Biyolojik ablanın da odada olmasının şaşkınlığıyla, kapıda öylece dikilip kaldım
Ben ona o bana bakıyordu.Furkan daldığımı fark edip hafifçe boğazını temizledi bu hareketiyle kendime geldim ve eski halime geri dönüp Yavuz'un yanına oturdum. Elindeki telefona hafif bir tebessüm ile bakıyordu
Benim dağ ayıma ne oldu da telefon da gördüğü şey sayesinde huzurlu bir gülümsemeye sahip oluyor.
Merakıma yenik düşüp neye baktığına, bakmak için telefona yaklaştım. Ekranda Asena'nın 5 yaşındaki bir videosunu izlediğini gördüm.
Ah ahh ,Yavuz ve onun depresif halleri. Kulağına yaklaşıp-sen ne kadar da duygusal bir babasın öyle dedim alayla sonra daha kısık bir sesle
- herkese hırrr bir dişi kurduna mırrrsın yalnız ha
dedim alayla bana yandan bir bakış atarak
- ya öyle mi anne kurt
dedi
- öyle tabii baba kurt
dedimBiz birbirimizle laf dalaşına girmişken, lodos timindeki kadın asker
- Yaaa çok tatlı değiller mi komutanımmmm
dedi m'leri uzatarak. Yüzbaşıya bayağa bayağa süzüle süzüle cilveli konuştu ,ben de ona ithafen-eyvallah eyvallah da, bu seni ne kadar ilgilendirir ,önüne dön .
dedim
Pınar arsızca gülüp
- ay nasıl da utandı
dedipınar'ı baştan aşağı süzerek
-rütbeden çıkma Pınar
dedim yüzbaşı bana alayla bakıp
- gözümüzün önünde cilveleşen sizsiniz
dedisinirle ayağa kalktım
- haddini aşma yüzbaşı
dedim sinirim yavuz'a da bulaştı o da
-rütben'e güvenme yüzbaşım ,bizi duymuşsundur biz sadece masadan emir alırız.EGO ,kocaman harflerle EGO kokan bir tavırla ki bu ego'da da haklıydı ,biz sadece masa dedikleri yetkililerden emir alırdık ve sadece onlar cezamızı keserdi .
Bu cezalarda pek hafif olmazdı, yüzbaşı sırtıp
-siz de özel hayatınızı başka yerde yaşayın ozaman
dediFurkan
-oturun artık komutanım
dedi uyarıyla bu sırada lafa biyolojik abla girdi-evet oturun ben bir şey konuşacağım Mehir ile
dedi sonra bana bakıp
- sen de istersen tabii dedi-Olur tabii ki
dedim ve geri yerime oturdum- burada mı
dedi odadakilere bir bakış atarak
- sorun yok
deyip geri oturmasını işaret ettim .Furkan ,biyolojik abla ,Dursun abi karşımda, yanımda Yavuz ve koltuğun ucunda Meriç oturuyordu. Rüzgar ile Cenk teklide ayrı kafada oturuyorlardı.
Diğer koltukta kadın asker " adını unuttum" , yanında yüzbaşı " ismini hatırlamak istemem " ,diğer yanında enerjik keskin nişancı geri kalanlarda masada oturuyordu .
Ha bir de soyismi kafamı karıştıran tekli koltukta oturuyordu ,Akif'ti galiba ismi o meşhur Zemherioğlu .
Biyolojik ablaya dikkatle bakıyordu. Sonunda biyolojik abla söze girmek için boğazını temizledi.
- Akif amcamızın oğlu
dedi tepkim'i de görmek istiyor gibiydi ama ben de tık yok tabiiiii
- bunu sana söylemek için gelmiştim hem de göreviniz olduğunu söylediler, ben de kardeşime veda etmek istedim .Biliyorum belki üstünde hakkım yok ama yine de hakkım sana helaldir .Sonra Yavuz'la bana duygulu gözlerle bakıp,
-kocanı ne kadar çok sevdiğin bellidedi bunu der demez
Meriç koltuğun ucundan düştü, bana dehşet bir ifadeyle bakıp
-abla aman yani komutanım
dediOna otur hareketi yapıp, Rüzgarlara döndüm ,çaktırmasınlar diye işaret yapıcaktım ama onların keyfi yerindeydi sırıtarak bakıyorlardı .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Güvenli Bölge /Mehir Belgin Doğu'dan
Actionİtlerin korkulu rüyaları her daim onların sonunu getirmeye ant içmiş vatanı için herşeyini feda edicek yiğitlerdi Bu yiğitler sevdiklerini arkalarında bırakarak canını vatan yoluna gözünü bile kırpmadan feda ederlerdi Geride aile bırakırlar dı pe...