyona sokan Japonya'lı sen misin?" dedi Chan gülerek. Tomoya ise utanarak baş sallamıştı.

"Bu Haerin. Okuldan arkadaşımız aynı zamanda bizim Dani'nin sevgilisi olur kendisi. Abisi ile de aynı ortamda bulunmuşsunuz önceden. Abisi Jisung."

"Ahh, Jisung. Biliyorum biliyorum. Changbin'in arkadaşıydı birkaç kere aynı ortamda bulunduk evet." dedi.

"O zaman benim abilerimi ve Minji'nin abilerini de tanıyorsunuzdur eğer Jisung oppayı tanıyorsanız. Çünkü hiç ayrı gezmezler." dedi Hyein.

"Evet bu da Hyein. Yine okuldan arkadaşımız. Abileri Seungmin, Minho ve Joengin. Üçüzler. Tanıyor olabilirmişsin." dedi Hanni gülerek.

"Aaa demek üçüzlerin kardeşisin Hyein. Evet üçüzler ile de tanışıyorum. Onlarla zaten aynı ortamdaydık. Çünkü Jisung ile beraberlerdi." dedi Chan gülerek.

"Evet bu da Minji. Çok güzel değil mi?" dedi Minji'ye sırnaşarak Hanni.

"Evet öyle. Yoksa senin abin de Hyunjin mi? O kadar çok benziyorsunuz ki..." dedi Chan.

"Evet Hyunjin abim." dedi Minji gülümseyerek.

Böylece alışveriş merkezine varmışlardı bile. Hep birlikte inip güzel bir alışveriş yaptılar. Bir sürü süs, şapka ve malzemeler almışlardı. Ayrıca Dani'ye hediye de almayı unutmamışlardı. Burada işleri bittiğinde birlikte sahil kenarında bir kafe aramaya koyulmuşlardı. Güzel bir tane bulduklarında kafenin sahibi ile konuşmuşlar ve kafeyi yarın için ayırtmışlardı. Çocuklar Chan'dan pastayı sipariş etmesini istemişler o sırada da Hyein ile birlikte konukları ayarlamışlardı.

Strawberry Blond {Daerin}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin