satisfaction

86 13 24
                                    

"Dani listenin son sırasındaydı. Haerin ise ilk başında..."

"Marsh Danielle! Müdür yardımcısı seni çağırıyor." dedi Yuki kapıda Dani'yi bekleyerek. Dani kaşlarını çatarak Yuki'nin yanına gidip tanıdık çocuğun omzuna elini attı.

Yuki dişlerini göstererek ona gülümserken Dani "Hayırdır Yuki. Müdür yardımcısı neden çağırıyor?" diye sordu çocuğa. Çocuk hareketli bir şekilde "Bilmiyorum ki Dani abla. Odasının önünden geçiyorken beni durdurup 'Marsh Danielle ile Kang Haerin'i çağır.' dedi." deyip el salladı ve yandaki sınıfa girdi.

Dani ise "Kang Haerin" lafını duyunca daha da çatmıştı kaşlarını. Neyseleyip müdürün odasına giderken Haerin arkasından gelip omzuna dokundu.

"Neden bizi çağırdı ki müdür yardımcısı?" diye sordu Haerin kıza.

"Bilmiyorum ki. Neyse gidince öğreniriz." dedi Dani.

Haerin karşılık olarak kafa salladı ve odasının önüne geldikleri müdür yardımcısının kapısını tıkladı. "Gel." komutu gelince içeri girdiler.

"Kızlar sizi nöbetçi olmanız için çağırdım. Dani sen sınıf listesinin sonundasın ve sizin sınıfınız 25 kişilik olduğu için sen kaldın. Haerinlerin sınıfına geçince ve de Haerin sınıf listesinin başında olunca onunla denk geldin. Hadi bakalım başlayın nöbetçiliğe." dedi müdür yardımcısı.

İki kız bir anda verilen görevle afallasalar da ikisi de sınıflarına gidip çantalarını almıştı. Dani Hanni'ye, Haerin Minji ve Hyein'e haber vermişti. En sonunda da nöbetçilerin durduğu masada buluştular. Çantalarını kenara koyup oturduklarında ikisi de boş boş birbirlerine baktılar. 

"Ne yapacağız şimdi?" dedi Haerin.

"Bilmem yapacak bir şeyler bulalım."

"Oyun oynayalım. Zaten az sonra görev vermeye başlarlar."

"Ne oynayacağız?"

"Bilmem ki. İstersen sohbet de edebiliriz."

"Olurr. Edelim. Hayatımız hakkında konuşabiliriz." dedi Dani merakla.

"Olur konuşalım. Ben başlıyorum. Bir tane abim var. İsmi Jisung. Kendisi komiktir falan da sürekli tartışırız ama iyi de anlaşırız. Klasik abi kardeş ilişkisi. Bir tane sevgilisi var sürekli berbaberler.  Benim de bir tane köpeğim var. En yakın arkadaşlarım da Minji ve Hyein. Minji'nin bir abisi var Hyunjin bir tane de küçük erkek kardeşi var Haru. Biz kendi aramızda onlara kalın kaş ailesi diyoruz çünkü hepsi kalın kaşlılar ve onlara çok yakışıyor. Hyein'i zaten söylemiştik. Üç abisi var üçüzler. Minho abi, Seungmin abi ve Jeongin abi. Bu arada abim Minho abiyle sevgili." deyip göz devirdi kız.

"Ooo çok iyi çok iyii. Demek Hyein'le akrabasınız." diyerek güldü Dani. Daha sonra devam etti.

"Ben de bahsedeyim hayatımdan. Bir tanecik abim var kendisiyle harika anlaşırız. Ne olsa anlatırım yani harika bir insan. Bir de sevgilisi var Changbin oppa. Changbin oppanın kardeşleri var Seita ve Hyui. Çok iyi anlaşırız onlarlam Neyse işte bir tane köpeğim var. Kaktüsleri de çok severim. En yakın arkadaşım Hanni. Kendisi aynı zamanda çocukluk arkadaşım. Hatta bebeklik arkadaşım. Avustralya'da da birlikteydik. Burada da birlikteyiz. Kendileri aile dostumuz. Hanni'nin bir abisi var Chan oppa. Bir de küçük erkek kardeşi var hani şu bizi çağırmaya gelen sevimli çocuk işte o Yuki. Hanni'nin küçük erkek kardeşi. Öyle bir de şey var... Söylesem mi bilemiyorum. Lgbt hakkında ne düşünüyorsun?" dedi kız tedirgince.

"Ben saygılıyım herkesin düşüncesine. İsteyen istediğini yapabilir. Söyleyebilirsin bana ben yargılamam ayrıca sır yayan birisi değilim."

"Peki teşekkürler. Benim annem yok. İki tane babam var. Birisi geçende gördüğün babam. Diğeriyse şu an Kore'de değil. Bir süreliğine iş için Fransa'ya gitti. Sergisi var kendisi ressam. Buradaki geçende gördüğün gerçek babam. Öncelerden annemle evlenmişler. Sonra abim doğmuş. Bir süre bir şey yokmuş. Sonra abim iki yaşındayken falan da ben doğmuşum. Ama sonra annem bizi istememiş falan gitmek istemiş. Babam da ayrılmış ama bizi de bırakmamış. Ben hiç görmedim şahsı ama abim çok az hatırladığını söylemişti. Tabii ki iki yaşındaki birisi nasıl hatırlayabilir en fazla. Neyse işte babam ayrılıp Avustralya'da yaşamaya devam etmiş. Sonra Fransa'daki babamla tanışmışlar. Tabii bunlar olurken bebek olduğum için bir şey hatırlamıyorum. İşte evlenmişler birbirlerini sevip. Tabii ben kendimi bildim bileli Frank babamın yani Fransa'daki babamın elinde büyüdüm. O yüzden onu gerçek babam olarak görüyorum. Çünkü gerçek babam. Geçende gördüğün babamın ismi Paul iş için Fransa'ya giden Frank. İkisine de minnettarım. Canım babalarım. Ailemi seviyorum. Onlar her şeyim. Böyle işte. Benim babalarım var kısaca. Ayrıca bir anneye ihtiyacım da yok. Paul babam yeri geldiğinde bir anneden daha fazlasını yaptı. Frank babam ise her zaman bizi korudu ve bize baktı. Seviyorum onları. İyi ki varlar."

Strawberry Blond {Daerin}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin